Antibiyotik Nedir? Ne İşe Yarar? Antibiyotiği Kim Buldu? Tarihçesi

0
Advertisement

Antibiyotik nedir, ne işe yarar, nasıl kullanılır? Antibiyotik kim tarafından ve ne zaman keşfedilmiştir? İlk antibiyotik nasıl yapıldı, tarihçesi hakkında bilgi.

ağrı kesici

Kaynak: pixabay.com

Antibiyotik Nedir? Ne İşe Yarar?

ANTİBİYOTİK, genellikle mantarlar başta olmak üzere, mikroorganizmaların oluşturduğu çok küçük miktarlarda bile öteki bazı mikropların üremesini durduran (mikrobiyostatik) ya da onları öldüren (mikrobiyosit) kimya maddeleri.

Antibiyotikler ya bakteri duvarını bozarak (penisilin), ya protein yapımını önleyerek (tetrasiklin, kloramfenikol) ya da sitoplazma zarını zedeleyerek (polimiksin, basitrasin) milaoplara etkiler. Mantarlara etkiyen antibiyotikler bunların hücre zarlarındaki sterollerle birleşerek zarın geçirgenliğini bozarlar. Antibiyotikler kimya yapılarına göre sınıflandırılır (Beta-laktam antibiyotikleri, Sefalosporinler, Aminoglikozidler, Tetrasiklinler, Makrolidler vb). Son zamanlarda virüs sentezinde etken olan enzimlerin işleyişini saptırarak kimi virüslere etkileyebilen antibiyotikler de yapılabilmiştir.

Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde çok önemli bir yer tutan antibiyotikler Alexander Fleming‘in penisilini buluşuyla yaygın bir biçimde kullanılmaya başlandıktan sonra mikroplar da bunlara karşı direnç kazanmaya, öte yandan insanlarda da alerji oluşmaya başladı. Bu yüzden antibiyotikler kesinlikle hekim denetiminde kullanılması gereken ilaçlardır.

Antibiyotiği Kim Buldu? Tarihçesi

Antibiyotikler, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonları ve hastalıkları tedavi etmek için kullanılır. Virüslerin neden olduğu hastalıklara karşı kullanılamazlar. Selman Waksman, 1942’de canlı organizmalardan türeyen kimyasalları tanımlamak için “antibiyotik” kelimesini kullandı.

ilaç

Kaynak: pexels.com

1877’de Louis Pasteur, deneylerinde bazı bakteri türlerinin diğer türlerin büyümesini engellediğini gözlemledi. Bilim adamları bu “anti-biyozis” fenomeni ile deney yaptılar (“hayat karşıtı”), ancak Alexander Fleming‘in 1928’de penisilini kazara keşfedene kadar, tıbbi tedaviler için önemli bir potansiyel değere sahip madde bulunabilmiş değildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında (1939-45) penisilin, savaş alanında ve hastanede birçok hayat kurtardı. Bu başarı, bilim insanlarını, bakteri veya mantar enfeksiyonlarıyla mücadele etmek için kullanılabilecek diğer mikroorganizmaları araştırmaya teşvik etti.

Advertisement

1940’larda, geleceğin Nobel Ödülü sahibi Selman Waksman (1888-1973) tarafından yönetilen bir ekip, toprakta yaşayan bakteri, aktinomisin ve streptomisiniki tarafından üretilen 2 antibiyotik daha keşfetti. 1950 ve 1960’larda ek antibiyotikler keşfedildi. Bununla birlikte, antibiyotiklerin yaygın kullanımı, antibiyotik tedavisine dirençli yeni mikrop suşlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu “süperböcekler” doktorlar ve halk sağlığı uzmanları için yeni endişelere neden oldu.


Kaynak 2

ilaç

Kaynak: pixabay.com

Antibiyotikler Hakkında Bilgi

Antibiyotik; Bitkilerde, özellikle küf mantarlarında bulunan ve birçok mikroplara karşı gelen maddelerin ortak adıdır. Aureomycin, Chloromycetin, neomycin, pennicillin, streptomycin ve terramycin gibi ilaçlar hep birer antibiyotiktir. Bunlar mikroplu ve ateşli hastalıklara karşı en çok kullanılan tesirli ilaçların başında gelmektedir.

Küflerle bakteriler çoğunlukla birlikte büyür, gelişirler, aynı maddelerle beslenirler. Yapılan araştırmalar bunlardan çoğunun kimyasal maddeler meydana getirmek suretiyle bakterilerin büyümesine engel olduklarını göstermiştir.

Antibiyotikler yıllardan beri biliniyordu, zaman zaman insan vücudundaki bakterilerden bazılarının bunlar vasıtasiyle yok edilmesine çalışılıyordu. 1929 yılında İngiliz doktoru Sir Alexander Fleming (1881-1955) tarafından pennicillinin keşfedilmesine kadar bu yolda fazla bir ilerleme kaydedilmemişti. Fakat bir küf parçasının tesadüfen bir bakteri kültürünün içine düşmesi, antibiyotik ilaçların keşfine yol açtı. Sir Alexander Fleming küfün yanındaki bakterileri öldürdüğünü gördü ve bu küfün çok bulunan pénicillium cinsinden bulunduğunu keşfetti. Daha sonraki araştırmalar da bu küften meydana gelen kimyasal maddelerin insan vücuduna zarar vermediğini meydana çıkardı. Antibiyotiklerde bu gelişme zatürree, zatülcenp, frengi, belsoğukluğu gibi bazı hastalıkların tedavisinde büyük kolaylıklar sağladı.

İkinci Dünya Savaşı sıralarında bu araştırmalara hız verildi, penisilinin ucuz ve bol bir şekilde elde edilmesine başlandı. Zamanla kimyasal olarak da antibiyotikler elde edildi. Meselâ Chloromycetin bu şekilde elde edilen ilk antibiyotiktir. Devamlı olarak kullanıldığı takdirde insan bünyesinin antibiyotiklere alıştığı görülmüştür.

Advertisement


Leave A Reply