Pul Koleksiyonculuğu Ne Demek Nasıl Yapılır?

0
Advertisement

Pul koleksiyonculuğu ne demektir? İlk pul ne zaman nerede basılmış ve pul koleksiyonculuğu nasıl başlamıştır? Değerli ve değersiz pul nasıl anlaşılır?

Koleksiyonculuk denilince, ilk akla gelen pul biriktirmektir. Pul koleksiyonculuğu hemen hemen pulun bulunuşuyla birlikte başlamış, gitgide yaygınlaşmıştır. Bugün dünyanın her yerinde sayısız pul meraklısı vardır.

İlk posta pulu 1840’ta, İngiltere’de çıkmıştı. O güne kadar, postaya verilen mektuplara pul yapıştırılmaz, posta ücretini sonradan mektubu alan verirdi. 1840’tan sonra, posta ücretleri mektubu alandan değil, gönderenden alınmaya başlandı. Şimdi mektupların, paketlerin üzerine ücretin alındığını bildiren ufak bir kâğıt yapıştırılıyordu, îşte, posta pulu böyle doğdu. İngiltere’ de başlayan bu usulü, kısa zamanda, başka ülkeler de benimsediler.

Çocukların bir şey toplayıp biriktirmeye ne kadar meraklı olduklarını bilirsiniz: Kimi çakıl taşı biriktirir, kimi düğme, kimi boncuk. İşte, ilk posta pulunun çıkmasından hemen sonra, İngiliz çocukları bu kez de posta pulu biriktirmeye merak saldılar. Babalarına, annelerine gelen mektupların üzerindeki bu renk renk, resimli kağıt parçacıklarına hemen ilgi duydular, bunları zarfın üzerinden sıyırıp çıkararak biriktirmeye başladılar. Dolayısıyla, ilk pul koleksiyonculuğuna da gene çocuklar başlamış oldu. Kısa süre sonra, bu merak büyüklere de geçip iyice yaygınlaştı.

PUL KOLEKSİYONUNUN ÇEŞİTLERİ

Posta pulunun bulunuşundan beri, dünyanın her ülkesinde çıkmış pulları biriktirmek elbet çok güç bir iştir. Bundan dolayı, pul biriktirme işi, şu sınırlı çeşitlere ayrılmıştır:

Advertisement

• Türlerine göre. — Bu tür pul koleksiyonunda, pulun üzerindeki resmin çeşidine göre bir seçme yapılır. Örneğin, yalnız manzara resimli pullar, ya da yalnız gemi resimli pullar, ya da ü-zerinde büyük adamların resmi bulunan pullar seçilir.

Diyelim, tür olarak manzara resimli pulları seçtiniz. Bunlar da, a) Kendi ülkemizin manzaraları; b) Komşu ülkelerin manzaraları; c) Bütün dünya ülkelerinin manzaraları olmak üzere üçe ayrılabilir.

Bunun gibi, gene aynı ölçüler içinde, kuş, bitki, çiçek resimli pullar da biriktirilebilir.

• Ülkelere göre. — Yalnız bir ülkenin pullarını biriktirmektir. Bu tür pul koleksiyonlarında, pullar yıllarına göre sıralanmalıdır.

• Yıllarına göre. — Başlangıç olarak belli bir yıl alınır, bundan sonraki beş, on, ya da onbeş yıl içinde çıkan bütün pullar biriktirilir. Bunun gibi, örneğin Cumhuriyet Devri Türk pulları koleksiyonu, ya da Cumhuriyet’in ilk on yılı içinde çıkan pulların koleksiyonunu da yapabilirsiniz. Ayrıca, çeşitli yıldönüm’ leri dolayısıyla çıkarılmış pullar da biriktirilebilir.

• Değerlerine göre. — Pulları üzerlerinde yazılı fiyatlara göre de biriktirebi-lirsinız. Örneğin, yalnız küçük değerli (1, 5, 10, 50 kuruşluk) pulları toplayabilirsiniz. Fiyatları 100 kuruşun üzerindeki büyük değerli pullar ise, sayıca daha azdır. Koleksiyonunuzu kolayca, kısa zamanda tamamlamak istiyorsanız, küçük değerli pulları toplamakla işe başlayın. Bunda da, gene yıl, konu, ülke gibi belirli birer dal seçebilirsiniz.

Advertisement

HANGİ PULLAR DAHA DEĞERLİDİR?

Her şey gibi, pulların değeri de azlıklarına, çokluklarına göre değişir. Günün çok kullanılan, piyasada bol bol bulunan pullan pek büyük değer taşımaz. Buna karşılık, yeryüzünde yalnız bir-^ iki tane olduğu bilinen, bundan dolayı da meraklılarınca yüzbinlerce lira değer biçilen pullar da vardır.

Oldukça bol bulunan pullardaki baskı yanlışı gibi sakatlıklar o pulun değerini artırır. Yanlış basılıp sonradan toplanan, bu yüzden piyasada ancak pek azı kalmış olan pullar da büyük değer taşır. Buna küçük bir örnek verelim: Bir vakitler Amerika’da çıkarılan bir pulun üzerindeki uçak resmi ters basılmıştı. Bu yanlışlık yüzünden, pulun değeri bugün binlerce dolara yükseldi.

Ayrıca, pulların üzerine, çeşitli nedenlerle sonradan birtakım yazılar da basılır. Buna sürşarj (üst baskı) denir. Bu tür pulların değeri de, sürşarjsız pulların değerinden daha çoktur.

DAMGALI PUL, DAMGASIZ PUL

Eskiden, pul koleksiyonları daha çok damgalı pullardan yapılırdı. Bugün de, kazanç amacı gütmeden pul toplayanların çoğu damgalı pul biriktirirler. Çünkü, gerçek koleksiyonculuğun amacı araştırıp bulmaktır. Damgalı pul koleksiyoncuları birbirleriyle mektupla-şır, pul değiş-tokuş eder, mektup zarflarının üzerinde aradıkları pula rastlamayı dört gözle beklerler. Böyle teker teker elde edilmiş pullardan meydana gelen bir koleksiyon insana daha büyük zevk, daha büyük heyecan verir.

Buna karşılık, damgasız pul biriktirmek, yalnız paraya dayanan, çok daha kolay bir iştir. Çünkü, postanelerden dizi dizi damgasız pul alınabilir. Bunun tek zevki ise, değeri gittikçe artacak bir koleksiyon sahibi olmaktır.

PUL DEĞERİNİ NEDEN, NE ZAMAN KAYBEDER?

Bir pul, dünyada tek de olsa, değeri binlerce lirayı da bulsa, gene de birtakım özelliklerini kaybetmemiş olmalıdır.

Pullara değerini kaybettiren şeylerin başında tırtıllar gelir. Pullar önce bir arada basılır. Sonradan, teker teker ko-parılabilmelerini sağlamak için, kenarlarına zımba delikleri açılır. Pullar ko-parılınca, bu zımba delikleri yanlarda tırtıl gibi kalır, işte bu tırtıllar, pulların başlıca değer ölçülerinden biridir. Bunlardan biri bile kopmuş olsa, o pul bütün değerini kaybeder. Onun için, pul toplarken, yanlarındaki tırtılların eksiksiz olmasına çok dikkat etmelidir.

Bir pulun değerini hiçe indiren kusurlardan biri de, pulun arkasındaki sıyrıklar’dır. Zarftan çıkarırken, dikkatsizlik edip pulu birazıcık olsun sıyırdıysanız, o pulu atın; çünkü, artık hiçbir değeri kalmamıştır.

Advertisement

Pulun üzerindeki herhangi bir yırtık da değerini sıfıra indirmeye yeter. Bu yırtıklar, çok kez, pulları yapışık oldukları kâğıttan çıkarmaya çalışırken olur.

Pulun üzerinde posta damgasından başka hiçbir leke bulunmamalı. Bir mürekkep lekesi, ya da herhangi başka bir leke, pulun değerini hiçe indirir.

Bütün bunlar, ister damgalı, ister damgasız olsun, biriktirilecek pulların çok büyük bir titizlikle elenmesi, iyi saklanması, her türlü tehlikeden uzak tutulması gerektiğini gösteriyor.


Leave A Reply