An ve Enlil, Mitolojide Biri Gök Biri de Tanrıların Tanrısı ve İşte Hikayeleri

0
Advertisement

Enlil Kimdir? An Kimdir? Mezopotamya mitolojisinde birisi Gök Tanrısı birisi de Tanrıların Tanrısı olarak bilinen An ve Enlil’in hikayesi, özellikleri.

enlil

An ve Enlil

An ve Enlil adlı tanrılar yüzyıllar boyunca Mezopotamya tanrıları arasında en yüksek statüyü taşımıştır. Gök tanrısı An’ın yer tanrıçasından ayrıldığı yaratılış efsanelerinden başlayarak Mezopotamya kozmolojisinde üstlendikleri kilit bir rol vardır. Birlikte dünyayı ve tanrıları yarattıklarına inanılır. Enlil (Enlil’in kutsal kenti Nippur) tanrıların yaratıcısı ya da göğü ve yeri ayıran varlık olarak anılır.

    • An ve Enlil uzun bir süre Mezopotamya panteonunun en yüce tanrıları olarak görülmüştür
    • Evrenin yaratıcıları olarak kabul edilirler
    • An doğrudan çeviriyle “gök”, Enlil ise büyük olasılıkla “tanrıların tanrısı” anlamına gelir
    • Her ikisi de insan hükümdarların prototipi sayılır
    • An ve Enlil’e tapınılan en önemli yerler Uruk ve Nippur kentleriydi

An, açıkça “gök” anlamına gelirken, Enlil’in çevirisi hâlâ belirsizdir. Olası anlamları arasında “rüzgarın efendisi”, “ruh taşıyan efendi” ya da “tanrıların tanrısı” sayılabilir.

Gerek An, gerekse Enlil tanrılar meclisine başkanlık eder ve tek başına ya da meclisle birlikte dünyanın ve insanların geleceğine karar verir. Ancak, insanlar kendi yazgılarını etkilemeye çalışabilir. An ve Enlil’in aldıkları kararların gücü hukuk ve düzeni sağlar. Dolayısıyla Mezopotamya hükümdarlarının belirlenmesinde de en önemli figürler sayılırlar.

enlil

Advertisement

Tanrıların Sırası

Tanrıların dünyası katı bir hiyerarşiye göre düzenlenmiştir; bu durum MÖ ikinci binyılın ikinci yarısından kalma belgelerde görülebilir. Eski kayıtlar tanrılara özgü simgeleri sıralar: Yıldız tanrıları üstte, yer tanrıları ortada, yeraltı dünyasının güçleri ise altta gösterilir. Daha MÖ üçüncü binyılda tüm tanrıların sıralandıdı ansiklopediye benzer kitaplar vardı, inanışa göre her yüce tanrı eşini ve çocuklarını kapsayan bir aileye, ayrıca nazırların, katiplerin, ulakların ve hatta fırıncıların, sakilerin, berberlerin ve kahyaların bulunduğu bir göksel konağa sahipti. An, bu tanrı listelerinde her zaman en başta yer alırdı.

Tanrıların Huzuruna Çıkış

Bir yüce tanrı ancak belli bir teşrifata uyularak ziyaret edilebilirdi -aynen bir hükümdarın huzuruna çıkışta gerektiği gibi. Kişinin önce kapı bekçisine kayıt yaptırması gerekirdi. Talihinin biraz yaver gitmesiyle ve kişisel muhafızlık yapan bir tanrının aracılık etmesiyle, içeri girmesine izin verilirdi- Ziyaret konusunu bildirmeden önce, tahtında duran tanrının önünde secde etmesi gerekirdi. Onu yatıştırmak ve böylece yardıma mecbur bırakmak açısından tanrıya (aynı şekilde hükümdara) bir armağan sunulması şarttı.


Leave A Reply