Almanya’nın İklimi, Bitki Örtüsü, Hayvanları, Coğrafi Özellikleri Nelerdir?

0
Advertisement

Almanya’nın iklimi, coğrafi yapısı ve özellikleri, hayvanları ve bitki örtüsü nasıldır? Almanya’nın coğrafyası hakkında detaylı bilgi.

Almanya

  • Yüzölçümü: 356.978 km2.
  • Başkent: Berlin.
  • Dil: Almanca.
  • Din: Hıristiyan (Protestan, Katolik).
  • Para birimi: Euro.
  • Başlıca kentler: Hamburg, Köln, Münih, Essen, Frankfurt am Main, Dortmund, Düsseldorf, Stuttgart, Duisburg, Bremen, Hannover, Laipzig, Dresden, Nürnberg, Bochum, Bielefeld, Wuppertal, Chemnitz, Mannheim, Magdeburg, Gelsenkirchen, Bonn, Wiesbaden, Karsruhe, Münster, Braunschweig, Mönchengladbach, Rostock, Kiel, Augsburg, Halle, Erfurt, Potsdam.
almanya bastei

Kaynak: pixabay.com

Almanya’nın İklimi

Ülkenin kuzeydoğusunda Doğu Avrupa iklimi gözlenirken, öteki bölümleri batı-doğu Avrupa iklimleri arasındaki sınır çizgisi üzerindedir. Kuzey Ovası ile Orta Yayla’da kışlar soğuk geçer. Toprak uzun süre karla örtülü kalmamasına karşın, gökyüzü bulutlu ve hava nemlidir.

Yazlar ılık, ancak yağışlı geçer ve hava genellikle bulutludur. En yoğun yağış kış mevsiminde görülmekle birlikte, genelde yağış dağılımı eşittir. Bu iklim türü, aşamalı olarak yerini yerini Orta Avrupa iklimine bırakır. Güneydoğu bölümünde kışlar daha soğuk ve kurak geçtiği gibi özellikle tepelerde kar örtüsü daha uzun süre toprakta kalır. Yazlar daha sıcak ve güneşli, ancak yağış daha yoğundur. Ülke genelinde yıllık ortalama sıcaklık ocak ayında -2.3°C, temmuz ayında 18.5°C, ortalama yağış tutarı 850 mm’dir. Kara Orman ve Alpler’de ise yağış tutarı 1.524 mm’ye kadar yükselir.

Almanya Bitki Örtüsü ve Hayvanlar

Bir zamanlar zengin orman örtüsüne sahip olan ülkede, insan eliyle yıkıma bağlı olarak orman varlığı, ülke yüzölçümünün % 30’una kadar gerilediği gibi tür açısından da eskiye oranla daha yoksuldur. Değerli ağaçların kesilip yok edilmesi nedeniyle meşe gibi birçok tür sayıca azalmıştır. Kayın ağaçları ve kozalaklılar çoğunluktadır. Thüringen Wald’ın yüksek bölgelerini çam ağaçları kaplar. Harz Dağları’nda kayın ağaçları görülür. 13. yüzyılda tüm ormanların % 30’u kozalaklılardan oluşuyordu. Kozalaklılar, kereste üretimi yüksek olduğundan, yeniden ormanlaştırmada en fazla dikilen ağaçlardır, günümüzde bu oran % 70’e ulaşmıştır. Ülkenin kuzeyinde bodur ağaçlar, fundalık ve bataklık bitki örtüsüyle (kara süpürgeotu, katırtırnağı, yüksükotu, kızılağaç ve söğüt) ve Atlantik bitkilerine rastlanır. Tarla için toprak açma ve avcılık nedeniyle birçok hayvan türü yok olmuş ya da tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.

Ayı, kurt ve yaban öküzünün soyu tükenmiştir. Yaban koyunu, ceylan ve iri boynuzlu geyik yeniden çoğaltılmaktadır. Alageyik, kızıl-geyik ve karaca daha çok doğu bölgelerde yaşarlar. Geyik, yaban domuzu ve tavşan boldur. Zerdeva, porsuk ve sansar ancak yer yer rastlanan hayvanlardır. Sulak alanların çoğu su kartalı ve karabatak gibi kuşların soyu tükenmemesi için doğal koruma alanına dönüştürülmüştür.

Almanya Coğrafi Özellikleri

Ülke, her biri doğal güzellikler ve yer şekilleri açısından değişik özellikler gösteren dört bölgeye ayrılır: Kuzey Ovası, Orta Yayla, Güney Almanya ve Bavyera Alpleri.

Advertisement
almanya

Kaynak: pixabay.com

Kuzey Ovası

Genelde bazı bölümleri yeterince akaçlanmayan alçak bir yapı gösterir. Ovanın güneyinde eski ve sert kayalardan oluşan, parçalanmış Orta Yayla uzanır. Kuzey Avrupa Ovası’nın bir parçasını oluşturan ve ortalama yükseltisi 75 m’yi aşmayan (en yüksek noktada 152 m) Kuzey Ovası ülke yüzölçümünün % 40’ını kaplar. Bu alanın içine batıda, Aşağı Saksonya’nın büyük bölümü (doğusunda Lüneburg Fundalıkları yer alır), Kuzey Ren-Westfalya’nın kuzeyi, kuzeyde Schleswig-Holstein’in tamamı, doğuda (eski Almanya Demokratik Cumhuriyeti’ni oluşturan toprakların çoğunluğu) Meclenburg-Batı Pomeranya, Saksonya Anhalt, Brandenburg ve Saksonya’nın kuzeyi yer alır. Yüzey şekilleri ve kaynaklar açısından çeşitlilik gösteren bu bölgede, alüvyonların biriktirdiği düz Kuzey Denizi kıyılarını, denizin aşındırmasından dev setler korur. Kuzey Denizi’nin kenarlarını alçak ve kumlu iki ayrı adalar zinciri çevreler: Doğu ve Kuzey Frizya Adaları.

Bu bölgede kıyı şeridini üç büyük ırmağın haliçleri kesintiye uğratır: Ems, Weser, Elbe. Bu haliçlerin kıyı içlerine kadar uzanmaları (Elbe 113 km), gemicilik ve ticaret açısından önemli sonuçlar doğurur. Kıyı ve haliçler boyunca uzanan tarıma elverişli duruma getirilmiş bataklıklar ve zengin otlaklar oluşturur. Kuzey Denizi kıyıları gibi düz kumsallarla kaplı Baltık Denizi kıyılarında gelgit hareketi seyrek görülür. Baltık kıyılarında kıyı şeridi, uzun ve dar bir koylar dizisiyle oyulmuştur. Bu koylardan biri Schleswig-Holstein’i aşarak Elbe’nin ağzına ulaşan Kiel Kanalı’na çıkış noktasını oluşturur. Kuzey Ovası, son jeolojik dönemde görülen buzul çağının (yaklaşık 1 milyon yıl önce) kalıntılarıyla örtülüdür. Bu kalıntılar, aşınmış kül, sürüklenmiş kum, çakıl ve alüvyon birikintilerinden oluşur. Küllere en fazla bu birikintilerin nemli ağır toprakların oluşumuna yol açtığı kuzeybatıda rastlanır. Kum ve çakıllar ise daha çok ortada, özellikle de Lüneburg Fundalığı’nda görülür. Bu bölge genellikle fundalıklarla kaplı olmakla birlikte zaman içinde bazı yerler ağaçlandırılmıştır. Ovanın güneyinde verimli topraklarla kaplı Börde Bölgesi uzanır.

Ovanın Macklenburg-Batı Pomeranya ve Brandenburg bölgelerinde oluşan kuzeydoğu bölümündeki fiziksel oluşumları, Son Buzul Çağı biçimlendirmiştir. Buradaki buzul tabakaları, batıya oranla daha uzun süre kalmış ve aşamalı olarak geriye çekilmiştir. Bu geriye çekilme aşamasını, buzul kenarlarının hareketsiz duruma gelmesiyle daha uzun bir başka aşama izlemiştir. Son evrelerde, buzultaş parçaları buzul kenarlarındaki dev sırtlarda biriken ve eriyen sular, büyük ırmaklar yoluyla denize taşınmıştır. Böylece buzulların çekilmesindeki her aşamada, ovanın güneyinde bir ırmak vadisi tarafından çevrelenen uç buzultaş hatları oluşmuştur. Yer değiştiren buzultaş sırtları ve ırmakların parçaladığı vadilerden oluşan yüzey şekilleri, birbirine koşut sayılabilecek bir dizi şerit biçiminde bölgenin güneydoğusundan kuzeybatısına yönelmiştir.

Baltık Denizi’nin kıyı bölgesi, alçak ve killerle kaplı bir alandır. Kıyıdan açıkta birçok alçak ve düz ada vardır. Bunların en önemlisi ve en büyüğü Rügen Adası’dır. Kıyı şeridindeki yüzey şekilleri son 10 bin yıl içindeki deniz ve karada oluşan köklü değişikliklerin ürünüdür. Denizin yükselmesi, ırmak ağızlarındaki alçak bölgeleri sular altında bırakalarak birçok geniş ve derin halicin oluşmasına yol açmıştır. Baltık akıntılarının doğuya doğru ilerlemesi, koylarla haliçlerin ağızlarında uzun ve dar kumluk alanların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Kıyı bölgesinin güneyinde, buzultaşların en geniş alanı kapladığı ve Berlin’in kuzeyine kadar uzanan Meclenburg ve Batı Pomeranya Göller Bölgesi yer alır. Bölge, her biri Son Buzul Çağ’da İskandinavya’ dan güneye doğru taşınan maddelerden oluşan düzensiz yapıdaki tepe ve sırtlarla kaplıdır. Burada pek çok göl ve bataklık vardır.

Topraklar verimsiz, doğal kaynaklar kıt olmasına karşın, kozalaklı ve karışık ormanlar geniş alanlar kaplar. Bu buzultaş bölgesi güneyde, geriye çekilen buz tabakalarının oluşturduğu ilk büyük ırmak vadisiyle çevrelenir. Günümüzde bu alanı Elbe, Havel ve Spree ırmakları kaplar. Bölge nemli vadiler, göller ve kumlu çakıl adacıklarından oluşur. Elbe ve Havel vadisiyle Berlin’in güneyinde verimsiz kumluk alanlarla; geniş, alüvyonlu ve bataklık vadiler uzanır. Flaming ve Lausitz bölgelerinin bir zamanlar çalılıklarla kaplı kıraç ve kumluk toprakları günümüzde geniş ve sık kozalaklı ormanlarla kaplıdır. Börde Bölgesi’nin doğusundaki uzantısı olan Kuzey Ovası’nın güneye bakan bölümü, güneybatı Thüringen Havzası ile bunun doğusunda ve kuzeyinde kalan Brandenburg-Saksonya Bölgesi’n den oluşan üçgen biçiminde bir alandır. Genç ve yumuşak kayalarla kaplı olan bu bölge, bazı yerlerde inişli yokuşlu, bazı yerlerde dağlıktır. Bu alanı Elbe’nin kolları olan Muide ve Saale ile Unstrut ırmakları akaçlar. Buzul tabakaları ovanın kuzey bölümünü kumlarla örterken, rüzgârlar da güneydeki alanlara lös taşıdığından bu bölgenin toprağı çok verimlidir.

Orta Yayla

Kuzey Ren’in güneydoğu bölümünü (Westfalya, Kuzey Hessen, Rheinland-Palatinate, Saarland, Thüringen) içeren bu bölgenin büyük bölümü deniz düzeyinden 305-1.220 m yükseltide dalgalı bir yayla yapısı gösterir. Bölgedeki kayalar, yer yer aralarına volkanik kayaların girdiği eski kaygantaş ve kumtaşlarından oluşmuştur. Bu kayalar, yoğun yağışların erittiği ince verimsiz toprak tabakaları oluşturmuştur. Yaylanın en fazla yükseldiği ve süreklilik kazandığı alan Ren kıyılarıdır. Ren’in batısında Eifel ve Hunsrück yaylaları, doğusunda Sauer-land, Siegerland-Esterwald ve Taunus uzanır. Doğuya doğru gidildikçe, özellikle Weser’i oluşturan Fulda ve Werra ırmakları çevresinde yayla, büyük ölçüde aşınmış ve birbirinden kopuk tepelik kütlelere dönüşmüştür. Tepelerin çevresinde löslerle örtülü ova, yaylanın yüzeyini kaplayan toprakların tersine verimlidir. Doğuya yaklaştıkça yaşlı kayalar, yeniden geniş yaylalar oluşturur. Bunların en ünlüsü, dik ya-maçlı, tepesi düz ve masif, eski, sert ve taşlaşmış kayaların ortaya çıkardığı Harz Dağları’dır. Sıradağların en yüksek noktasını Bröckel’in (1.142 m) oluşturduğu bölge, ormanlık, seyrek nüfuslu ve tarıma elverişli olmamasına karşın, zengin bakır yatakları içerir.

Advertisement

Harz Dağları’nın güneyinde, Thüringen Havzası’nın batı kenarı boyunca uzanan alçak tepeler, Harz’ı güneydeki geniş dağlık bölgeye bağlar. Dağlar; güneybatıda uzun, tepesi düz ve kesintisiz Thüringen Wald (Thüringen Ormanı) sırtında; güneydoğuda da Erzgebirge’de en yüksek noktaya ulaşır. Bu dağlık bölgeler Thüringen ve Sakspnya ovalarına sokulur. Thüringen Ormanı, doğuya doğru ilerledikçe Fichtelgebirge (Fichtel Dağları) ile birleşir.Almanya, Çek Cumhuriyeti sınırı Fichtelgebirge ve Bohemya Ormanları boyunca uzanır. Yayla, Ren ve Weser ile birleşen birçok ırmağın derin biçimde oyulmuş vadileriyle parçalanmıştır. Vadiler dik yamaçlıdır ve Moselle dışındaki ırmaklar taşımacılığa elverişli değildir. Ren’in kollarından olan Moselle, Fransa’nın doğusundan doğar, Eifel ve Hunsrück arasındaki derin bir vadiden geçerek Koblenz’de Ren ile birleşir.

Güney Almanya

Geniş ve çeşitli özellikler taşıyan bu bölge, ülkenin 1/3 ‘ünü kaplar: Bavyera, Baden-Würtemberg eyaletleriyle Hessen’in güney bölümünü içerir. Jeolojik yapısı ve engebelilik yönünden, kuzey ve orta bölgelere oranla daha karmaşıktır. Bölgede mesozoik dönemden kalma hafifçe kıvrılmış kayalar, bunlarla çeşitli noktalarda yer değiştiren sert kireçtaşı ve kumtaşı yataklarıyla yumuşak kil yatakları yer şekillerine egemendir. Aşınma, küllerle kaplı alanları alçak ovalara dönüştürürken, sert yataklar, simetrik olmayan sırtların oluşumuna yol açmıştır. Bu sırtlar, batıya ve kuzeybatıya doğru dikleşirken, ters yönde hafif bir eğim gösterirler. Bu sırtların en belirgini, güneybatı İsviçre sınırı yakınından kuzeydoğuda Çek Cumhuriyeti sınırına kadar yüksek ve sürekli bir yüzey oluşturan Schwab ve Frankonya Jurası’dır. En yüksek yayla 609 m dolayında olmasına karşın, Jura bazı yerlerde 914 m’nin üzerine çıkar. Jura’nın kuzeybatısında bu sırtlardan bir başkası uzanır: Schwab-Frankonya Havzası. Bu bölge, aşınmayla önemli ölçüde yıprandığından kolayca farkedilemez. inişli yokuşlu tepeler, geniş vadi ve ovalardan oluşan bu havzada ırmaklar, Ren’e doğru kıvrımlar yaparak ilerler. Killerle örtülü ovalar ve löslerle kaplı alanlarda toprak çok verimlidir.

Jura’nın güneydoğusunda, Bavyera Yaylası adı verilen alan, Jura’nın güneydoğu yamaçlarından güneyde Konstanz Gölü’ne ve Bavyera Alpleri’ne kadar uzanan düz ve alçak bir bölgedir. Son Buzul Çağı’nda Alpler’i örten buzul tabakalarının yaylaya yayılmasıyla burada da Kuzey Ovası’ndakilere benzer kum, kil ve çakıl yığınları oluşmuştur. Bavyera Yaylası’nın büyük bölümü fundalıklar ve kozalaklarla ör-tülüyse de ortadaki ve doğudaki bölümlerde verimli lös alanları görülür. Orta Yayla’yı oluşturan yaşlı ve sert kayalar, güney bölgesinin altında yer alır. Bazı bölgelerde yüzeye çıkan kayalar, bölgenin hemen hemen tümünü kaplayan kireçtaşı ve kumtaşı sırtlarına benzemeyen dik yamaçlı masiflerin oluşmasma yol açmıştır. Batıdaki masifler Kara Orman, Odenald ve Spes-sart, doğudakiler ise Fichtelgebirge ve Bohemya Ormanı’dır. Güneyde, batı sınırı boyunca gerçekleşen yaygın kırıklar, yüzey şekillerini daha da karmaşık hale getirir.

Kırıklar, 32-48 km genişliğinde, İsviçre sınırından kuzeye Taunus’a doğru uzanan bir ova oluşturur. Ren Irmağı’nın aştığı bu ova, Ren Rift Vadisi adını taşır. Vadiyi doğudan Kara Orman ve Odenwald, batıdan Vosgesler (Vojlar) korur. Güney Almanya Ren, Tuna ve kolları tarafından akaçlanır. Ülkenin güneybatı sınırını oluşturan Ren’in, bu bölgedeki en ö-nemli iki kolu Main ve Neckar’dır. Bu iki ırmak Schwab-Frankonya Havzası’ nın büyük bölümünü akaçlar. Kara Orman’ dan doğan Neckar, Mannheim’da Ren ile birleşmek üzere batıya kıvrılmadan önce kuzeydoğu doğrultusunda akar. Main, Fichtelgebirge’den doğar, Frankfurt’u aştıktan sonra batıya yönelir, Mainz’de Ren ile birleşir. Tuna’yı besleyen kaynaklar, Kara Orman’dan doğar, Tuna’yı oluşturmak üzere Donaueschingen’de birleşirler. Passau’daki Avusturya sınırına doğru doğuya yönelen ırmak, pek çok kolla birleşir. Tuna Irmağı, Jura’nın güneydoğu yamaçlarını, Bavyera Yaylası’nı ve Alpler Bölgesi’ni akaçlar. Ulm çevresinden başlayarak ulaşıma elverişlidir. Ancak Alpler’den doğan kolları İller, Lech ve İsar ulaşıma elverişli değildir.

Bavyera Alpleri.

Almanya’nın bu en küçük bölgesi, Alpler’in bir parçasıdır. Batıda Konstanz Gölü’nden doğuda Avusturya sınırına kadar 240 km’lik bir hat çizen bu dağlık alanın en geniş yeri 40 km’dir. Sıradağların ve ülkenin en yüksek noktası Zugspitze’dir (2.960 m). Kireç taşları ve ırmak vadilerinden oluşan bu dağ sıralarında toprak verimsizdir.


Leave A Reply