Albert Einstein’ın Hastalığı, Einstein’ın Hastalıklarının İsimleri Nelerdir?

3
Advertisement

En zeki bilim adamlarından biri olan Albert Einstein ne hastası idi. Albert Einstein ve hastalıklarının isimleri ve kısa açıklamaları.

Albert Einstein'ın Hastalığı

Albert Einstein Yahudi asıllı Alman teorik fizikçidir. 20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelendirilir… Albert Einstein’ın iki adet bilinen hastalığı vardı. Bunlardan ilki disleksi diğeri ise asperger bozukluğudur.

Disleksi

Basit tanımıyla öğrenme bozukluğu demek. Dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. Disleksinin belirli özellikleri bulunmaktadır. Her zaman var olan ve mekânsal olarak gözlemlenmesi gereken bazı özellikler vardır :

  • Yazılı dilde zorluklar.
  • Yazılı zorluklar.
  • Ciddi yazım zorlukları.
  • okumayı yavaş öğrenme
  • İkinci dilleri öğrenmede ve yazmada zorluklar.

Öte yandan, genellikle aşağıdakiler meydana gelebilir:

  • Matematikte zorluklar.
  • Talimatları ve karmaşık görev dizilerini takip etme zorluğu.
  • Yazılı metinlerin anlama sorunları.
  • Kapasitede çok önemli dalgalanmalar.

Bazen disleksinin tipine veya kişiyi nasıl etkilediğine bağlı olarak ortaya çıkabilirler:

  • Konuşma dilindeki zorluklar.
  • Mesafe ve uzay algısı sorunları.
  • Sağ ve sol arasındaki karışıklık.
  • Ritim ve müzik dilleri ile ilgili sorunlar.

Asperger bozukluğu

Asperger sendromu yaşayan insanlarda bir nevi empati eksikliği oluyor. Yani karşısındaki insanın bağırma sebebinin kızgınlıktan olduğunu ya da ağladıklarında üzgün olduklarını anlayamayabiliyor ve ona göre tepki veremiyorlar. Asperger sendromu olan kişiler sıkça ortalama veya ortalama üstü zekâya sahip olduğu görülmüştür.

Terim ilk kez 1981’de bir psikiyatri ve psikoloji dergisinde Lorna Wing tarafından kullanıldı ve o , sendromu daha önce tanımlamış olan Avusturyalı bir psikiyatrist ve çocuk doktoru olan Hans Asperger’in daha önceki çalışmalarını dikkate alarak bu şekilde adlandırdı. Asperger, ” psikopati ” teriminin çağrışımından dolayı kafa karışıklığına yol açan “otistik psikopati” ifadesini kullanmıştır.

Advertisement

Wing’e göre Asperger, “psikopati” kelimesini yalnızca “patolojik kişilik” gibi basit teknik anlamda kullanmayı amaçladı. Bununla birlikte, Hans Asperger’in bozuklukla ilgili çalışması, dünya savaşı nedeniyle geniş çapta duyurulmadı ve sonunda kliniğindeki yangın sırasında kayboldu. Bu nedenle araştırması Lorna Wing tarafından alınana kadar psikiyatri topluluğu tarafından bilinmiyordu. Asperger sendromunun klinik bir varlık olarak uluslararası düzeyde tanınması 1990’larda gerçekleşti ve ilk kez Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabına dördüncü baskısında dahil edildi ( DSM-IV , 1994 ).), yani Asperger’in bozuklukla ilgili düşüncelerini ilk yayınlamasından elli yıl sonra bilim dünyası tam anlamı ile bu hastalığı kabul etti.


3 yorum

Reply To Anonim Cancel Reply