Altınordu Devleti Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Altın orda ya da Altınordu Devleti ile ilgili bilgiler. Kim kurdu nerelere kadar yayıldı nasıl çöktü?

Altın Orda Devleti

Altınordu ya da Altın Orda Devleti, Moğol Hükümdarı Cengiz Han’ın torunu ve Cuci’nin ikinci oğlu Batu Han tarafından kurulan Türk-Moğol devleti (1236-1502). Cengiz Han’ın baş hatunundan dört oğlu olduğu bilinmektedir: Cuci, Çağatay, Ögedey, Tuluy. Büyük oğlu Cuci ulus ve yurt olarak Moğolistan’ın batısında bulunan en uzak toprakları almıştı. Bu toprakların çekirdeğini Desti Kıpçak oluşturuyordu. Cuci’nin 1227’de ölümü üzerine babasmın yerine geçen Batu Han, 1228 Kurultayında hazır bulundu, orada Ögedey, kağan seçildi. Büyük bir olasılıkla 1235 Kurultayı’na da katıldı. Batıya, Güneydoğu Avrupa’ya büyük bir sefer yapmakla Cuci’nin oğlu Batu Han görevlendirilmişti. Batu Han-1237’de buz tutmuş olan Volga’yı geçti. 1240’a kadar Rusya, sonra 1241 /1242’de Lehistan, Macaristan ve Dalmaçya ele geçirildi. Yine çok şiddetli bir kış mevsiminde Tuna’yı geçti (1241). 1242 baharında Bulgaristan’a yürüdü. 1242/ 1243’te Eflak ve Boğdan’ı geçerek Volga’daki merkezine döndü. Öge-day’ın ölümü üzerine Batu Han ileri hareketi durdurarak İdil boyuna döndü ve Saray Kenti Altınordu Devleti’nin merkezi oldu.

Batu Han 1256’da 48 yaşındayken öldü. Ondan sonra devletin başına Sartak geçti. Sartak, Batu Han’ın ölümü sırasında Mengü Han’ın karargâhında bulunuyordu. Onu tahta Mengü Han çıkarmıştı. Ancak devleti yönetmeye fırsat bulamadan yoldayken öldü. Onun yerine Ulakçı geçtiyse de o da aynı tarihte öldü. 1257’de Berke Altınordu hanı oldu (1257-1266). Berke Han’ın hükümdarlığı sırasında Altınordu artık büyük bir devlet niteliği kazanmıştı. Mengü Han’ın ölümü üzerine (1259) Moğol İmparatorluğunun başkenti Karakurum’dan Pekin’e taşındı. Altınordu’nun Batu ve Berke Han döneminde bağımsız olduğu söylenirse de 1240’tan sonra bu niteliği kazandığını söylemek daha doğru olur. Berke Han, İran Moğolları (İlhanlılar) ile mücadeleye giriştiği gibi Memlûklerle de diplomatik ilişkiler kurdu. Azerbaycan’ı Altınordu egemenliğine sokmak isteyen Berke Han, Hülagu’nun buna karşı çıkmasına kızdı ve iki Moğol Ordusu 1263-1264’te Kür Irmağı’nın sol kıyısı civarında savaştılar. Berke Han bu korkunç savaşı bir süre izledikten sonra: “Allah Moğolları Moğolların kılıcıyla öldüren Hulagu’ yu kahretsin, eğer beraber olsaydık bütün yeryüzünü fethetmiş olurduk” demişti. Çok geçmeden Hulagu öldü (1265). Yerine Abaka Han geçti (1265 -1282). Berke Han’ın Hülagu ve Abaka Han ile yaptığı uzun ve sürekli mücadele sonunda 13.-14. yüzyılda Altınordu ile Memlûk hükümdarları arasında sıkı diplomatik ilişkiler kuruldu.

Berke Han’ın ve özellikle Sultan Melik Zahir Rüknettin Baybars’ın (1260-1277) enerjik tutumu bunda büyük bir etken oldu. Sultan Baybars aslında İran Moğollarıyla Altınordu arasındaki mücadeleden ve bunun giderek genişlemesinden yanaydı. Sınırlarındaki güçlü komşusu İran Moğollarından gelecek bir tehlikeden kurtulmanın en kolay yolu buydu. Bu yüzden Baybars ile Berke Han arasında elçiler ve armağanlar verildi. Hatta Memlûkler, Altınordu’nun Müslümanlığı kabul etmesini öneriyorlardı. Nitekim Altınordu’nun İslâmlaşması Berke Han döneminde başladı. Berke Han’ın çabalarıyla han ailesi ve egemen sınıflar arasında Müslümanlık yayıldı. Berke Han, Hulagu’ya karşı düzenlediği Kafkasya Seferinden dönerken, Tiflis’ten ayrıldıktan sonra 1266’da öldü. Altınordu’nun başına Mengü Timur geçti (1266-1280). Bu dönemde önemli bir değişiklik olmadı. Mengü Timur döneminde Altınordu kuvvetleri İstanbul’a bir sefer yaptı (1277). Bizans İmparatoru Theodoros Laskaris, Mısır Memlükleri ile dostane ilişkiler yolundaki Altınordu karşısında İlhanlıları destekliyor ve Cuci ulusuyla Memlüklerin arasını bozmak istiyordu. İlk kez Berke Han döneminde dikkatleri çeken tümen beyi Nogay, Mengü Timur ve özellikle Tuda Mengü (1280-1287) dönemlerinde ve Tokta’nın (1290-1312) ilk yıllarında bütün gücüyle devlete egemen olmuştu. 14. yüzyılın ilk yarısında Tokta ve Özbek Han (1312-1342) dönemlerinde yarım yüzyıllık bir aradan sonra 14. yüzyılın ilk yarısında yeniden tazelenmiş, başka bazı faktörlerle birlikte Altınordu’nun çökmesine ve politik açıdan dağılmasına yol açmıştı.

Tuda Mengü ve kısmen Tulabuga’nın (1287-1290) hükümdarlık yılları politik bir masaldan başka bir şey değildi. Tuda Mengü döneminde de Mısır ile iyi ilişkiler sürdürüldü. Öte yandan 40 yıldır Altınordu’nun politik yaşamında önemli rol oynayan Nogay 1300’de öldürüldü. Tokta Han döneminde (1290-1312) iki Moğol devleti arasındaki ilişkiler geçici olarak düzeldi. Tüccarlara Kafkasya yolu yeniden açıldı. Tokta’dan sonra Altınordu Hanlığı’nın başına Özbek Han geçti. Özbek Han, Tokta’nın oğlu İlbasmış’ı öldürerek bu makama geldi (1312-1342). Altınordu bu düzende askeri gücünün en yüksek noktasına erişti. Ülkenin her yanında huzur ve güven sağlandı. İbn Arabşah’a göre Harizm’den Kırım’a korku ve tehlike olmaksızın 3 ay içinde gidilebiliyordu. Özbek Han’dan sonra hanedan üyeleri birbirleriyle mücadeleye giriştiler. İlk gerileme belirtileri Canıbek Han (1342-1357) döneminde ortaya çıktı. 1357’de Berdibek Tebriz’de tahta çıktı ve yaklaşık 4 yıl hanlık yaptı. 1361’de Hızır Han tahta geçti ve ancak bir yıl saltanat sürdü. Onu büyük oğlu Timur Hoca izledi ve yalnız beş hafta Altınordu tahtında kalabildi. Timur Ho-ca’mn ölümünden sonra bir tümen beyi olan Mamay yönetime egemen oldu, ancak Cengiz Han soyundan olmadığı için han unvanını almadı. Amacına ulaşmak için Özbek Han’ın torunlarından Avdul’u (Abdullah) süs olarak tahta çıkardı (1362). Onu Mürit Han ve Aziz Han izledi. 1380’e kadar 14 han işbaşına geldi. Daha sonra Tokta-mış Han, Aksak Timur’un yardımıyla Altınordu’nun başına geçerek devletin dirlik ve düzenini yeniden sağladı. 1391 ve 1395’te Timurleng’in Tokta-mış’a karşı yaptığı seferler sonunda Altınordu iyice sarsıldı. Cengiz Han yasasına göre hanedan üyelerinin her biri tahtta hak sahibi olduğundan pek çok şehzade egemenlik iddiasında bulunuyordu. Sonunda Uluğ Muhammet Han 1419’da ülkeye egemen oldu, ancak 1424’te Urus Han’ın torunlarından Barak Han, Muhammet Han’ı saraydan çıkardı. 1427’de yeniten tahtı ele geçiren Muhammet Han, Osmanlı Padişahı II. Murat ve Mısır sultanına elçiler gönderdi ve diplomatik ilişkiler kurdu. Son günlerinde Kırım’a çekilen Muhammet Han’dan sonra tahta çıkan küçük Muhammet Han’ı (1429-1445) Seyit Ahmet Han izledi (1445-1481).

Advertisement

Osmanlılarla dost geçinmekten yana olan Seyit Ahmet Han’ın 1481’de öldürülmesiyle Rusya, Altınordu’nun egemenliğinden çıktı. Onun ölümünden sonra Altınordu, tahtına güçlü bir hükümdar çıkmadı ve devlet taht kavgalarıyla sarsılarak 1502’de yıkıldı. 13. ve 14. yüzyıllarda politika, ekonomi ve kültür bakımından Doğu Avrupa’nın en büyük devleti olan Altınordu, 250 yılı aşkın bir süre varlığını sürdürerek Rusya, Hazar Denizi ve Karadeniz ülkelerinin tarihinde çok önemli rol oynadı.


Leave A Reply