Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Eserleri

2
Advertisement

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi kuruluşu ve müzede yer alan tarihi eserler ile ilgili bilgiler.

Tunç Geyik - Alacahöyük

Tunç Geyik – Alacahöyük

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yapılmış kazılarda ele geçen eserlerin sergilendiği müzedir. 1923’te Atatürk’ün Ankara’da bir Hitit müzesi kurulmasını istemesi üzerine kuruldu.

Milli Eğitim Bakanlığı, Kurşunlu Han ile Mahmut Paşa Bedesteni’ni Vakıflar’dan satın alarak gerekli onarım ve düzenlemeleri yaptırdıktan soma Ankara Arkeoloji Müzesi adıyla ziyarete açıldı. Bedestenin ortası on kubbeyle örtülü, dört fil ayağıyla desteklenir.

Ortadaki bu büyük salonu dört yanında dükkânlar çevreliyordu. Bedesten’in yanındaki Kurşunlu Han ise üç katlıydı. Müzenin depoları zemin katındadır. İkinci katta 27 oda olup, onarım atölyeleri ve fotoğrafhane olarak kullanılır. Üçüncü katta 31 oda vardır. Burada müze personelinin odaları, kitaplık ve konferans salonu yer alır. Ankara Arkeoloji Müzesi’nin adı, kazılarda bulunan eserlerin çeşitliliği gözönüne alınarak, 1967’de yeniden düzenlenerek Anadolu Medeniyetleri Müzesi olarak değiştirildi.

Müzede bulunan eserler, Alacahöyük, Horoztepe, Kültepe, Alişar, Boğazköy, Beycesultan,Gordion, Adilcevaz, Toprakkale, Pazarlı, Sinop gibi ülkenin çok değişik kazılarında ortaya çıkarılmıştır. Eserler sekiz grupta toplanır:

Kaba Taş Çağı. Tarihöncesi nin en ilkel döneminde insanlar aletlerini, yontulmamış taş ve ağaç ve hayvan kemiklerinden elde ediyorlardı. Bu döneme ait kalıntılar Türkiye’de Ankara çevresi, Maraş ve Hatay yöresi, Trakya, İsparta ve Antalya yöresinde bulunmuştur. En önemli merkez Antalya’ nin 27 km kuzeybatısında Karain Mağarası’dır. Balta, bıçak, süs eşyası, iskelet gibi buluntular vitrinler içinde sergilenmektedir.

Advertisement

Yontma Taş Çağı. İnsanların su kenarında yaşadığı, hayvanları ehlileştirip tarımın ilk biçimlerinin ortaya çıktığı dönemdir. Anadolu’da İÖ 7. bine kadar ulaşan bu çağa ait buluntular Çatalhö-yük ve Hacılar’dan gelmiştir. Taş ve deniz kabuklarından yapılmış süsler, kadın heykelcikleri, duvar resimleri, günlük kullanım eşyaları, bıçak ve kazmalar bu eserler arasında dikkat çekerler.

Bakır Çağı. İnsanların silahlarını bakır ve taştan yaptıkları bir dönemdir. Mezarlarda süs ve ev eşyasına rastlanır. Hacılar, Canhasan, Alişar, Tilkite-pe kazılarında bulunmuş eserler sergilenir.

Tunç Çağı. Anadolu’da İÖ 3.000’ler-den başlayarak insanlar bakır, kurşun, kalay, altın, gümüş ve tunç kullandılar. Bu döneme ait en güzel örnekler Alacahöyük ve Horoztepe’de bulunan kral mezarlarıdır. Yapı yönünden basit olan bu mezarlarda, ölü armağanı olarak heykelcikler, güneş kursları, altın ve gümüş vazolar, süs eşyaları, silahlar, boğa ve geyik heykelcikleri açığa çıkarılmıştır.

Asur Ticaret Kolonileri Çağı. İÖ 2.000 yıllarında Anadolu, Asurluların yönetiminde çok zengindi. Mezopotamya ile Anadolu arasında ticaret ilişkileri başlamış, yazı da gelişip yayılmıştır. Yabancı ticaret kervanlarının getirdikleri malzeme sayesinde el sanatları gelişti. Alişar, Boğazköy ve Kültepe kazılarında bulunmuş eserler, yazılı belgeler bunu doğrulamaktadır. Bu döneme ait silindir mühürler üzerinde yapılan süslemelerde yabancı etkileri görülür. Vitrinlerde pişmiş toprak, altın, fayans ve fildişinden yapılmış insan ve hayvan heykelcikleri, hayvan biçiminde ritonlar (içki kabı), hayvan biçiminde parfüm kutuları dikkati çeker.

Eski Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağları. Asurlu tüccarlar Anadolu’dan ayrıldıktan soma Hitit egemenliği başladı. Büyük bir devlet kurmak için sürekli savaş yaptıklarından, taş işçiliğinin en güzel örneklerini içeren kaleleri yaptılar. Tapınaklar, çiviyazılı tabletler, madenden yapılmış eserler, Anadolu uygarlıkları içinde Hititlere ayrı bir yer kazandırır. Kabartmalarla süslü boyalı kaplar, altın, fildişi, taş ve tunçtan yapılan heykelcikler, silindir ve damga mühürler çok zengin koleksiyon oluşturur. Geç Hitit Çağı’na ait eserler Aslantepe, Kargamış, Maraş ve Karatepe kazılarında bulunmuştur.

Frig Çağı. Anadolu’da Hititlerden sonra egemenlik kuran Frigler, bol miktarda eser bırakmışlardır. Gordion, Alişar, Kültepe, Pazarlı, Alacahöyük gibi kazılardan tunç kazan, kâse, kepçe, fibula (çengelli iğne), ahşap mobilya parçaları, altm süs eşyası, fildişi kabartmalar ve çanak-çömlekler ortaya çıkarılmıştır. Gordion yakınlarında açılan kral mezarlarında ise değerli sanat eserleri bulunmuştur.

Advertisement

Urartu Çağı. Mimarlık ve maden işçiliğinde çok ileri olan Urartular, İÖ 900 ‘lerde Doğu Anadolu’da güçlü bir devlet kurmuşlardı. Altın, gümüş, tunç, fildişi süs eşyası, tunç büyük kazanlar, çanak-çömlek ve kabartmalı levhalar sergilenen eserler arasındadır. Van, Erzincan, Patnos, Adilcevaz ve Çavuştepe kazılarında ortaya çıkarılmış eserler müzeyi zenginleştirir.


2 yorum

Leave A Reply