Alışveriş Bağımlılığına Dikkat, Alışveriş Krizine Giriyor musunuz?

0
Advertisement

Haftada en az bir kez alışveriş kriziniz tutuyorsa, gerekli, gereksiz demeden her şeyi alıyorsanız, kredi kartı ekstrelerinin uzunluğu boyunuza yaklaştıysa aman dikkat! Alışveriş bağımlısı olabilirsiniz.

Alışveriş

Tüm kadınların ortak söylemidir: Giyecek hiçbir şeyim yok! Gerçekten böyledir. Dünyalar kadar alışveriş yapın yine de giyecek hiçbir şey bulamazsınız. Gardırobunuz bir kara delik gibidir, ne alırsanız yutar. Dolabı açıp güzel bir şeyler giymek istediğinizde asla tatmin olmazsınız. Giy çıkar: Olmadı! Şu pantolonun üstüne beyaz gömlek: Olmadı! Zaten bu kıyafetin altına giyecek ayakkabınız da yok. Yok! Yok! Yok!

“Hemen gidip yeni bir şeyler almalı”. “Yeni sezonda vitrinler cıvıl cıvıl”. “Yeni moda bir şeyler lazım. Birkaç etek, elbise, pantolon, kazak, hırka, mont, ayakkabı, çanta…”. “Almalı; çünkü lazım bunların hepsi”. “Çünkü giyecek bir şey kalmadı”. “Baksana dolabın haline, tamtakır!” Ama siz geçen sezon, geçen yıl, hatta ondan önceki yıl da aynı dertten yakınmıyor muydunuz? Yine giyecek bir şeyiniz yoktu. Gittiniz aldınız. E, o zaman nerede tüm aldıklarınız? Cevabı basit: Gardırobunuz aslında arka kapısı sonsuzluğa açılan bir kara delik. Tüm aldıklarınızı yutuyor; çiğneyip uzayın sonsuzluğuna tükürüyor.

Değil(miş), arkadaşlar. Kazın ayağı böyle değilmiş. Dolabımızda bir kara delik yokmuş meğer. Kadınların sürekli alışveriş yapmak istemelerinin bilimsel bir açıklaması varmış: Alışveriş Hastalığı.

Alışveriş Hastalığı

Advertisement
Şaka değil, alışveriş hastalığı diye bir rahatsızlık var.

Bu hastalık tüketim alışkanlıklarının artmasıyla birlikte ortaya çıkmış yani 20’nci yüzyılın ikinci yarısından sonra… Sadece tüketmeye ve yönlendirilen ve sahip olmaya güdülenen insanlarda sıkça karşılaşılan bu sorun sadece psikolojik değil ekonomik açından da kişileri yaralıyor. ABD’de, Stanford Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Lorrin Koran alışveriş bağımlılığı ile ilgili bir araştırma yapmış. Koran’a göre ABD’deki her 30 kişiden biri alışveriş hastası. Alışveriş bağımlılığı, kumar, kleptomani ya da piromani (dürtüsel olarak kundakçılık yapmak) gibi toplumu etkileyen gizli salgınlardan biri. Koran’ın araştırmalarına göre alışveriş bağımlılarının yüzde 90’ını kadınlar oluşturuyor. Kadınlar, genellikle dış görünüşlerini daha çekici kılacak kıyafet, ayakkabı, makyaj malzemesi ve mücevher satın alıyor. Erkekler ise statü sembolü objelere ve otomobillere yöneliyorlar.

Alışveriş bağımlıları genellikle, ihtiyaçları olmayan şeyleri satın alıyor; alışveriş sonrasında ise bütçelerini aşan harcamalar yüzünden suçluluk duyuyorlar. Tipik bir alışveriş bağımlısının haftada en az bir kez alışveriş krizine yakalanması gerekiyor.

Bu bağımlılığının sebebi ise Prof Koran’a göre kişinin hayatındaki boşlukları alışveriş yaparak doldurmaya çalışması. Bu, kadınların mutsuz olunca neden alışverişe çıktıklarını açıklıyor. Zaten Prof. Koran da alışveriş bağımlılığını mutluluk hormonu ile tedavi edecek bir ilaç geliştirmiş. Bu ilaç “serotonin” adı verilen mutluluk hormonu içeriyor ve alışverişe neden olan mutsuzluk haline engel oluyor (Kadınların mutsuz olduklarında neden alışverişe çıktıkları bilimsel olarak kanıtlandı arkadaşlar).

Tüm bunları okuyunca siz de “Acaba ben de mi?” diye düşünüyor musunuz?

Her kadın alışveriş yapmayı sever ve bundan zevk alır. Her kadın yeni aldığı bir giysiyi eskisine tercih eder. Ancak işi abartıp gereksiz harcamalar yapmak alışveriş bağımlılığının bir göstergesi. Üstelik bu bağımlılık sadece ruhsal değil ekonomik olarak da insanı etkiliyor. Pek çok kişi hesapsızca yaptığı kredi kartı harcamalarına yetişmek için uzun süre borçlu yaşamak zorunda kalıyor. Geçtiğimiz günlerde gazetelerde yer alan bir haberi okumuşsunuzdur belki. (Ülkenin birinde) Kredi kartı borcunu ödeyemeyen bir kadın açtığı internet sitesinden kendisi için yardım topluyordu. Söz konusu bizim ülkemiz olduğunda bu kadar marjinal yardım yolları bulmak mümkün değil ama benzer aşırı borçlanma örneklere hepimiz rastlıyoruz. “Az mı alışveriş yaparım, çok mu?” karşılaştırması bir yana ideal olan ayağı yorganına göre uzatmak galiba. İhtiyaçları ve kaynakları aşan her harcama sizi alışveriş bağımlısı yapabilir. Alışveriş bağımlısı olmasanız bile kredi kartı bağımlısı olabileceğiniz kesin. Dolayısıyla, aman dikkat!


Leave A Reply