Fütüvvetnâme Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Fütüvvetnâme nedir? Fütüvvetnâme’nin özellikleri nelerdir? Fütüvvetnâme hakkında bilgi.

FÜTÜVVETNÂME

“Fütüvvetnâmeler Fütüvvet teşkilatının esaslarını, bu teşkilata girenlerin uymaları gerektikleri kuralları anlatan kitaplardır.

Arapça bir sözcük olan “fütüvvet”; “gençlik, yiğitlik, cömertlik, yiğitlik” anlamlarına gelir. Bu sözcüğün zaman içinde çok önemli bir teşkilatı anlatır duruma gelmesi şu şekilde olmuştur: Abbasiler, Türkistan ve Horasan’dan getirdikleri Türk esirlerle çok güçlü ve imtiyazlı askerî birlikler kurup kendi otoritelerini korumaya çalışınca birtakım kişiler de bu duruma karşı yeni bir tavır geliştirip kendi içlerinde örgütlendiler. Ayyâr (kanun tanımayan), Şâtır (kurnaz), Rind (dünya işlerini hoş gören, hiçbir şeye aldırmayan) gibi adlarla anılan bu kişiler, devlet otoritesinin zayıfladığı zamanlarda karışıklık çıkarıyor, kundakçılık yapıyor, kentlerde adeta terör havası estiriyorlardı. Abbasi halifesi Nâsır, daha sonraları Fütüvvet kavramı etrafında toplanan bu kişileri, yeni bir anlayışla kurumsal bir çatı altında toplayarak onları kendi emrinde görev yapan kişilere dönüştürdü. Böylelikle halife hem kendi siyasi otoritesini sağlamlaştırdı hem de kent yaşamını altüst eden bu grubun, hayır işleriyle uğraşan insanlar olmasını sağladı. Fütüvvet, bu olaydan sonra yöneticilerin, dinî toplulukların ve askerlerin birlikteliğini sağlayan, bunların eğitilmesinde önemli rol oynayan bir kuruma dönüştü.

Nâsır, daha sonra Suhreverdi’ye bir Fütüvvetnâme düzenletti, onu komşu Müslüman devletlerin yöneticilerine fermanlarla göndererek bu yöneticilerin Fütüvvet teşkilatına girmelerini istedi. Hükümdarların çoğu bu teklifi kabul etti. Bu teklifi kabul edenler arasında Anadolu Selçuklu hükümdarı I. İzzeddin Keykâkus ile kardeşi I. Alaaddin Keykubad da vardı.

“Külah, hırka, şalvar” gibi sembolik değer taşıyan giysilerle dolaşan Fütüvvet ehli kişiler, Anadolu’ya gelen göçebe Türkmenlerin kent yaşamına alışmasında önemli görevler üstlenmiş, bu kişilerin ticari, sosyal ve askeri alanda hizmet verecek nitelikli insanlar olarak yetişmelerini sağlamışlardır.

Advertisement

Fütüvvet teşkilatının anayasası sayılabilecek “Fütüvvetnâme”lerde kendilerini “Ahîyan-ı Rum, Ehl-i Fütüvvet, Ehl-i Fütüvvet ve’l Mürüvvet, Ehl-i Hiref, Ehl-i Sanat” gibi adlarla anan bu kişiler Ahilik teşkilatının da temelini oluşturmuşlardır.

Fütüvvetnâme’lere göre fütüvvet, “iyi huyların toplamı” demektir. Bu iyi huylar da genel olarak şu şekilde sıralanmıştır: Nefisle mücadele etmek, Tanrı’nıp buyruklarına uymak, herkese iyilik yapmak, cömert ve misafirperver olmak, din farkı gözetmeden bütün insanları sevmek, herkesi bir görüp kendini herkesten aşağı görmek.

Fütüvvetnâme’lerin en ünlüsü, hayatı hakkında fazla bilgi sahibi olmadığımız Haliloğlu Yahya’nın Fütüvvetnâme’sidir. Devrin özelliklerini düşünüldüğünde halkın anlayabileceği bir dille (sade nesir) yazıldığı söylenebilecek bu Fütüvvetnâme XIV ya da XV. yüzyılda kaleme alınmıştır.


Leave A Reply