Afrodisyas (Aphrodisias) Antik Kenti Tarihçesi Eserleri Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Aydın ili sınırları içerisinde yer alan Afrodisyas (Aphrodisias) antik kenti ile ilgili olarak genel bilgilerin yer aldığı yazımız.

Afrodisyas (Aphrodisias) Antik Kenti

Afrodisyas (Aphrodisias) Antik Kenti

APHRODİSİAS, Anadolu’da Karya Bölgesi’nde antik kent. Eski Yunanlıların Aşk Tanrıçası Aphrodite’nin kült merkezidir. Aydın İli, Karacasu İlçesi’ne bağlı Geyre Köyü yakınlarındadır. Üstündeki köyün depremde yıkılması üzerine, yakın yıllarda kalıntıların 1 km kadar batısında Yeni Geyre adıyla yeni bir köy kuruldu. Antik kent Babadağ eteklerinde, yüksek bir yayla üzerine kurulmuştur. Kentin geçmişi Prehistorik Çağ’a kadar uzanır. Antik yazarlardan öğrenildiğine göre kentin bir adı da Ninoe’dir.

Aphrodisias adı Hellenistik Çağ’da kullanılmaya başlanmıştır. Kent en parlak dönemini Roma Çağı’nda özellikle İS 1. ve 2. yüzyıllarda yaşadı. Hıristiyanlık döneminde de önemini sürdürdü ve Stavropolis adını aldı. Önemli bir kült merkezi olan Aphrodisias, Hellenistik ve özellikle Roma Çağı’nda, dinsel niteliğinin yanı sıra, parlak bir kültür ve sanat merkezi durumuna geldi. Yetiştirdiği heykelcilerle antik dünyada bir okul yarattı.

KENTİN HARİTASI:

Aphrodisias okulunda yalnızca eski örneklerin kopyaları yapılmakla kalmamış, yeni bir ruhla özgün sanat eserleri de yaratılmıştır. Kentin 2 km kadar doğusunda, Babadağ’ın aşağı yamaçlarındaki ocaklardan çıkartılan üstün nitelikli beyaz ve gri-mavi mermerlerle yapılan eserler, Küçük Asya ve Akdeniz’deki öteki merkezlere satılarak büyük bir ün kazanmıştı. Aphrodisiaslı sanatçıların imzalarını taşıyan birçok eser İtalya ve Yunanistan’da da bulunmuştur. Kentin kalıntıları Laborde ve Texier gibi gezginlerin dikkatini çekmiştir. 1904-1905 yıllarında Fransız P. Gaudin, 1937’de ise İtalyan G. Jacopi kısa süreli kazılar yaptılar. 1961’den ölümüne (1990) kadar, New York Üniversitesi adına Prof. Dr. Kenan T. Erim yönetiminde sistemli arkeolojik kazılar ve araştırmalar yapıldı.

Advertisement

Antik kentin çevresi Roma Çağı’nda yapılmış 3,5 km uzunluğunda bir surla kuşatılmıştır. Kentin güneyinde akropol olarak adlandırılan küçük tepede Eski Tunç Çağı’na (İÖ 2800-2200) ilişkin yerleşme saptanmıştır. Güneydoğuda “Pekmez” adı verilen yerde de tarih öncesine ait veriler elde edilmiştir. Aphrodite Tapınağı, stadion, tiyatro, odeion, agora, Hadrianus hamamları, Tiberius portikosu, Sebasteion, piskopos sarayı ve martyrion günümüze kadar gelen kalıntıların en önemlileridir.

Afrodisyas

Tapınak.

Aphrodite Tapınağı kentin en önemli yapılarındandır. 14 sütunu hala ayaktadır. İon düzenindeki tapınak 8×13 sütunludur. Geç Hellenistik Çağ’da, İÖ 1. yüzyılda yapılmış, Roma Çağı’nda da kullanılmıştır. İmparator Hadrianus döneminde (İS 117-138) tapınağın yöresi bir temenosla çevrilmiştir. Tapınağın doğusunda anıtsal bir kapı (propylon) açığa çıkartılmıştır. Bu görkemli giriş kapısının da İS 2. yüzyılda yapıldığı, anlaşılmıştır. Tapınak, Bizans Çağı’nda İS 5. yüzyılda birtakım ekler yapılarak bir Hıristiyan bazilikasına dönüştürülmüştür.

Stadion:

Kent merkezinin kuzeybatısında yer alır. 262 m uzunluğu, 59 m genişliği olan stadion 30 bin kişiliktir. Roma Çağı’nda büyük bir olasılıkla İS 1. yüzyılda yapılmıştır. Yalnızca Anadolu’da değil, tüm antik dünyada günümüze ulaşmış en sağlam stadion örneğidir.

Tiyatro:

Aslında bir höyük olan, ancak Akropolis diye anılan tepenin doğu yamacına yaslanmıştır. 10 bin kişi alan tiyatro Geç Hellenistik Çağ’da yapılmış, Roma Çağı’nda İmparator Marcus Aurelius (İS 161-180) döneminde onarılmıştır. Üstün taş işçiliğiyle dikkati çeker.

Advertisement


Leave A Reply