Antonín Dvořák’a Ait Eserler İlk Yorumları ve Özellikleri Hakkında Detaylar

0
Advertisement

Antonín Dvořák’ın yayınlanmış olan senfonileri, konçertoları, besteleri nelerdir? Antonín Dvořák’ın eserleri ve özellikleri hakkında bilgi.

Antonín Dvořák

Antonín Dvořák (Kaynak: wikipedia.org)

Antonín Dvořák Eserleri

SENFONİ «Sol majör» No. 4 Op. 88

İlk yorumu: 1890 Prag.
Eser 1889 yılında bestecinin pek sevdiği Vişoka adlı köyde bestelenmiş, ilk sunuluşu büyük başarı sağlamış, özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra pek sık çalınmaya başlanmıştır. Klasik biçimde Mozart ve Haydn yolunda bir yapısı vardır: «Hızlı – Yavaş – Dans – Hızlı »

Senfoni, ilk bölüm (Allegro con brio)dan başlayarak Ortaçağ balladlarını andıran ikinci bölüm (Adagio), Bohemya’da bir kır dansı çizen üçüncü bölüm (Allegretto grazioso) ve fanfarla başlayıp şenlikle biten dördüncü bölüme (Allegro ma non troppo) dek tümüyle «pastoral» bir karakter taşır, köyde yazıldığı, köy izlenimleriyle işlendiği bellidir.

SENFONİ «Mi minör» No. 5 Op. 95 «YENİ DÜNYADAN»

İlk yorumu: 1893 New York.
Bestecinin New York Ulusal Konservatuarı müdürü olduğu yıllarda bestelenmiş olan senfoni ilk çalınışından itibaren büyük ün yapmıştır. Dvorak Amerika’ya gittikten sonra özellikle zenci folkloru üzerinde durmuş, «New York Herald» gazetesine bu konuda şu açıklamayı yapmıştı: «Bu ülkenin sanat müziği zenci melodileri üzerine doğabilir.» Senfoni yazıldıktan sonra da şöyle konuşacaktır: «Eseri Amerikan halk melodilerinin kendisiyle değil, ruhuyla besteledim…» Gerçekten de «Yeni Dünyadan İzlenim ve Selâmlar» başlığıyla yayınlanan eserde yerli tek bir melodi bulmak olanaksızdır. Aslında yabancı iklimlerin atmosferi ve vatan özlemi bu klasik – romantik ürünün doğmasına yol açmıştır.

Birinci bölüm (Adagio – Allegro molto) küçük motiflerle işlenmiş ağır giriş ritmik ve dinamik karşıt cümlelerle sürerken gerilim parlak korno seslerinin verdiği ana «tema» ile son bulur, «tema» hemen klarnet ve fagota geçer. İki ayrı yan melodinin yardımıyla gelişen bölüm parlak bir bitişle tamamlanır. İkinci bölüm (Largo), Amerikalı ozan Henry Wadsworth Longfellow’un bir kızılderili efsanesi üzerine yazdığı «Hiawatha Şarkıst» adlı eserlerindeki «Ormanda Gömme Töreni» başlığını taşıyan bölümden esinlidir. İngiliz kornosu sürdinli yaylı çalgılar üzerinde acılı bir şarkıyı flüt ve obuaların daha hareketli bir cümlesine dek sürdürür. Bölümün doruğu birinci bölümdeki ana «tema»nın belirip kayboluşudur. Üçüncü bölüm (Scherzo) gene Longfellow’un şiiri etkisinde bir kızılderili şenliğidir. «Üçlü» kısmı Bohemya köy müziğini hatırlatır ve gene birinci bölümün ana «tema»sı şenliği kapar. Dördüncü bölüm (Allegro con fuoco) korno ve trompetlerin ışıltılı, coşkun seslerle sunduğu bir tema ve klarnetten yansıyan, bir yan ezgiyle sürer, yapıt gene ilk bölümdeki «tema» nın zaferiyle biter.

KEMAN KONÇERTOSU «La minör» Op. 53

İlk yorumu: 1883, Prag.
Yapıt bestecinin çağın büyük keman ustası Joseph Joachim’le yaptığı mektuplaşmalar, bu arada aldığı öğütler ve düzeltmelerden sonra doğmuş, gene aynı kemancıya adanmış, fakat Joachim konçertoyu hiçbir zaman çalmamıştır.

Advertisement

Birinci bölüm (Allegro ma non troppo) garip bir yapıya sahiptir. Sekiz mezürlük ana «tema» iki karşıt motiften kuruludur. İlki ritmik bir profille orkestrada, ikincisi flütlerde yansır. Solo çalgı Slav renkli bir yan «tema»yı işleyerek bölümü renklendirir, aralıksız ikinci bölüme (Adagio ma non troppo) geçilir. Solo keman üzerinde tahta nefesli çalgılar «yavaş» cümleyi götürürken Bohemya türküsü benzeri esas «tema» belirir. Ortada kemanla kornolar arasındaki diyalog tatlı bir renk katar. Üçüncü bölüm (Finale. Allegro giocoso) Çek köylü dansı «furiant» karakterinde bir rondodur. Arada acılı bir Slav halk şarkısı duyulur, konçerto «rondo» ritmine dönüşle biter.

VİYOLONSEL KONÇERTOSU «Si minör» Op. 104

İlk yorumu: 1896, Londra.
Dvorak’ın ilk viyolonsel konçertosu gençlik denemesi olup 1865’te yazılmış, Amerika’da bestelenen ve çağın ünlü Çek viyolonselcisi Hanuş Vihan’a adanan «Si minör» konçerto ilkinden 30 yıl sonra Amerika’da doğmuş, Brahms’ın partisyonu ilk görüşünde hayranlğını gizleyemediği yapıt ilk defa viyolonselist Leo Stern tarafından yorumlanmıştır.

Birinci bölüm (Allegro) klasik – romantik sonat yapısına tipik bir örnektir. İki esas «tema» «tutti» tarafından _ başlangıçta arka arkaya sunulur. Bir üçüncü nefis melodi ortalarda belirir, orkestra ve solo çalgı bütün bu malzemeyi çatışmadan, dengeli ve eşit sorumlulukla parlak bir sonuca bağlar. İkinci bölüm (Adagio ma non troppo) bestecinin tüm verimi arasında zarafet ve içtenliği ile seçkinleşen bir dokudur. Üç kesimli bir halk türküsü obua ve fagotda yansırken bestecinin «Beni yalnız bırak, rüyalarıma ulaşayım…» dizesiyle başlayan şarkısı bölüme katılır. Bu katılışın nedeni aynı şarkıyı çok seven baldızı Kontes Kaunitz’in o sıralardaki ölümüdür. Üçüncü bölüm (Allegro moderato) orkestranın kısa girişiyle başlar, solo çalgı «rondo» biçimindeki ana «tema»yı sunar, bunu viyolonselin önce klarnetle sonra «birinci keman»a diyalogu izler, viyolonsel kendi partisini «pianissimo»ya dek sürükler, orkestra, Amerika’da yazılmasına karşılık Bohem renkleriyle süslü eseri fırtınalı bir «coda» ile tamamlar.


Antonin DVORAK

8 Eylül 1841, Nelahozeves — 1 Mayıs 1904, Prag

Bohemyalı bestecidir. Müziksever bir meyhanecinin oğlu olarak doğmuş, ilk müzik derslerini köy öğretmeninden almış, altı yaşında babasının yanında keman çalmaya başlamıştır. 1857’de Prag Konservatuarına girmiş, okulu bitirince önce bir dans topluluğunda, daha sonra Çek Ulusal Tiyatrosu Orkestrası’nda viyola çalmıştır. Bu arada bazı beste denemeleri yapmışsa da daha sonra tümünü yakmıştır. Yurtsever duygularla işlenmiş «Hymnus» adında bir kantat besteleyerek ilgi çekmiş, bu arada öğrencilerinden Anna Cermak adında bir şarkıcıyla evlenmiştir.

Dvorak, Avusturya-Devlet Bursunu kazanarak Viyana’ya gitmiş, orada çağın ünlü sanat adamlarından Hanslick, Herbeck ve Brahms’la tanışmış, özellikle Brahms’ın öğütlerinden yararlanarak Wagner’in etkisinden uzaklaşmış, ulusunun halk müziğine yönelmiştir. Bu alanda ilk verimleri olan «Slav Danslar.» büyük başarı sağlamış, 1876’da küçük kızının ölümü üzerine bestelediği «Stabat Mater» ona dünya çapında ün kazandırmıştır. 1891’de Prag Konservatuarı kompozisyon profesörlüğüne atanmış, aynı yıl New York Konservatuarı nın çağrısıyla Amerika’ya gitmiş. Yeni Dünya’da Çek göçmenleri yanında yurt hasretini dindirmeye çalışırken Amerikan halk müziği, zenci ve kızılderili folkloru üzerinde incelemeler yapmış, bunun sonucunda «Yeni Dünya’dan» senfonisini bestelemiştir. 1895’te yurduna dönmüş, Prag Konservatuarı Müdürlüğüne getirilmiştir. Dvorak, 19. yüzyılda kalkınmaya başlayan Çek ulusal müzik akımının büyük temsilcilerinden biridir, Çağdaşı olan Smetana, bu müziği opera sahnelerine, Dvorak konser salonlarına sokmuş, büyük yeteneğiyle dünya dinleyicilerinin sevdiği örnekler arasına katabilmiştir.

Advertisement

Başlıca yapıtları şunlardır:

Bazı senfonileri, kendi isteğiyle yayınlanmamıştır.

Yazdığı 9 senfoninin ancak beşi numaralanmıştır: Birinci senfoni Re majör; ikinci senfoni Re minör; üçüncü senfoni Fa majöre; dördüncü senfoni Sol majör; beşinci senfoni Yeni Dünya Senfonisi, mi minör; keman konçertosu La minör, piyano konçertosu Sol minör.

Orkestra eserleri: «Karnaval Uvertürü», «Üç Slav Rapsodisi». Piyano eserleri: «Humoresk», «Slav Dansları». «Altın Çıkrık» adlı senfonik şiir, Opera: «Russalka».


Leave A Reply