Anadolu Selçuklu Devleti Hakkında Bilgi

1
Advertisement

Anadolu Selçuklu Devleti kuruluşundan yıkılışına kadar ki döneme ait tarihi olaylar, savaşlar, başa geçen sultanlar ile ilgili genel bilgiler

Anadolu Selçuklu Devleti Haritası
Türklerin İslamlık döneminde kurdukları devletlerden biridir (1075-1318). Sultan Melikşah’ın Anadolu’da Bizans sınırlarında çalışmalarda bulunan Türkmen beylerinden Artuk Bey’i geri çağırması üzerine Selçuklu ailesinden Kutalmış oğlu Süleyman Şah, Urfa ve Birecik yöresinden hareket ederek Konya’ya kadar ilerledi ve Anadolu’da ki Türkmen kitlelerini de çevresinde toplayarak Bizans yönetimindeki birtakım kale ve kentleri ele geçirdi.

Bizans İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu taht kavgalarından yararlanan Süleyman Şah, ileri yürüyüşü sürdürerek İznik’e kadar geldi ve yaklaşık 1075’te burayı merkez yaparak yeni bir Türk devleti olan Anadolu Selçuklularının temellerini attı. Egemenlik alanını genişletmek düşüncesiyle Çukurova Bölgesi’ne inen Süleyman Şah, burada Tarsus, Adana ve yöresindeki öteki bir takım kentleri ele geçirerek Antakya üzerine yürüdü. 1084/1085’te Antakya’ yı da ele geçirdi. Halep’e egemen olma sorunu yüzünden Büyük Selçuklu Devleti ile çatışmaya girdi ve Suriye Selçuklu Meliki Tutuş ile yaptığı savaşta yaşamını yitirdi (1086). Süleyman Şah’ın ölümü Anadolu Selçuklu Devleti’ni büyük bir bunalıma sürükledi. Süleyman Şah’ın oğullarını da savaş sırasında tutsak edilerek Sultan Melikşah’ın yanına İsfahan’a gönderilmeleri üzerine İznik’teki Selçuklu tahtı 6 yıl boş kaldı.

Sultan Melikşah’ın ölümünden sonra Büyük Selçuklu Devleti’nin başına geçen Berkyaruk, Süleyman Şah’ın oğlu Kılıç Arslan’ı Anadolu’ya gönderdi. I. Kılıç Arslan İznik’e gelerek devletin başına geçti (1092-1093). İzmir’de güçlü bir donanma oluşturarak Bizans’ı denizden sıkıştıran Çaka Bey, Anadolu Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan ile başlangıçta dostça ilişkiler içindeydi. Hatta kızını Kılıç Arslan ile evlendirerek bu dostluğu pekiştirdi. Ancak Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos bu iki güçlü Türk hükümdarının birlikte hareket etmelerinden kaygılanarak çeşitli entrikalarla onları birbirine düşürdü ve Çaka Bey’in öldürülmesini sağladı. Bundan sonra doğuya yönelen Kılıç Arslan 1096’da Malatya’yı kuşattığı sırada Haçlı Orduları’nın Anadolu’ya geçtikleri haberini alınca kuşatmayı kaldırıp İznik’e döndü. Ancak kentin Bizanslıların eline geçmesine engel olamadı (1097). Birinci kafiledeki Haçlı Orduları’nın tersine kontların ve düklerin buyruğundaki düzenli, eğitim görmüş birliklerden oluşan ikinci kafileye karşı koyamayan Kılıç Arslan, Anadolu içlerine ilerleyen Haçlı Ordusu’na baskın biçiminde saldırılar düzenlemeye başladı.

Eskişehir ve Amasya yakınlarında binlerce kişilik Haçlı Ordusu’nu yok etti (1102). Malatya’ya egemenlik sorunundan dolayı Danişmendliler ile çatışmaya girdi. 1106’da Malatya’yı ele geçirdikten sonra Musul üzerine yürüdü. Bu durum Anadolu Selçukluları ile Büyük Selçukluları tehlikeli bir çatışmaya sürükledi. Habur Irmağı kıyısında yapılan savaşta Emir Çavlı komutasındaki Büyük Selçuklu kuvvetlerine yenilen Sultan Kılıç Arslan atını Habur Irmağı’na sürdü. Atı ve kendisi zırhlı olduğundan ırmakta boğularak yaşamını yitirdi (1107). Kılıç Arslan’ın ölümüyle Anadolu Selçukluları eskisinden çok daha büyük bir bunalıma sürüklendiler. Emir Çavlı, sultanın yanında bulunan oğlu Şahinşah ile Mesut’u İsfahan’a Sultan Muhammet Tapar’ın yanına gönderdi. Bu fırsattan yararlanan Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos, Türkleri kıyı bölgelerinden Anadolu içlerine çekilmek zorunda bıraktı. 3 yıl sonra salınan ya da kaçan Şahinşah (Melikşah) Anadolu’ya gelerek Konya’da devletin başına geçti (1110). Kılıç Arslan’ın öteki oğlu Mesut kardeşine karşı ayaklandı Danişmendlilerin de desteğiyle kardeşi Şahinşah’ı tutsak eden Mesut, Konya’da tahta oturdu (1116). Anadolu’da egemenlik yeniden Danişmendlilerin eline geçti. Sultan Mesut uzun süren saltanatı sırasında (1116-1156), Anadolu’da yeniden birliği sağlamayı başardı ve Bizans’a karşı başarılı bir mücadele sürdürdü.

Atabey Zengi’nin 1144’te Urfa’ yı Haçlıların elinden geri alması ikinci Haçlı Seferi’ne neden oldu. Alman İmparatoru III. Konrad ve Fransa Kralı VII. St.Louis komutasındaki Haçlı Orduları Anadolu’da ilerlerken Sultan Mesut tarafından bozguna uğratıldı ve kıyıya inmek zorunda kalan Fransızlar da binbir güçlükle Suriye’ye gidebildiler. Sultan Mesut bu başarılı çalışmalarından sonra 1155’te öldü ve yerine oğlu II.Kılıç Arslan geçti (1156-1192). Kardeşi Şahinşah, Atabey Nurettin Mahmut ve Ermenilerle savaşan II. Kılıç Arslan, Bizans İmparatoru I. Manuel ile Atabey Nurettin Mahmut’un Selçuklulara karşı birleşmesi üzerine İstanbul’a gidip imparatorla anlaşmak zorunda kaldı (1162).

Advertisement

Daha sonra Danişmendoğulları Beyliği’ni ortadan kaldıran ve Mengücükoğullarını da buyruğu altına alan II. Kılıç Arslan, devletin sınırlarını Sakarya’dan Fırat’a kadar genişletti. Bizans İmparatoru Manuel Komnenos, Türkmenlerin Bizans sınırlarına yaptığı akınlar ve II. Kılıç Arslan’ın devletin sınırlarını batı yönünde de genişletme siyaseti sürdürmesi üzerine Anadolu’yu Türklerden temizlemek için harekete geçti. 1176′ da Miryokefalon‘da yapılan büyük meydan savaşını kazanan II. Kılıç Arslan, Bizans’ın Anadolu’ya karşı beslediği umutları yok etti. Bundan sonra Uluborlu; Kütahya, Eskişehir, Denizli ve Antalya yönünde yeni bir fetih harekâtı başlatıldı. Anadolu’da birliği sağlayan II. Kılıç Arslan, 1185’te yaşlılığı nedeniyle ülkeyi 11 oğlu arasında paylaştırdı.

Ancak bu uygulama iyi sonuç vermedi. Kardeşler birbirlerine ve babalarına karşı taht kavgasına girdiler. Salahattin Eyyubi’nin Kudüs’ü ele geçirmesi üzerine başlayan Üçüncü Haçlı Seferi’ne katılan Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa, Selçuklular arasındaki taht kavgalarından yararlanarak Konya ve yöresini yağmaladı (1190). II. Kılıç Arslan’ın 1192’de ölümüyle tahta I Gıyasettin Keyhüsrev geçti (1192-1196).Ancak kardeşi Ruknettin El Süleyman Şah karşısında tahtı bırakarak (1196-1204) İstanbul’a gitti. Süleyman Şah 1204’te ölünce yerine oğlu III. Kılıç Arslan geçti. Ancak Türkmen beylerinin çağrısıyla ülkesine dönen I. Gıyasettin Keyhüsrev, yeniden Selçuklu tahtına oturdu (1204-1211).

1204’te Latinlerin İstanbul’u işgali, Anadolu Selçuklu sultanlarına rahat bir soluk aldırdı. I. Gıyasettin 1207’de Antakya’yı’ele geçirdi. Eyyubilerin Doğu Anadolu ve Suriye’yi ele geçirmelerine engel oldu. 1211’de İznik imparatoru Theodoros Laskaris ile Alaşehir’de yaptığı savaşta ölen I. Gıyasettin Keyhüsrev’in yerine I. İzzettin Keykâvus geçti (1211-1220). Keykâvus 1214’te Sinop’u ele geçirdi. 1216′ da Antalya’yı aldı. Onun 1220’de ölümü üzerine tahta çıkan kardeşi I. Alaattin Keykubat, (1220-1237). Anadolu Selçuklularının en büyük hükümdarlarından biridir.

Onun döneminde Selçuklular sanat, ticaret ve uygarlık alanında büyük gelişmeler gösterdiler. 1223’te alınan Kolonoros Kalesi yeniden yapılarak sultanın adını çağrıştıran Alaiyye (Alanya) adı verildi. I. Alaattin Keykubat, kıyılardaki bu egemenlik nedeniyle Karadeniz’e doğru önemli bir transit ticareti geliştirdi ve İtalya kent devletleriyle ticaret ilişkileri kuruldu. Konya’daki pek çok mimarlık eseri bu dönemin ürünüdür. I. Alaattin Keykubat, Moğollara karşı da gerekli önlemleri aldı. Moğolların önünden kaçan Celalettin Harizmşah ile de iyi ilişkiler kurdu, onun Eyyubilerin elindeki Ahlat’ı ele geçirip yıkımda bulunması üzerine korumasına aldığı Erzurum melikinin kışkırtmasıyla araları bozuldu. 1230’da Erzincan yakınlarında Yassıçimen’deki savaşı kazanan I. Alaattin Keykubat Erzurum’a egemen oldu. Daha sonra Moğollarla anlaşarak devletini ve ülkesini Moğol istilasından kurtardı. 1237’de ölümü üzerine yerine oğlu II. Gıyasettin Keyhüsrev geçti (1237-1246).

Onun hükümdarlığının daha ilk yıllarında yönetime egemen olan Sadettin Köpek, döneminin güçlü devlet adamlarına karşı sinsice ve haince bir siyaset izledi. Sultanı kışkırtarak birçok kişiyi öldürttü. 1240′ da Baba İshak’ın önderliğinde başlayan Babailer Ayaklanması, Anadolu Selçukluları için ağır bir darbe oldu. Daha sonra Bayçu Noyan komutasındaki Moğollar, Sivas yakınlarındaki Kösedağ’da Selçuklu Ordusu’nu ağır bir bozguna uğrattılar (1243). Selçuklular Moğollara yüklü haraç vererek barış yapmak zorunda kaldılar. II. Keyhüsrev’in oğulları arasındaki kavgalar devletin bölünmesine yol açtı. Fırsattan yararlanan Moğollar, Anadolu’yu işgal etmeye, yakıp yıkmaya başladılar. Özellikle Memluk Sultam Bay-bars’ m Abaka Han’ın Anadolu’ya gelmesine neden olan 1276’daki Orta Anadolu Seferi’nden sonra Moğol baskısı hızlandı.

Selçuklu sultanları E. İzzettin Keykâvus (1246-1249); IV. Rüknettin Kılıç Arslan (1248-1249); II. Keykâvus, IV. Kılıç Arslan ile II. Alaattin Keykubat ortaklaşa (1249-1257); II. Keykâvus (ikinci kez 1257-1259) ile yine ortaklaşa IV. Kılıç Arslan (1257-1266); III. Gıyasettin Key
hüsrev (1266 -1283); II. Gıyasettin Mesut (1283-1289); Alaattin Keykubat (1298-1320) ve II. Gıyasettin Mesut (ikinci kez 1303-1318) artık bağımsız değillerdi. Ülke Moğol valileri tarafından yönetiliyordu.Yıkılan Anadolu Selçuklu Devleti’nin toprakları üzerinde Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Sahipataoğulları, Karasioğulları, Germiyanoğulları, Hamitoğulları, Eşrefoğulları, Candaroğulları, Karamanoğulları ve Osmanlı Beyliği gibi Anadolu beylikleri adı verilen beylikler kuruldu.

Advertisement


1 Yorum

Reply To FeedlerLolPlayer Cancel Reply