Sultan Muhammed Tapar Kimdir? Hayatı, Dönemi Önemli Siyasi Olaylar

0
Advertisement

Sultan Muhammed Tapar kimdir ve ne yapmıştır? Sultan Muhammed Tapar’ın hayatı, döneminde yaşanan önemli siyasi olaylar, savaşlar ve gelişmeler hakkında bilgi.

Muhammed Tapar

Sultan Muhammed Tapar

Muhammed Tapar’ın Ocak 1105 yılı itibarıyla başlayan iktidarı, devlet için bir yenilenme ve restorasyon dönemi olmuştur. Öncelikle idari ve sosyal açıdan taht mücadeleleri sırasında ortaya çıkan olumsuzluklar giderilmeye çalışılmıştır. Bölgeye yerleşen Haçlılar ve etkilerini günden güne arttıran Bâtınilere karşı Sultan Muhammed Tapar dönemiyle birlikte çözüm arayışına girilmiştir. Dedesi Alp Arslan’ı kendisine örnek alan Sultan söz konusu iki tehdit ile alakalı kararlı adımlar atmıştır. Mamafih onun, Musul valileri eliyle Haçlılara karşı başlattığı cihad hareketi, Suriye bölgesindeki Müslüman emirlerin kendi siyasî çıkarlarını ön planda tutmaları nedeniyle beklentilerin çok uzağında kalmıştır. Bâtınilere karşı verilen mücadele ise daha başarılı olmuş ve yayılmaları büyük ölçüde engellenmiştir. Yine Selçukluların, Bağdat şehri ve halifeler üzerindeki kontrolü de devam etmiştir.

Onun döneminde kardeşi Sencer, devletin doğu eyaletlerini yönetmeye devam etmiştir. Muhammed Tapar ile birlikte yeniden sağlanan güç ve otorite Sultan Sencer zamanında devletin yaşadığı ikinci zirvenin de hazırlayıcısı olmuştur.

Sultan Muhammed Tapar Döneminin Önemli Siyasi Hadiseleri

Sultan Berkyaruk aralarında yaptıkları anlaşma gereğince kardeşi Muhammed Taparı veliahtı olarak kabul etmişti. Ancak bunu unutarak ölümünden hemen önce oğlu Melikşah’ı Bağdat’a gönderip adına hutbe okutturmuştu. Her şeye rağmen Muhammed Tapar süratli bir şekilde Abbasilerin merkezine gelerek kısa sürede duruma hâkim olmuş ve 1105 yılının başında hutbeyi kendi adına çevirmişti. Sonrasında devlet içinde gerekli düzenlemeler yapılmış ve sıra dış meselelerle ilgilenmeye gelmişti.

İlk olarak 1107 senesinde Türkiye Selçuklu hükümdarı I. Kılıç Arslan’ın kuvvetleri Habur Savaşında Emir Çavlı tarafından mağlup edildi. Aynı yıl başkent Isfahan yakınlarındaki Şahdiz Kalesi uzun bir kuşatmadan sonra Bâtınîlerden geri alındı. Burası iç karışıklıklar sırasında onların eline geçmişti.

Advertisement

Bir sonraki yıl Sultan, muhaliflerini himaye eden ve itaatten çıkan Hille’nin Arap Emîri Seyfüddevle Sadaka’nın isyanını bastırdı ve Seyfüddevle öldürüldü. 1109 senesinde Bâtınîlerin merkezi Alamut kuşatıldı ise de netice alınamadı. Yine bu yıl içerisinde Sultan, Musul Valiliğine tayin ettiği Emir Mevdud’un eliyle Haçlılara karşı cihad seferlerini başlattı. Söz konusu seferlerin ilk hedefi uzun süredir Haçlı kuşatmasına direnmeye çalışan Trablus’a yardıma gidilmesiydi. Fakat şehir bu sene içinde onların eline geçti ve burada Trablus Haçlı Kontluğu kuruldu.

Muhammed Tapar

Kaynak: commons.wikimedia.org

Mevdud ilk iki seferinde çeşidi nedenlerle başarılı olamadı ise de 1113’te Taberiye Savaşı’nda Kudüs Haçlı Krallığı ordularını mağlup etti. Ancak aynı sene içerisinde Dımaşk’ta Bâtınîler tarafından şehit edilmesinden sonra yerini alan halefleri elle tutulur bir başarı kazanamadılar. Sultan, Haçlılarla mücadelenin yanında Bâtınîleri de ihmal etmiyordu. Onun 1114’de Halep Selçuklu Melikliğine gönderdiği emir gereğince bu mezhebin mensuplarına karşı takibat başlatıldı. Nüfuzları kırılan Bâtınîler şehri terk etmek zorunda kaldılar. Öte yandan Sultan 1115’te Antakya Haçlılarına karşı kaybedilen Tell-Danis Savaşı’nın neticesinde cihad seferlerine son vermek zorunda kaldı.

Diğer taraftan Selçuklular 1116 senesinde Gazneliler Devleti’nde çıkan taht kavgalarına müdahil oldular. Horasan Meliki Sencer 1117 senesi Şubat’ında Gazne’ye girerek Behram Şah’ı tahta çıkardı.

Bâtınîlere karşı büyük bir düşmanlık besleyen Muhammed Tapar meseleyi kökünden halletmek için Anuştegin Şirgir idaresindeki büyük bir orduyu 1117 yılı Temmuzunda Alamut’u kuşatmaya gönderdi. Ancak kale düşmek üzere iken onun ölüm haberinin gelmesi ile Selçuklu ordusu dağıldı (Nisan 1118).

Sultan Muhammed Tapar’ın Kişilik Özellikleri

Muhammed Tapar uzun boylu, çekik kaşlı, gür sakallı, yüzü sarıya çalan bir simaya sahipti. Dindar, ahalisine karşı merhametli, adil ve sözünde duran bir hükümdardı. Mezalim Mahkemesine (Yüksek Mahkeme) oturur ve halkın şikâyetlerini sonuna kadar dinlerdi. Onun söz konusu tutumu emrindekileri de aynı şekilde davranmaya yöneltmekteydi. Ayrıca sultanlığı döneminde halktan alman din dışı vergiler kaldırılmıştı. Dindarlığı dolayısıyla başta Bâtınîler olmak üzere Sünnî İslam’a muhalif olan mezheplere karşı şiddetli düşmanlık beslerdi.

Sultan öldüğünde açılan hâzinesinde diğer kıymetli eşyaların dışında 10.000.000 altın çıkmıştı. Bu kendisinden önce ve sonra hiçbir Selçuklu hükümdarının ulaşamadığı bir meblağ idi. Anlaşılacağı üzere son derece tutumlu bir hükümdardı. Buna karşın ahaliden atına yedirmek için aldığı samanın parasını dahi saman para ile satılmaz sözlerine rağmen vermekten geri durmamıştı.

Advertisement


Leave A Reply