Ahmet Cemal Paşa Kimdir? Osmanlı Subayının Hayatı ve Dönemi Olayları

0
Advertisement

Ahmet Cemal Paşa kimdir? Osmanlı dönemi subaylarından Ahmet Cemal Paşa hayatı, biyografisi, dönemi önemli olaylar hakkında bilgi.

Ahmet Cemal Paşa; Osmanlı askeridir (Midilli 1872 – Tiflis 1922). 1895’te Harp Akademisi’ni bitirdi, kurmay yüzbaşı olarak merkezi Selanik’te bulunan 3. Ordu’da görev aldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. 3. Ordu’nun Erkan-ı Harb Reisliği’ne getirildi. Binbaşı olunca Rumeli Demiryolları müfettişi oldu. Bu görevi sırasında, İttihat ve Terakki’nin yayılması için çalışmalar yaptı, bu örgütün merkez üyeliğine seçildi. 10 Temmuz 1908’de Talat, Cavit ve Hafız Hakkı Bey ile birlikte, İttihat ve Terakki’nin genel merkez olağanüstü temsilcisi sıfatıyla İstanbul’a geldi. Bir süre Anadolu Islahat Heyeti ile birlikte Gebze’ye gitti. 31 Mart Olayı çıkınca, İstanbul’a döndü ve olay bastırıldıktan sonra Üsküdar mutasarrıfı oldu.

Ahmet Cemal Paşa

Ahmet Cemal Paşa

Ağustos 1909’da Adana Valiliği’ne atandı. 14 Ağustos 191 l’de Bağdat Valisi, 21 Eylül 1912’de Konya Redif Fırkası komutan vekili oldu. Bu fırkayla Vize’de Bulgarlara karşı savaştı. Pınarhisar Savaşı’nda büyük çabalarına karşın yenildi. Bu görevden sonra Umum Menzil müfettişliğine atandı ve rütbesi 6 Ekim 1912’de albaylığa yükseltildi. Babıali Baskını’nda görev üstlendi ve Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazam olması üzerine İstanbul Muhafızlığına atandı. İttihat ve Terakki’nin yönetime gelmesiyle Edirne’nin geri alınması konusunda çaba harcadı. Edirne’nin kurtarılması üzerine rütbesi ferikliğe yükseltildi. Önce Nafia, sonra da Bahriye Nazırı oldu. Osmanlı Donanması’na canlılık ve güç kazandırmak amacıyla Fransa ile ilişki kurmak için Paris’e gittiyse de başarılı olamadan geriye döndü.

Birinci Dünya Savaşı başlayınca Bahariye Nazırlığı üzerinde kalmak koşuluyla İkinci Ordu Komutanlığı’na atandı. Ancak birkaç gün sonra, görevi Dördüncü Ordu Komutanlığı’na çevrildi. Mısır’ı İngilizlerden kurtarmak amacıyla bir sefer düzenlemek için Şam’a gitti. 12 bin kişilik bir birlik ile Tih Sahrası’nı geçerek, Mısır’a girdiyse de destek sağlanamadığından Süveyş Kanalı‘ndan geri dönmek zorunda kaldı. İkinci harekâtında da başarı sağlayamadı, İngilizlerin, Suriye ve Filistin üzerine giriştikleri saldırıları önlemek ve İngiliz yanlısı Araplarla başa çıkmak için çaba harcadı. Görevden alınınca İstanbul’a geldi.

Savaş Seferi yenilgiyle sonuçlanınca öteki İttihatçılar gibi ülkeden ayrılmak zorunda kaldı.

Berlin’e yerleşti, Münih’e geçti, İsviçre’ye gitti. İngilizlere karşı savaşmak için Afganistan’a hareket etti. Taşkent’te eski Türk subaylarını bir araya toplayarak bir komite oluşturdu. Afgan Ordusu’nun eğitimiyle ilgili çalışmalar yaptı. Enver Paşa‘ nın yanına geleceğini haber alınca onunla buluşmak üzere geldiği Moskova’dan Tiflis’e döndüğünde burada yaverleri Süreyya Bey ve Nusret Bey ile birlikte Ermeniler tarafından öldürüldü.

Suriye’deyken yaptığı incelemeler bir kitap halinde 1918’de Berlin’de basıldı: Alte Denkmaler aus Syrien Palastina und West-Arabien (Suriye, Filistin ve Batı Arabistan’ın Eski Eserleri) olup ayrıca anıları da yayımlandı (1923; Hatıralar, 1958).

Advertisement

Kaynak – 2

1908-1918 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderi üzerinde söz sahibi olan üç kişiden biridir (ötekiler Enver ve Talât Paşalar’dır).

Cemal Paşa, kurmay yüzbaşı rütbesiyle Selanik’te Üçüncü Orduda vazifeliyken İttihat ve Terakki Cemiyetine girerek hayatını bu cemiyetin siyasi faaliyetlerine bağladı. 31 Mart olayında Hareket Ordusu’na katılarak irtica hareketinin bastırılmasında yararlığı görüldü, Üsküdar Muhafızlığı vazifesini aldı. Daha sonra Adana, Bağdat valiliklerinde bulundu. Balkan Harbi’ne Konya Redif Fırkası Komutanı olarak katıldı, Pınarhisar Savaşı’nda bozguna uğradı. Babıali baskınında İstanbul merkez kumandanı olarak ön planda yer aldı. Mahmut Şevket Paşa’nın iş başına geçmesi üzerine İstanbul Muhafızı oldu. Enver Paşa’nın Harbiye Nezaretine getirilmesi üzerine önce Nafia Nazırı, sonra Bahriye Nazırı oldu. Her iki Nezarette başarı göstererek, Osmanlı Donanmasını kuvvetli bir savaş unsuru haline getirdi.

Birinci Dünya Savaşı patlayınca, Bahriye Nazırlığı üzerinde kalmak suretiyle, önce İkinci Ordu, sonra Dördüncü Ordu Kumandanlığına tayin edilerek Şam’a gitti. Arapların, Yahudilerin, Hıristiyan ahalinin baltalama ve arkadan vurmalarının da sonucu olarak, cephede başarı kazanamadı.

Savaş, Osmanlı İmparatorluğunun ve bağlaşıklarının yenilgisiyle sona erince, Cemal Paşa, politika arkadaşları ile birlikte, yurttan ayrılmak zorunda kaldı. Bir süre Almanya ve İsviçre’de kaldıktan sonra, Afganistan’a gitti. İngiltere’ye karşı çarpışacak olan Afgan ordusunu ıslah etmek istiyordu. Fakat, buna bazı siyasi olaylar engel oldu. Cemal Paşa, Tiflis’e geçti, Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’nı yapmakta olan Milli Hükümet’in bir mümessiliyle görüşmelere başlamıştı. Bu sırada, Ermeni komitecilerinin suikastine uğradı. Bununla beraber, öldürülüşü şüpheli ve münakaşalıdır. Mezarı Erzurum Şehîtliği’ndedir.

Bir de “Küçük” veya “Mersinli” diye Ahmet Cemal Paşa’dan ayrılan Cemal Paşa vardır ki, 1. Dünya Savaşı ve Mütareke’nin önemli simalarındandır. Kolordu ve ordu komutanı olarak Filistin cephesinde başarılı hizmetlerde bulunduktan sonra, savaş kaybedilince Harbiye Nazırı olmuş, geniş ölçüde Milli Mücadele’yi desteklemiştir.

Advertisement


Leave A Reply