Adam İle İlgili Deyimler ve Anlamları Açıklamaları, İçinde Adam Geçen

0
Advertisement

İçinde adam kelimesi geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Adam hakkında deyimler ve anlamları, hakkında bilgi.

Adam İle İlgili Deyimler

Adam İle İlgili Deyimler

  • *** adam beğenmemek
    herkesi değersiz görmek.
  • *** adam değilim
    “herhangi bir durumun gerçekleşmemesi durumunda, kendisinin insan sayılamayacağı” anlamında kullanılan bir söz.
  • *** adam gibi
    1) terbiyeli, akıllı uslu; 2) adamlığa, insanlığa yaraşır yolda; 3) iyice.
  • *** adam içine çıkmak
    topluluğa karışmak, insanların bulunduğu yerlere gitmek, eşe dosta gitmek.
  • *** adam içine karışmak
    bir topluluğa girmek, kendisine değer verilir olmak.
  • *** adam kullanmak
    1) birini çalıştırmasını bilmek; 2) birini kendi çıkarına alet etmek.
  • *** adam olana çok bile
    layık olmadığı, hak etmediği hâlde kişinin beklentisi daha fazla olduğu durumlarda kullanılan bir söz.
  • *** adam sen de!
    bir işin önemsenmediğini anlatmak için söylenen bir söz.
  • *** adam sırasına geçmek (girmek)
    daha önce toplumda önemli bir yeri veya özel bir değeri yokken artık kendisine önem ve değer verilmek: “Bize yol aç, erkân göster; yollar aç bize de, biz de adam sırasına girelim.” -K. Korcan.
  • *** adama benzemek (dönmek)
    1) giyim kuşamıyla, davranışlarıyla insana yakışır bir biçim almak: “Bak gördün mü, isteyince adama dönüyorsun.” -E. Işınsu. 2) beğenilir duruma gelmek: Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi.
  • *** adamına göre
    1) kişiler arasında ayrıcalık gözeterek; 2) herkesin yeteneğine uygun olarak.
  • *** Allah’ın adamı
    garip, saf, zavallı (kimse).
  • *** aylak adam işidir
    “işsiz güçsüz adama uygun bir iştir” anlamında kullanılan bir söz.
  • *** az günün adamı olmamak
    çok yaşamış, çok görmüş bulunmak.
*** (bir işin) adamı
bir işi ustalıkla yapan.
  • *** (bir yer) adam almamak
    son derece kalabalık olmak.
  • *** (birini) adam yerine (hesabına) koymak
    adamdan saymak, varlığını kabul etmek: “Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu.” -R. H. Karay. “adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler.” -M. Ş. Esendal.
  • *** (birini) adamdan saymak
    bir kimseye gereğinden fazla değer vermek, saygı duymak.
  • *** (birini, bir şeyi) adam etmek
    1) eğitmek, yetiştirmek, topluma yararlı duruma getirmek; 2) bir yeri düzene sokmak; 3) işe yarar duruma getirmek.
  • *** cin olmadan şeytan (adam) çarpmak
    gücünün üstündeki işleri başarmaya kalkışmak.
  • *** efendiden bir adam
    terbiyeli, kibar ve ağırbaşlı kimse.
  • *** işinin adamı
    çalıştığı işte başarı sağlayan, işinin gerektirdiği nitelikleri taşıyan kimse.
  • *** kaç paralık (adam veya şey)
    değersiz.
  • *** kalıbının adamı olmamak
    görünüşünden beklendiği gibi olmamak.
  • *** kuyudan adam çıkarmak
    1) olumsuz, uygunsuz veya yasal olmayan bir duruma son vererek birini haklarına kavuşturmak; 2) unutulmaktan kurtarmak.
  • *** makine gibi adam
    düzgün, çok ve çabuk iş çıkaran adam.
  • *** tam adamına çatmak
    olumsuz bir davranış ve tutum içinde bulunan kimseyle karşı karşıya gelmek.
  • *** tam adamını bulmak (adamına düşmek)
    1) en uygun kişiyi seçmek; 2) alay en uygunsuz kişiyi seçmek.


Leave A Reply