Antalya İli Hakkında Bilgi, İlçeleri, İklimi, Bitki Örtüsü ve Yüzey Şekilleri

0
Advertisement

Antalya ili nerededir? Turizm cenneti Antalya ilinin ilçeleri, iklimi, bitki örtüsü, yüzey şekilleri, özellikleri ile ilgili bilgi.

  • Yüzölçümü: 20.591 km2.
  • İlçeleri: Merkez, Akseki, Alanya, Elmalı, Fenike, Gazipaşa, Gündoğmuş, İbradı, Kale, Kaş, Korkuteli, Kumluca, Manavgat, Serik.

Akdeniz Bölgesi’nde il ve bu ilin merkezi kenttir. Büyük bölümü, Akdeniz Bölgesi’nin Antalya Bölümü’nde; doğuda küçük bir bölümü de Adana Bölümü’nde yer alır. Kuzeyden Burdur, Isparta ve Konya, doğudan İçel ve Karaman, batıdan Muğla illeri, güneyden Akdeniz ile çevrilidir.

Antalya

Antalya (Kaynak : pixabay.com)

Yüzey Şekilleri;

Antalya, dar kıyı şeridi, bu şeridin Antalya Körfezi nin kuzeyinde genişleyen bölümü ve iç kesimlerdeki bazı yüksek düzlükleri dışında, oldukça dağlık ve engebeli biı yapıdadır. Batı Toros sistemine giren bu dağlar, kuzeyde Göller Yöresi’nde birbirlerine yaklaşıp sıkışırlarken güneye doğru birbirİerinden ayrılarak Antalya Körfezi’nin her iki yanında, batıda Teke, doğuda İçel Yöresi’ne uzanırlar. Yapılarında ikinci jeolojik zaman kireç taşlarının yaygın olduğu çok sert görünüşlü bu dağlar, 3.00C m’yi aşan doruklar içerir. Teke Yöresi’nde, Beydağlar (Akdağ 3.069 m) ilin en yüksek noktasını oluşturur. Bu kesimde yer alan öteki dağlar, Antalya Körfezi’nin batısında, kıyı gerisinde birden yükselen Tahtalı Dağ (2.366 m) Sarıçınar Dağı (1.814 m); doğuda il sınırında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan Dumanlı Dağ (1.973 m), Akdağ (3.014 m), Eren Dağı (2.403 m), Kızılca Dağ (2.591 m), Söğüt Gölü’nün kuzeyinde Rahat Dağı (2.298 m), Kuhu Dağı (2.409 m), Alaca Dağ (2.291 m) ve ilin kuzeyinde Bozburun Dağı (2.505 m), Şeytan Dağı (2.120 m)’dır.

Antalya - Akdağ

Antalya – Akdağ

Batı Toroslar’ın Göller Yöresi güneyinde kalan ve Antalya Körfezi’nin doğusunda, kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan sıralar üzerinde ise, Yıldız Dağı (2.619 m), Akdağ (1.984 m), Geyik Dağı (2.890 m) en yüksek doruklardır. Antalya Körfezi’nin kuzeyinde, Batı Toroslar’ın doğu ve batıya ayrıldıkları alanda, Antalya Ovası uzanır. Basamaklı yapıdaki ova; kuzeyde, Toroslar’ın dik yamaçları eteğinde başlar doğuya doğru giderek darlaşır ve Serik, Manavgat ve Alanya gibi küçük kıyı ovalarını içine alarak Alanya’nın güneyinde sona erer. Batı Toroslar’dan doğan Aksu, Düden Suyu, Köprü Çayı, Manavgat Çayı gibi sular, bu ovalık alan içinden geçerek denize dökülür. İl sınırları içindeki ırmaklar, kıyı gerisindeki Batı Toros Dağları’ndan kaynaklanan ve denize ulaşan kısa ırmaklardır: Alakır Çayı, Düden Suyu, Aksu, Köprü Suyu, Manavgat Çayı ve Alara Çayı vb. Gür kaynaklarla beslenen Alakır Çayı (60 km) Beydağları’nın kuzeyinden doğar, derin bir vadide hızla akarak Akdeniz’e dökülür. Çaydan, yazın ve sonbaharda tomruk taşımacılığında ve sulamada yararlanılır. Alakır Barajı da bu çay üzerindedir.

Düden Şelalesi

Düden Şelalesi

Antalya Kenti’nin doğusundan geçen Düden Çayı ise çeşitli yerlerde yeraltına girer, yaz ve kış bol sularıyla kentin çeşitli yerlerinden geçer ve kıyıda 20-25 m yükseklikte çağlayanlarla denize dökülür. Yerüstünde akan bölümü, yaklaşık 15 km’dir. Antalya’nın doğusunda denize dökülen başka bir ırmak da Aksu’dur (162 km). İsparta yakınında Akdağ’dan doğar, Eğirdir ve Kovada göllerinin fazla sularını ve güneyde Göksu Deresi’ni aldıktan sonra, yer yer çağlayanlar oluşturarak Akdeniz’e dökülür. Bu gür akışlı ırmağın, kıyı yakınında alüvyonlu bir deltası vardır. Köprü Irmağı (184 km), Amanos Dağları’ndan doğar, bol kaynaklarla beslenir dar ve derin boğazlardan geçerek Akdeniz’e dökülür. Manavgat Irmağı (93 km) ise Akdağ’dan doğar, bazı yerlerde yeraltından akar, çok yerlerde çağlayanlar oluturur.

Manavgat ilçe merkezinin kuzeyinde, ünlü Manavgat Çağlayanı’ndan düşerek denize ulaşır. Geyik Dağı’ndan doğan Alara Çayı da, bütün bu ırmaklar gibi suyu bol kaynaklardan beslenir. Burdur il sınırındaki Söğüt Gölü, Teke yöresindeki Kara-göl, Avlan, Kirdüve golleriyle Alakır ve Homa baraj gölleri, Antalya il sınırları içindedir. Ayrıca, karstik yapıdan kaynaklanan ilginç karstik oluşumlar (mağara, dolin, düden, polye, uvala ve küçük karstik göller) vardır. İçi sarkıt ve dikit sütunlarıyla dolu Damlataş Mağarası, Karain Mağarası, Düden ve Dumanlı mağaraları bunların en tanınmışlarıdır.

Advertisement

İklim ve Bitki Örtüsü;

Antalya’da, tipik Akdeniz iklimi egemendir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Batı Toros Dağları’nın oluşturduğu doğal engel, kış mevsiminde tropikal havanın iç kesimlere sokulmasını, buna karşılık iç kesimlerdeki soğuk havanın kıyılara geçmesini önler. Dağların denize bakan yamaçlarında tutulan sıcak hava akımları, buralarda sürekli ve şiddetli yağışlara yol açar. Kıyı kesiminde ise ilkbahar ve kış aylarında denizden gelen nemli hava akımlarına bağlı olarak bol yağış görülür. Yıllık ortalama sıcaklık 18.7°C, en soğuk ay 10.1°C ortalamayla ocak, en sıcak ay 28.2°C ortalamayla ağustostur. Yaz mevsiminde zaman zaman sıcaklıklar 40°C’nin üstüne çıkar. Sıcak lığın 0°C’nin altına düştüğü gün sayısı yılda ortalama 1 gündür. İlde, günümüze kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 44.6°C (24 Ağustos 1958), en düşük sıcaklık -4.6°C’tir (5 Şubat 1950). Yıllık ortalama yağış tutarı 106.8 mm, en yağışlı dönem kasım-şubat; en kurak dönem haziran-eylüldür.

antalya turizm

Kaynak : pixabay.com

Doğal bitki örtüsü, Akdeniz ikliminin özelliklerini taşır. Kıyıdan 800 m yükseltiye kadar Akdeniz Bölgesi’ne özgü bitki topluluğu olan makiler yaygındır. Maki topluluğu, önceleri bu yöredeki kuru ormanların geniş çapta yok edilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Antalya-Alanya arasında, Finike’nin doğusunda kıyı gerisinde başlayan ve maki toplulukları içinde kümeler biçiminde görülen ormanlar bunu kanıtlar. Batı Toroslar’ın güney yamaçlarında 800 m’ den alt düzeylerde yayvan yapraklı ağaçlarla başlayan orman, yüksek yerlerde iğne yapraklı ağaçlara dönüşür. İçlerine yer yer meşelerin de karıştığı bu ormanların üst sınırı 1.200 m yükseltiye kadar çıkar. Toroslar’ın daha yüksek yerlerinde ise (1.200-2.100 m’ ler arası) Akdeniz Bölgesi dağlarına özgü iğne yapraklı ağaçlardan Lübnan sediri ve Toros köknarı yayılış gösterir. Sedir ormanlarının ulaştığı 2.100 m yükselti, Batı Toros Dağları’nda orman üst sınırını oluşturur. Daha yükseklerde dağ çayırları yer alır. Sedir ormanları arasında dağınık olarak karaçam, köknar, ardıç ve meşelere rastlanır. Lübnan sedirinin en iyi gelişme olanağı bulduğu yer, Batı Toroslar’ın Antalya-Elmalı arasındaki kesimidir. Ormanlık alanların, il yüzölçümündeki payı % 29’dur.

Ekonomisi;

İlçe merkezleri içinde en fazla gelişme gösteren Manavgat ve Alanya’dır. İlçelerinin çoğunun denize kıyısı olduğu için turizm açısından önem taşırlar.

Temel ekonomik etkinlikler tarım, hayvancılık ve turizme dayanır Dağlık alanların geniş yer tutması, tarımsal etkinlikleri önemli ölçüde sınırlar. Ekili-dikili alanlar il yüzölçümünün % 18’ini kaplar. Halkın % 70’i çiftçilikle uğraşır. İlde ekime elverişli tarla tarımı alanları 260.000 hektardır. Bu alanın 184.560 hektarı baklagillere, 44.200 hektarı endüstri bitkilerine ayrılmıştır. Tahıllar içinde buğday başta gelir. Bunu arpa ve yulaf izler. Endüstri bitkilerinden pamuk önem taşır. Sebze üretimi, iklim uygunluğu nedeniyle çeşitlidir. Meyveciliğin ekonomide önemli bir yeri vardır. Özellikle turunçgillerin dikim alanları çok geniştir. Turunçgiller içinde ilk sırayı portakal alır. Portakalı sırasıyla limon, mandalina ve greyfurt izler.

Antalya Ovası

Antalya Ovası

İlin Korkuteli ve Elmalı gibi iç kesimlerindeki yaylalık alanlarda elma ve armut yaygındır. Ayrıca, zeytin, erik, şeftali, kayısı, badem, muz, incir, keçiboynuzu gibi meyvelerin üretimi önemlidir. Son zamanlarda hızla gelişen seracılığın Türkiye genelinde toplamının yaklaşık 2/3’ü ilde yer alır. Bu bağlamda, iç ve dış pazarlara sebze ve meyve sağlayan önemli bir üretim merkezi konumundadır. Hayvancılık, özellikle küçükbaş hayvan besiciliği gelişmiştir. Antalya, Türkiye’de en çok kıl keçisi beslenen ildir. Keçi sayısı koyun sayısının iki katını aşar. Kümes hayvancılığı, arıcılık açısından, gelişmiş illerimiz arasındadır.

İlde çeşitli maden yatakları olmakla birlikte rezervleri fazla değildir. Batı Toroslar’da alüminyum, krom, boksit, Kumluca’da manganez, Antalya ve Akseki’de linyit ve Kaş’ta çıkarılan boksit bunların başlıcalarıdır.

Advertisement


Yorum yapılmamış

  1. Nuri Hakan Tataroğlu on

    Turizmin Merkezi Antalya
    Türkiye’nin turizm merkezi olmuştur
    Yerli yabancı turistler Antalya’ya dolmuştur
    Antalya’da tatili geçirmek ne hoştur
    Yatlarla yapılır Kaş ile Antalya arası tur

    Serin olur Alanya’daki Damlataş mağarası
    Villalarla otellerle doludur Alanya Antalya arası
    Alışverişlerde geçerlidir daha çok yabancı parası
    Unutur insanlar burada üzüntüyü yası

    Manavgat şelalesinin suyu çok hızlı akar
    Ağustos ayında güneş insanı daha çok yakar
    Esnaf yaz sezonunda elde eder daha çok kâr
    Yerli ve yabancı turist eğlenir para harcar

    Alanya kalesinde denizi seyretmeye doyamaz insan
    Zevkli geçer Antalya’da her an
    Yabancı dili olan burada iş bulur her zaman
    Birbirinden güzel yatlarla doludur liman

    Antalya’nın insanı saķin ve sıcakkanlı
    Antalya köy pazarlarında alışveriş çok canlı
    Denizde top oynarken gençler heyecanlı
    Şarampol caddesinde dolaşır yaşlı çoçuk genç ķız ve delikanlı

    Şehrin yüksek tepesindedir güzel Ķaraoğlan parkı
    Diskolarda barlarda söylenir her dilden şarkı
    Sanatçıların çoğunun Antalya’da vardır evi barkı
    Düden şelalesinde sular oluşturmuştur doğal bir arkı

    Akseki’lerde ticaret yeteneği var
    Yaylalarda yörükler yayarlar davar
    Side’de batan güneşe turistler hayranlıkla bakar
    Saklıkent bölgesinde yazın bile kar var

    Çok nefistir Finike’nin mandalinası portakalı
    Antalya ili diğer illere göre biraz daha pahalı
    Kalkan ilçesinin kıyıları dantel gibi oyalı
    Kaleiçi’nin tarihi evleri bakımlı ve boyalı

    Halk ozanı şair Antalya’yı tanıtmaya çalıştı
    Tatilde geldiği bu yöreye çok alıştı
    Şehri tanıtmak için epey çalıştı
    Şehri tanıtıeken sevincini kafası biraz karıştı

    Ankara, 7,12,2015 Nuri Hakan Tataroğlu

Reply To Nuri Hakan Tataroğlu Cancel Reply