Paye Nedir? Tanımı

0
Advertisement

Paye nedir, ne demektir? Paye nasıl tanımlanır? Osmanlı’da sıklıkla kullanılan payenin tarihte ilk payenin kullanımı, özellikleri, paye hakkında bilgi.

Paye Nedir?

Paye Nedir? Tanımı

Paye (Farsçada “derece”, “rütbe”), Osmanlı Devleti’nde bir görevin fiili hizmet dışındaki kişilere onursal olarak verilmesidir. Görevin fiili hizmet olarak verilmesine mansıb denirdi.

Paye ilk kez ilmiye sınıfında kullanıldı. İlmiye ileri gelenlerinin çocuklarına, taşra soylularına verildiği gibi, sırası geldiği halde kadro yetersizliğinden terfi edemeyen gerçek ilmiye mensuplarına da verilirdi. Müderrisler ve kadılar bir yıl mansıbda kaldıktan sonra ikinci yıl ya mazul (açıkta) kalır ya da bunlara üst rütbenin payesi verilerek aylığı bağlanırdı. Örneğin bir hareket-i altmışlı müderrisi yargı sınıfına geçmek istediğinde önce Bilâd-ı Hamse payesi alır, bir yıl sonra Bilâd-ı Hamse kadılıklarından birine atanırdı.

Bunun gibi, her yılki silsilede Galata payeliye Galata mansıbı, İstanbul payeliye İstanbul kadılığı, Anadolu payeliye Anadolu kazaskerliği, Rumeli payeliye de Rumeli kazaskerliği verilirdi. Paye sahipleri devlet törenlerinde, eş düzeydeki mansıp sahipleriyle yan yana yer alırdı. Bu tür payelerin dışında, 18. yüzyılda İzmir paye-i mücerredi ve Edirne paye-i mücerredi denen iki farklı paye daha kondu. Bunlar ilmiye sıralamasına ve yıllık atamalara bağlı olmayan rütbelerdi. Eski kadılara, taşra müderrislerine, mahkeme üyelerine, naiplere, nakibü’l-eşraf kaymakamlarına verilir, bu kişilere de “paye-i mücerrede eshabı” denirdi. Bu payenin verildiği kişinin ilmiye sınıfından olması koşulu aranmazdı.

Paye taşrada bazı kamu ve savunma görevlileri (örn. kale tezkireciliği payesi, evkaf muhasebeciliği payesi) için de kullanıldı. Tanzimat döneminde ise mülkiye sınıfındakilere de görevleriyle ilgisi aranmaksızın paye verilmeye başladı. Bu tür payeler daha çok teşrifatta bir değer taşırdı.

Advertisement

Leave A Reply