Bir Kişiye Yapılan Haksızlık Bütün Topluma Karşı İşlenmiş Bir Suçtur Kompozisyon

0
Advertisement

Bir Kişiye Yapılan Haksızlık Bütün Topluma Karşı İşlenmiş Bir Suçtur sözüyle ne anlatılmak istenmektedir, bu konuda kompozisyon örneği, yazı.

adalet

Kaynak: pixabay.com

Bir Kişiye Yapılan Haksızlık Bütün Topluma Karşı İşlenmiş Bir Suçtur;

Haksızlık, başkalarının her türlü haklarına karşı yapılan saygısızlık ve engel demektir. Toplumda herkes eşit olmak üzere birtakım sosyal haklara sahiptir. İnsanın bu hakları rahatlıkla kullanabilmesi, özgürlük ve mutluluğun temelini hazırlar. Çevrede kendi çıkarlarını özgürlük ve mutluluk temelini sarsmak yoluyla sağlayan bir takım zararlı ve zayıf karakterli kişiler vardır. Bunlar, insani duygulardan, tabii ve sosyal haklardan habersizmiş gibi davranarak sadece kendilerini üstün kılmaya çalışırlar. Karşısındakileri zayıf yönlerinden vurarak onları, kötü ve acı durumlara düşürürler. En basit örnek, suçsuz bir insana iftira atmak, birini zor duruma düşürecek şekilde yalan söylemek, herhangi bir işte emeği geçene hakkını vermemek gibi. Bunlar çevremizde sık sık karşılaştığımız haksızlıklardır.

Haksızlığa uğrayıp da hakkını koruyamayan insan daimi bir bunalım ve isyan duygusu içinde kıvranır. Bu durum insanlarda manevi çöküntü yaratır. Bu noktadan’itibaren huzursuzluk denilen korkunç gerçek ortaya çıkar. Huzursuzluk da insan ruhunu yıpratan, bir bakıma karakteri bozan faktörlerden bindir. Şahsi huzursuzlukların gittikçe çoğalması sonunda toplum huzursuzluğu başlar. Bu da toplumun varlığı için en büyük tehlikedir.

Çıkarlarımız ne olursa olsun, hiç bir zaman haksızlığa yönelmemeli kötülük tohumlarının fidan vermemesi için haksızlık yapanlara engel olmalıyız. İnsan olmak, haklara saygı göstermektir

Adalet ve Zulüm – Yazı 2

Adil olmak insanı insan yapan temel niteliklerden biridir. Bütün çıkarlardan uzak olarak, hayatı pahasına da olsa, hakkı aramak, hakkı hak edene teslim etmek ancak karakter sahibi insanların harcıdır; sağlıklı bir ruh ve temiz bir vicdan ister. Böyle insanlar, şartlar ne olursa olsun, er geç hakkın yeryüzünde temsilcisi olacaklar ve en büyük zaferlerin yaratılmasında büyük rol oynayacaklardır. Çünkü, yalan ve hile ile yapılmış her iş bir gün yıkıma uğramaya mahkumdur. Yaşayan ve ölümsüz olan ancak Hak’tır. Hakkın ve adaletin olduğu yerde huzur ve mutluluk vardır.

İçleri kara ihtiraslarla dolu kötü insanlar her zaman vardır. Bunlar hak ve adalet fikrinden yoksundurlar. Güvendikleri tek şey, kaba kuvvetleridir. Vurup kırmayı, hak yemeyi, masumları ezmeyi kaba ruhlarını doyuran bir hüner sayarlar, çevrelerinde dehşet, nefret ve acı uyandırırlar. Tarihte birçok örneklerden de anlayacağımız gibi zalim kimseler tarafından idare edilen toplumlar bir çok yıkıntılara uğramışlar, başkaldırmışlar ve türlü tehlikelerle karşı karşıya kalmışlardır. Zulüm ebedi olarak yaşayamaz.

Advertisement

Bir de bunun tersini düşünelim. Büyük işler başarmış, hünerler göstermiş, nazik ve dürüst bir insanı ele alalım, Eğer bu insan bütün bu meziyetlerine karşılık hasis davranırsa çevresindekiler tarafından sevilmez. Çünkü hasislik, çevrede kötü tepkiler uyandıran çirkin bir huydur. Eli sıkı olan insanın kalbinin zengin olabileceği düşünülemez.

Bütün çabalarımız mükemmel insan olmak yolundadır. O halde mükemmel insan olmanın şartlarına ciddi olarak uyalım; âdil, iyiliksever ve eli açık olalım.


Leave A Reply