Advertisement
İçinde adam kelimesi geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Adam hakkında deyimler ve anlamları, hakkında bilgi.
Adam İle İlgili Deyimler
- *** adam beğenmemek
herkesi değersiz görmek. - *** adam değilim
“herhangi bir durumun gerçekleşmemesi durumunda, kendisinin insan sayılamayacağı” anlamında kullanılan bir söz. - *** adam gibi
1) terbiyeli, akıllı uslu; 2) adamlığa, insanlığa yaraşır yolda; 3) iyice. - *** adam içine çıkmak
topluluğa karışmak, insanların bulunduğu yerlere gitmek, eşe dosta gitmek. - *** adam içine karışmak
bir topluluğa girmek, kendisine değer verilir olmak. - *** adam kullanmak
1) birini çalıştırmasını bilmek; 2) birini kendi çıkarına alet etmek. - *** adam olana çok bile
layık olmadığı, hak etmediği hâlde kişinin beklentisi daha fazla olduğu durumlarda kullanılan bir söz. - *** adam sen de!
bir işin önemsenmediğini anlatmak için söylenen bir söz. - *** adam sırasına geçmek (girmek)
daha önce toplumda önemli bir yeri veya özel bir değeri yokken artık kendisine önem ve değer verilmek: “Bize yol aç, erkân göster; yollar aç bize de, biz de adam sırasına girelim.” -K. Korcan. - *** adama benzemek (dönmek)
1) giyim kuşamıyla, davranışlarıyla insana yakışır bir biçim almak: “Bak gördün mü, isteyince adama dönüyorsun.” -E. Işınsu. 2) beğenilir duruma gelmek: Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi. - *** adamına göre
1) kişiler arasında ayrıcalık gözeterek; 2) herkesin yeteneğine uygun olarak. - *** Allah’ın adamı
garip, saf, zavallı (kimse). - *** aylak adam işidir
“işsiz güçsüz adama uygun bir iştir” anlamında kullanılan bir söz. - *** az günün adamı olmamak
çok yaşamış, çok görmüş bulunmak.
*** (bir işin) adamı
bir işi ustalıkla yapan.
- *** (bir yer) adam almamak
son derece kalabalık olmak. - *** (birini) adam yerine (hesabına) koymak
adamdan saymak, varlığını kabul etmek: “Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu.” -R. H. Karay. “adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler.” -M. Ş. Esendal. - *** (birini) adamdan saymak
bir kimseye gereğinden fazla değer vermek, saygı duymak. - *** (birini, bir şeyi) adam etmek
1) eğitmek, yetiştirmek, topluma yararlı duruma getirmek; 2) bir yeri düzene sokmak; 3) işe yarar duruma getirmek. - *** cin olmadan şeytan (adam) çarpmak
gücünün üstündeki işleri başarmaya kalkışmak. - *** efendiden bir adam
terbiyeli, kibar ve ağırbaşlı kimse. - *** işinin adamı
çalıştığı işte başarı sağlayan, işinin gerektirdiği nitelikleri taşıyan kimse. - *** kaç paralık (adam veya şey)
değersiz. - *** kalıbının adamı olmamak
görünüşünden beklendiği gibi olmamak. - *** kuyudan adam çıkarmak
1) olumsuz, uygunsuz veya yasal olmayan bir duruma son vererek birini haklarına kavuşturmak; 2) unutulmaktan kurtarmak. - *** makine gibi adam
düzgün, çok ve çabuk iş çıkaran adam. - *** tam adamına çatmak
olumsuz bir davranış ve tutum içinde bulunan kimseyle karşı karşıya gelmek. - *** tam adamını bulmak (adamına düşmek)
1) en uygun kişiyi seçmek; 2) alay en uygunsuz kişiyi seçmek.