Afrika’daki Sömürgeci ve Sömürge Ülkeleri Nelerdir? Bağımsızlık Tarihleri

0
Advertisement

Afrika’da hangi ülkeleri hangi ülkeler sömürgesi haline getirmiş ve sömürgeler ne zaman ve nasıl bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir?

afrika harita

Kaynak: pexels.com

Afrika’daki Sömürgeci ve Sömürge Ülkeleri

a. İngiltere

✓ 1922 ve 1936’da Mısır’a bağımsızlık yolunda önemli yetkiler vermekle birlikte Süveyş Kanalı’nın stratejik önemi dolayısıyla buradaki egemenliğini 1956 Süveyş Krizi’ne kadar sürdürmeye devam etti. Bu olayda Fransa ve İngiltere’nin başarısızlığa uğraması, sömürgelerde bu ülkelere karşı yürütülen bağımsızlık hareketlerinin güçlenmesine yardım etti.

✓ Mısır, İngiltere-Fransa ortak egemenliği altındaki Sudan’ın bağımsızlığını kazanmasını hızlandırdı (1956).
✓ Birleşmiş Milletlerin İtalyan sömürgelerine bağımsızlık vermesi, Süveyş Krizi‘nde İngiltere ile Fransa’nın başarısızlığa uğramasından sonra Mısır ve Sudan’ın bağımsızlığa kavuşmaları ve milletlerarası alanda sömürgecilik aleyhine kamuoyunun gelişmesi gibi faktörlerin hızlandırdığı Afrika’daki bağımsızlık hareketleri, Altın Kıyısı’nın Gana adıyla bağımsızlığını ilan etmesiyle yoğunlaştı (1957).

✓ Siyasi partilerin kuruluşuna izin verilmesi üzerine, 1958’lerde kongreler yerini partilere bıraktı. Özellikle partileşme hareketi, anayasalara ve genel oy hakkına kavuşan Batı Afrika’da görüldü. Bu bölgedeki İngiliz sömürgelerinden, Nijerya 1960’ta, Sierra Leone 1961 ‘de, Gambia da 1965’te bağımsızlıklarını kazandılar.

✓ Batı ve Orta Afrika’da sömürgelerin bağımsızlıklarını kazanmalarından sonra kıtanın güney ve doğu bölgelerindeki İngiliz sömürgelerinde takip edilen politika değişime uğramak zorunda kaldı. Orta Afrika’da beyazların hâkimiyetini sürdürmek için kurulan Orta Afrika Federasyonu başarısızlığa uğradı.

Uganda 1962’de, Kenya 1963’te, Malavi ve Zambiya 1964’te, Güney Rodezya (Yönetim 1980 yılına kadar beyaz azınlığın elinde kaldı.) 1965’te, Botsvana Cumhuriyeti ve Lesoto 1966’da bağımsızlıklarını elde ettiler.

Advertisement

b. Fransa

Afrika’daki Fransız sömürgeleri iki ayrı federasyon hâlindeydi. Kıtadaki bağımsızlık hareketleri üzerine Fransa, önce nispi özerklik vermeyi denedi.

✓ 1944 BRAZZAVİLLE KONFERANSI

Bu konferans, Fransa Birliğini oluşturmaya yönelikti. Afrika ülkeleri karşısında Fransa’nın izleyeceği yeni siyasetin ilkeleri belirlendi. Konferans, parlamenter temsili, yerel meclislerin kurulmasını, geleneksel kurumların korunmasını, yerlilerin bütün işlere kabul edilmesini, eğitim ve sağlık kurumlarının geliştirilmesini, zorla çalıştırmanın kaldırılmasını ve sanayileşmeye ağırlık verilmesini tavsiye etti. Bağımsızlık kelimesi ise hiç kullanılmadı.

Ancak sınırlı özerklik sömürgeleri bağımsızlık ülküsünden vazgeçiremedi. Bunun sonucunda;

✓ Fas ve Tunus 1956’da, Gine 1958’de bağımsızlıklarını kazandılar.

– Fransa, iki yıl içinde Moritanya, Senegal, Yukarı Volta, Nijer, Kamerun, Çad, Gabon, Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Madagaskar’a bağımsızlık vermek zorunda kaldı.

✓ 1960’ta Fransa’nın elinde sömürge olarak yalnız Cezayir ile Fransız Somalisi kalmıştı. Cezayir, 1954’ten beri devam ettirdiği silahlı kurtuluş mücadelesini kazanarak 1962’de, Fransız Somalisi 1977 yılında Cibuti adıyla bağımsızlıklarını kazandılar.

Advertisement

c. Belçika

Belçika, denetimi altındaki Kongo’ya (Zaire) 1960’ta, Burundi ile Ruanda’ya 1962’de bağımsızlık vermek zorunda kaldı.

d. Portekiz

Angola ve Mozambik, Portekiz yönetimine karşı sürdürdükleri silahlı mücadele sonucunda 1975’te bağımsızlıklarını kazandılar.

Sao Tome, Principe, Gine Bissau da aynı tarihte bağımsızlıklarına kavuştular.

*** Sömürgelerine en son bağımsızlık veren ülke Portekiz’dir.

e. İspanya

İspanya’nın sömürgesi Rio Muni ile Fernando Fo ise 1968’de Ekvator Ginesi adıyla bağımsız devlet oldu.

Sömürgeciliğin tasfiyesi ile bağımsız devlet sayısı arttı. İki blok dışında üçüncü bir blok olarak ortaya çıktı. Bağımsızlığını yeni kazanan devletler dünyaya uyum sağlama çabası içerisine girdiler. Birleşmiş Milletler çerçevesinde “77’ler Grubu” olarak bir araya gelip uluslararası alanda adil ekonomik düzen için girişimlerde bulundular. Bu dönemde ırk ayrımcılığı yapan Güney Afrika Cumhuriyeti’ne karşı ambargo koyarak siyasi nitelikli kararlar aldılar.

Ancak ne siyasal sistem ne de ekonomik sistem ortaya koyamadıkları için güçlü ve etkili bir grup olmaktan uzaktılar. Özellikle petrol üreten Üçüncü Dünya Ülkeleri, Batılı devletlerin alternatif enerji kaynakları bulmaları ve tasarruf önlemlerine yönelmesi ile büyük gelir kayıplarına uğradılar. Üçüncü Dünya Ülkeleri projeleri için Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’na başvurdular. Bu kurumların ekonomiye müdahale etmesi gelir dağılımında dengesizliğe yol açtı. Kitlelerin tepkileri milliyetçi-laik yönetimlerin güç kaybetmesine, aşırı uçların (aşırı dinî eğilimler gibi) güçlenmesine neden oldu. Bu değişim uluslararası ilişkileri de olumsuz etkiledi.

Not: Asya ve Afrika kıtalarındaki bağımsızlık mücadelelerinde halkların örnek aldığı devlet, Atatürk Türkiyesi’dir. I. Dünya Savaşı’nda emperyalist devletlere karşı gelip başlattığı Kurtuluş Mücadelesi’nden başarı ile çıkan ve bağımsız bir devlet kuran Türkler Çin, Pakistan, Hindistan başta olmak üzere birçok devleti etkilemişlerdir.


Leave A Reply