Advertisement
İçinde ve anlamında beklemek geçen atasözleri, deyimler nelerdir? Bunların açıklamaları ve anlamları. Beklemek ile ilgili atasözleri ve deyimlerin açıklamaları.
Beklemek İle İlgili Atasözleri Deyimler
ATASÖZLERİ:
- * Çarşı iti ev beklemez:
başıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler. - * Değirmene gelen nöbet bekler:
bir şeyden birçok kimse yararlanacaksa herkes geliş sırasıyla işini görmek üzere beklemelidir. - * Korku dağları bekler (aşırır):
korku her yerde varlığını gösterir. - * Tekkeyi bekleyen çorbayı içer:
bir şeyi elde etmek için bazı sıkıntılara katlanmak gerekir.
DEYİMLER:
- * ağzına verilmesini beklemek (istemek):
çalışmayıp işlerinin başkaları tarafından yapılmasını beklemek. - * aportta beklemek:
1) köpek avını kovalamak üzere hazırda beklemek; 2) fırsat kollamak. - * bekle yârin köşesini:
yakında gerçekleşeceği beklenmeyen umutlar için söylenen bir söz. - * (bir şeyin) başında beklemek (durmak):
yanında durup gözetlemek: “Birkaç fukara köylü sabaha kadar cenazenin başında bekleyerek Kur’an okudular.” -Halikarnas Balıkçısı. - * (bir şeyin) başını beklemek:
1) gözetlemek; 2) hastanın yanında bulunmak. - * (birini) hacı bekler gibi beklemek:
büyük bir sabırsızlıkla beklemek. - * dört gözle beklemek (bakmak):
çok isteyerek veya özleyerek beklemek: “Terekesini paylaşmak için dört gözle ölümünü beklemekteydiler.” -Y. K. Karaosmanoğlu.
* fırsat beklemek (aramak):
en uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
- * gününü (günlerini) saymak (beklemek):
kurtulamayacak hasta son günlerini yaşamak. - * kısmet beklemek:
evlenmeyi, evleneceği kimseyi beklemek: “Şimdi genç değil, şöyle kırkını, kırk beşini aşmış, efendiden, ağırbaşlı bir kısmet bekliyor.” -H. Taner. - * medet ummak (beklemek):
yardım beklemek: “Emin ol ki dağınık ve kasvetli bir cemiyet içinde aşktan bile medet ummayız.” -Y. K. Karaosmanoğlu. - * nefesini tutup beklemek:
heyecan, merak veya endişeyle sonucu izlemek: “Uzun süren ziyaretin sona ermesini, nefeslerini tutup beklemişlerdi.” -A. Kulin. - * nöbet beklemek (tutmak):
1) asker, polis vb. bir yeri, bir kimseyi, bir aracı gözetlemek, korumak gibi amaçlarla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak: “Kazığın yanında mızraklı bir asker nöbet beklesin!” -N. F. Kısakürek. 2) kurum ve kuruluşlarda işlerin aksamadan yürümesi için sıra ile görev yapmak. - * pusuda beklemek:
gizlenerek saldırıya hazır durumda olmak: “Bu da hile, inanmıyorum; pusuda beklediğine ve rol oynadığına inanıyorum.” -N. F. Kısakürek. - * sol eli beklemek:
şaka yemeğe beklenilen birine, yemeğe başlandığını anlatmak için kullanılan bir söz: Sol elimiz bekliyor, çabuk gelin. - * tetik üstünde beklemek:
hazır, dikkatli, uyanık bulunmak, tetikte olmak: “Kimisi dönmeye başlamış bile kimisi tetik üstünde bekliyor.” -A. İlhan. - * tetikte (tetik) olmak (beklemek, bulunmak, durmak):
her an uyanık ve hazır bulunmak: “Güldane tehlikeyi sezmiş gibi tetikte.” -T. Buğra. “Onun sakinliği etrafta tetikte bekleyen karısına, çocuklarına da geçti.” -N. Cumalı. “Hele kendini güçlü hissederse tetik ol, basbayağı saldırganlaşır.” -A. İlhan. - * yolunu beklemek (gözlemek): gelmesini beklemek:
“Ben merak ederdim, gece yarılarına kadar yolunu beklerdim.” -M. Ş. Esendal.
“Ağaç Olmak” ANLAMI
Birini ayakta uzun süre beklemek
Ağaç Olmak Cümle İçinde Kullanımı
- ***Çabuk gel; Burada ağaç olmak istemiyorum.
- ***Bugün Açıköğretim kaydı yaptırırken büronun önünde ağaç olduk.
- ***Hadi biraz hızlı yürü; adamcağız bizi beklerken ağaç oldu.
- ***İzmir saat kulesi önünde sevgilisini beklerken ağaç olmuştu.
- ***Her buluşmamızda beni ağaç ediyorsun, lütfen bu sefer zamanında gel.
- ***Beklerken ağaç olmuşsun; özür dilerim.
- ***Okuldan çıkış saatini yanlış anlamışım, okulun kapısında ağaç oldum
- *** Seninle hiçbir yere gitmem çünkü her seferinde seni beklerken ağaç oluyorum.
- *** Zavallı delikanlı, elinde çiçek kız arkadaşını beklerken ağaç oldu.
- *** Sizi beklerken ağaç olduk, az daha gidecektik./blockquote>
- *** Hadi artık gidelim, kimsenin beni beklerken ağaç olmasını istemem.
- *** Seni beklerken ağaç olmaya bile razıyım, yeter ki gel.
- *** Bu soğukta otobüs durağında ağaç olduk, neredeyse kök salacağız.
- *** Sevgilisinden intikam almak için Onu Saat Külesi’nin önünde ağaç etti.
- *** Her buluşmamızda ağaç olmaktan sıkıldım ve bu sefer ben geç gideceğim.