Ankara’da Gezilecek Yerler (Milli Parklar Arkeolojik Yerler Doğal Güzellikler)

0
Advertisement

Ankara ilinde bulunan gezilecek yerler nelerdir? Ankara ilinin milli parkları, arkeolojik ören yerleri ve doğal güzellikleri hakkında bilgi.

Ankara’da Gezilecek Yerler

Soğuksu Milli Parkı

Soğuksu Milli Parkı

Kızılcahamam ilçe merkezinin kuzeybatısında kalan 1195 hektarlık bölüm 1959 yılında “Soğuksu Milli Parkı” ilan edildi. Milli park, iki ana vadiye açılan pek çok dere ve vadiler arasında uzanan düzlüklere sahip. Volkanik kayaç yapısı nedeniyle yörede pek çok sıcak ve soğuk su kaynağı bulunuyor. Sıcak su kaynakları kaplıca olarak değerlendiriliyor.

Parkta hâkim ağaç türleri karaçam, sarıçam, köknar, gürgen. Bunların yanı sıra yabani çilek (Fragaria ves-ca), ahlat (Pyrus sp.), yabani fındık (Corylus sp.), titrek kavak (Populus trémula) ve bazı meşe (Quercus sp.) türlerine de rastlanıyor.

Parkın 945 hektarı ormanlık, 250 hektarı ise açıklık saha. Soğuksu Milli Parkında ibreli orman ağaçları çoğunlukta. En belirgini de karaçam (Pinus rıigra) ağaçları. Step ekosistemi orman açıklıklarında, çayır ekosistemi eğilimi olmayan, yaz aylarında suyu çekilen çok nemli alanlarda yayılış gösteriyor.

Soğuksu Milli Parkında yabandomuzu (Sus seroja), boz ayı (Sus serofa), tilki (Vulpes vulpes), çakal (Canis aureus) ve kurt (Canis lupus) gibi memeli hayvanlar bulunuyor. Parkta 160 civarında kuş türü de görülüyor. Bu kuş türlerinin en önemlisi dünya çapında koruma altına alınan kara akbaba (Aegypius monaehus). Kızılcahamam ilçesinin girişinde ziyaretçileri bir kara akbaba heykeli karşılıyor.

Advertisement

Ankara’ya yakınlığı ve şifalı kaplıcalarıyla milli park pek çok ziyaretçiyi kendine çekiyor. Parkta yürüyüş, botanik turu, kuş gözlemi ve foto safari aktiviteleri yapılabiliyor. Dağcılık ise Osmandede Tepesi adı verilen bölgenin kuzey batısında yapılıyor.

Atatürk Çamı Alanında her yıl 16 Temmuz’da “Atatürk Günü” düzenleniyor. Fosil ağaç bölgesi ise parkın bir diğer ziyaret noktası. Parkta ziyaretçi tanıtım merkezi, müze ve 500 kişilik bir açık hava tiyatrosu da mevcut.

Gordion Antik Kenti

Gordion Antik Kenti

Thrak-Phryg toplulukları Trakya ve Makedonya arasındaki anayurtlarından İÖ 1200’lerde çıkarak Anadolu’ya doğru ilerleyen bir göç hareketi oluşturdular. Önce Marmara, ardından Batı ve Güneybatı Anadolu’ya küçük gruplar halinde yayılan bu halk Gordios’un önderliğinde, İÖ 11/10. yüzyılda bugünkü Ankara’nın Polatlı ilçesi yakınlarına yerleşti ve burası kuracakları devletin başkenti seçildi. Yassıhöyük adıyla da bilinen bu alanda yerleşim göçmenlerin gelişinden çok daha önceye, İÖ 3. binyıla dayanıyordu. Köy görünümündeyken İÖ 9. yüzyıla gelindiğinde anıtsal yapılarla donanmış bir yerleşime dönüşmüştü. Gordion’un en dikkat çekici izleri şüphesiz tümülüsleridir. Gordion ve çevresinde yaklaşık 100 tümülüs bulunuyor ve bunların en büyüğü Midas Tümülüsü; yüksekliği 50 metre, çapı ise yaklaşık 300 metre. Başlarda Kral Midas’ın mezarı olarak yorumlanan tümülüsün şimdi Midas’ın babası Gordios’a ait olduğu düşünülüyor.

Ankara’nın Polatlı ilçesinin girişinden itibaren levhaları takip ederek antik kente ulaşılıyor. Polatlı – Beylikköprü yolundan Yassıhöyük köyünün içinden geçerek bir kilometre sonra Gordion’a varılıyor.

Advertisement


Leave A Reply