Advertisement
İçinde ve anlamında ah almak, ah etmek, beddua geçen deyimler ve açıklamaları. Ah almak, etmek, beddua ile ilgili deyimler ve anlamları.
Ah Almak – Etmek, Beddua İle İlgili Deyimler
- “ah almak”
birinin ilenmesini üstüne çekmek. - “ah çekmek”
derin bir keder veya özlemle içten gelerek ah demek. - “ah etmek”
1) acı ile içini çekmek; 2) mec. ilenmek: Vakit vakit gözlerini kapayarak o herkesin / Ah ettiği sevda adlı günahkârı düşündün mü? -E. B. Koryürek. - “ah vah etmek (demek)”
pişman olmak: Yaptığım deliliğe ne zaman ah vah diyeceğimi bir kestirebilsem. -S. F. Abasıyanık. - “ahı çıkmak”
yaptığı ilenme, etkisini göstermek. Kıza yaptıklarından sonra başına gelenleri kızın ahı çıktı olarak yorumluyorum. - “ahı gitmek vahı kalmak”
iyice zayıflamak, iş göremez duruma gelmek. Onu son gördüğümde ahı gitmiş vahı kalmıştı. - “ahını yerde koymamak”
öcünü almak: Sen öz babanın öcünü alamadın diye o da dedesinin ahını yerde mi koyacaktı? -N. Hikmet. - ” (birinin) ahı tutmak”
birinin ilenmeleri gerçekleşmek. - “(birinin) ahı yerde kalmamak”
yaptığı ilenme er geç etkisini göstermek. - bedduası tutmak
ilenci yerine gelmek. - (birine) beddua sinmek
ilencin tutması yüzünden birinin işi sürekli ters gitmek. - (birinin) bedduasını almak
biri tarafından kendisine ilenilmek.
Kahır Nedir? Sözlük Anlamı
- “Kahır”
1. Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme
“Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter.” – A. Gündüz
2. Derin üzüntü veya acı, sıkıntı
“Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü.” – O. V. Kanık - “kahır (veya kahrını) çekmek ”
uzun süre sıkıntıya katlanmak
“Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu.” – R. N. Güntekin - “kahır yüzünden lütfa uğramak ”
birine kötülük olsun diye yapılan iş, onun iyiliğine olmak - “kahretmek”
1. -i Ezmek, perişan etmek
2. Çok üzmek
“Kendini de dostlarını da kahredeceksin, öyle mi?” – C. Meriç
3. Kendine dert etmek, içlenmek, çok üzülmek
4. -e İlenmek, beddua etmek - “kahrından ölmek ”
1. çok üzülmek
2. aşırı üzüntü, kişinin ölümüne neden olmak - “kahreylemek ”
Üzülmesine sebep olmak - “kahrolmak ”
Çok üzülmek, içlenmek