Yellapragada Subbarao kimdir? İlk defa folat ve folik asit sentezleyen ve kanser tedavisine inanılmaz katkıları olmuş Hintli biokimyacının hayatı ve bilime katkıları nelerdir?
Kaynak : wikipedia.org
Yellapragada Subbarao (12 Ocak 1895 – 8 Ağustos 1948), kanser tedavisine önemli katkılarda bulunan Hintli bir bilim adamıydı. Kariyerinin çoğunu Amerika Birleşik Devletleri’nde geçirmiştir. Ancak buna rağmen daimi ikamet izni almayı asla başaramadı.
Köken ve eğitim
Godavary bölümünde, şimdi Andhra Pradesh eyaletinde, rahip kastının fakir bir ailesinde doğdu. Bazı arkadaşlarının maddi yardımları sayesinde Madras Tıp Fakültesi’nde okudu. Subbarao, Madras sağlık hizmeti için çalışmaya çalıştı ancak başarısız oldu. Dr. Lakshmipathi’nin Ayurvedik okulunda anatomi öğretmek için bir iş buldu. Geleneksel Hint tıbbının terapötik olanaklarına hayran kaldı ve onları modern bir bakış açısıyla araştırmaya koyuldu.
Rockefeller Vakfı bursuyla ziyarete gelen Amerikalı bir doktorla tesadüfen karşılaşması hayatını değiştirdi ve Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Kariyer
Harvard Tropikal Tıp Okulu’ndan diploma aldıktan sonra merkez tarafından yardımcı doçent olarak işe alındı. Cyrus Fiske ile vücut dokuları ve sıvılarındaki fosfor içeriğini belirlemek için bir yöntem geliştirdi. Fosfokreatin ve ATP’nin kas aktivitesindeki rolünü keşfetti. Doktorasını 1930’da aldı.
Harvard’da kalıcı bir pozisyon elde edemedikten sonra, Lederle Laboratories (şimdi Wyeth’in bir bölümü) tarafından işe alındı. Lederle’de, Lucy Wills’in kansızlığa karşı folik asidin rolü üzerine çalışmasına dayanan folik asit, B9 vitamini sentezlemek için bir yöntem geliştirdi. Sidney Farber’ın isteği üzerine bu çalışmadan sonra ilk kanser kemoterapi ilaçlarından biri olan ve halen kullanımda olan antikanser metotreksatı geliştirmiştir. Ayrıca DSÖ tarafından filaryaz hastalığına karşı kullanılan Dietilkarbamazini keşfetmiştir. Subbarao’nun yönü, Benjamin Duggar, Aureomycin adı verilen ilk tetrasiklin çeşidini keşfetti.
Subbarao’nun diğer başarıları ve “kendini tanıtma” konusundaki eksikliği tarafından gizlendi. Bir patent avukatı, keşiflerinin fikri mülkiyetini korumak için hiçbir zaman hiçbir çaba göstermediğini öğrendiğinde şok oldu. Hiç röportaj vermemiş, kongrelere katılmamış, ders vermemiştir.
Nobel Tıp Ödülü’nü Gertrude Elion ile paylaşan meslektaşı George Hitchings, “Subbarao tarafından izole edilen bazı nükleotidlerin yıllar sonra başka araştırmacılar tarafından yeniden keşfedilmesi gerekti çünkü görünüşe göre kıskançlıktan Subbaro’nun çalışmasının dışarı duyurulmasına izin verilmemişti.“
