Padişah 2. Ahmet Kimdir? Hayatı, Dönemi Önemli Olaylar ve Savaşlar

0
Advertisement

2. Ahmet kimdir? 47 yıl hapiste yattıktan sonra padişah olan 2. Ahmet’in hayatı, 2. Ahmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu, İkinci Ahmet hakkında bilgi.

2 ahmet

AHMET II. (1643-1695)

2. Ahmet; yirmi birinci Osmanlı padişahıdır. Sultan İbrahim ile Muazzez Sultan’ın oğludur. 1691 de kardeşi II. Süleyman’ın ölümü üzerine tahta çıkmıştır.

II. Ahmet tahta geçtiği zaman, İmparatorluk, İkinci Viyana Kuşatmasıyla uğraşmaktaydı. Köprülü Fazıl Mustafa Paşa’nın, ağustos 1961 de, Avusturyalılarla yaptığı savaşta şehit düşmesi askerin maneviyatını bozmuş, ordunun Belgrad’a doğru çekilmesine sebep olmuştu. Bununla beraber Avusturyalılar da fazla miktarda insan kaybettiklerinden, ayrıca Tuna’daki donanmaları Türkler tarafından mağlup edildiğinden, geri çekilmekte olan Osmanlı Ordusu’nu takip edememişlerdi.

II. Ahmet’in Mustafa Paşa’nın ölümü üzerine Arabacı Ali Paşa’yı sadrazamlığa getirdiğini görüyoruz. Yeni sadrazam, dirayetsiz, gayretsiz, aynı zamanda zalim bir kimseydi. Devlet adamları arasında giriştiği birtakım lüzumsuz temizlik hareketleri Osmanlı ordusunu büsbütün sarstı. Ordu, bütün sınır boyunca savunmaya çekilmek zorunda kaldı. Kısa bir müddet sonra onun yerine sadrazamlığa gelen Hacı Ali Paşa ise hemen sefere çıkmakta tereddüt etmedi; ancak, savaş olmadı, Sadrazam da Belgrad kalesini tamir ettikten sonra geri döndü. Bir yıl sonra Hacı Ali Paşa da padişahla aralarında çıkan bir anlaşmazlık yüzünden sadrazamlıktan ayrıldı, yerine 1693 te Bozoklu Mustafa Paşa tayin edildi. Mustafa Paşa Erdel’i Avusturyalılardan kurtarmaya çalışmış, fakat yurda dönüşünde birtakım entrikalarla yerinden uzaklaştırılarak bu defa da sadrazamlığa Sürmeli Ali Paşa getirilmiştir. Onun sadrazamlığı sırasında Venedikliler Sakız adasını, Dalmaçyadaki Gabella kalesini zaptettiler.

II. Ahmet zamanında devletin iç durumu da çok karışıktı. Suriye, Irak ve Hicaz’da yer yer ayaklanmalar oluyordu. Bu padişah, hayatının kırk yedi senesini sarayda hapiste olarak geçirdiği için, son derece kararsız, asabi mizaçlı bir insan olmuş, hükümdarlık hayatında hiçbir varlık gösterememiştir. Dört yıllık saltanatı sırasında dört sadrazam değiştirmesi bunu ispat eden bir delildir. Daima çevresinin tesirinde kalır, çabuk kızardı. Ahmet I. şiir ve musikiden çok hoşlanırdı.

Advertisement

Edirne’de ölmüş, cenazesi İstanbul’a getirilerek Kanuni Süleyman Türbesine gömülmüştür.

2. Ahmet

II. Ahmet dönemi

II. Mustafa, Avusturya’ya karşı üç defa sefere çıktı. Üçüncü seferde, Zenta denilen yerde ağır bir yenilgiye uğradı. II. Viyana Kuşatmasından beri yapılan savaşlar Osmanlı Devleti’ni içeride ve dışarıda çok zor duruma düşürmüştü. On altı yıl süren ve Osmanlı ülkesinde iç isyanlara, huzursuzluklara yol açan savaşlardan sonra barışa karar verildi. İngiltere ve Hollanda’nın aracılığıyla antlaşma imzalandı.

Karlofça Antlaşması (1699)

Antlaşma, Osmanlı Devleti ile Avusturya, Lehistan ve Venedik arasında ayrı ayrı imzalandı.

Antlaşmaya göre;

  1. Banat ve Temeşvar Osmanlılarda kalmak üzere geri kalan bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Avusturya’ya bırakıldı.
  2. Podolya ve Ukrayna Lehistan’a bırakıldı.
  3. Mora Yarımadası’yla, Dalmaçya kıyıları Venediklilere terk edildi.
  4. Bu antlaşma 25 yıl sürecek ve Avusturya’nın garantisi altında olacaktı.
Önemi

Bu antlaşmayla Osmanlılar’ın Orta Avrupa’daki egemenliği sona ermiş oluyordu.

Advertisement

İstanbul Antlaşması (1700)

Karlofça Antlaşmasından bir yıl sonra da Ruslarla barış antlaşması imzalandı.

  1. Azak Kalesi ve çevresi Rusya’ya verilecekti.
  2. Ruslar, savaş sırasında Dinyeper ırmağı üzerinde işgal etmiş oldukları öteki kaleleri Osmanlılara geri vereceklerdi.
  3. Rus Hükümeti İstanbul’da bir elçi bulunduracaktı.

Karlofça ve İstanbul Antlaşmalarının Önemi

  1. Karlofça ve İstanbul antlaşmaları, Osmanlı Devleti’nin büyük toprak kayıplarına uğradığı ilk antlaşmalardır.
  2. Avrupa ülkeleri karşısında Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü kesin bir şekilde sona ermiş gerileme dönemi başlamıştır.
  3. Yüzyıllar süren savaşlarla elde edilen yerler on altı yılda kaybedildi. Orta Avrupa Osmanlı egemenliğinden çıktı.
  4. Osmanlı ordusunun Avrupa’daki bilim ve tekniğin çok gerisinde olduğu ve orduda reform yapma gereği açıkça anlaşıldı.


Leave A Reply