Argo Nedir? Argonun Özellikleri ve Başlıca Argo Kelimeler Nelerdir?

0
Advertisement

Argo nedir? Argonun özellikleri nelerdir? Türkçedeki başlıca argo kelimeler ve argoların tam karşılık ve açıklamaları. Argo hakkında bilgilerin yer aldığı sayfamız.

Argo

Kaynak: pixabay.com

Argo; Aynı meslekten, ya da aynı çevreden kimseler tarafından kullanılan özel dile «argo» denir. Eskiden özellikle külhanbeyi, hırsız ve genel olarak toplumun alt tabakasında, suç işlemeye yatkın tipler arasında argo konuşulurdu.

Argo hiçbir zaman insanın ana dilinden, apayrı bir dil olmamıştır. Onun içindir ki, Türkçe olsun, Fransızca, İngilizce, Almanca olsun, her dilin yanı başında kendine has bir de argosu vardır. Argo her dilin kendi bünyesinden çıkar, kullanılan sözler ve deyimler zamanla ifade kabiliyetlerini kaybederler, ya da büsbütün ortadan kalkarlar, yerlerini yenileri alır. Nadir olarak da bazıları dile yerleşir. Bu yüzden argo ile mesela bir hikaye, bir şiir, bir yazı yazmak, dayanıklılığı her zaman belirsiz olduğundan, makbul sayılmaz, hatta mümkün de değildir.

Bugün bütün medeni milletlerin öz dilleri yanı sıra hemen hemen bütün sınıflara has argolar vardır.

Kesin bir sınır çizmemekle beraber Türk argosunu «Ayaktakımı ağzı», «Külhanbeyi, ağzı», «Halk dili» gibi bazı kısımlara ayırmak gerekir. Türk argosu da argonun genel prensiplerine uyarak halkın bilmediği veya kelimelerin manasını teker teker bilip de bütününden bir mana çıkartamadığı kelime takımlarından meydana gelmiştir. Argo kelimelerinin bir kısmı milli kelime hazinesinin malı olduğu gibi, büyük bir kısmı da yabancı dillerden gelmiştir.

Yabancı dillerin içinde Türk argosu üzerinde en fazla etkisi olan, Rumca’dır. Mesela sarhoş anlamına gelen «matiz», gizlice söylemek anlamına gelen «akozlamak», metres anlamına gelen «aftos» gibi argo kelimeleri hep Rumca asıllı kelimelerdir. Bundan başka, Yahudi ispanyolcası, Levantin italyancası, Ermenice, Romence, Çingenece gibi dillerden gelen argo kelimeleri de büyük bir yer tutar.

Advertisement

Tanzimat devrinde, bilhassa ilk sahne eserleri yazarları ve hicivci Eşref argoyu geniş çapta kullanmışlardır. Daha sonra Ahmet Rasim, Hüseyin Rahmi, Neyzen Tevfik bazı eserlerinde argodan faydalanmışlardır. Osman Cemal Kaygılı ve Sermet Muhtar Alus bazı romanlarında argoya geniş yer ayırmışlardır.

Argo kelimeleri çoğunlukla bir zümrenin kullandığı terimlerden doğar. Mesela dilimizdeki «fertiği çekmek» sözü şöyle doğmuştur: Türkiyede ilk trenleri işletenler Almanlar olduğu için, bir katar kalkacağı zaman Almanca «fertig» (tamam) sözü kullanılırdı. Bu söz üzerine trenin kalkıp yola koyulmasından dolayı «fertiği çekmek» çabucak gitmek, sıvışmak anlamına kullanılmıştır.

TÜRKÇEDEKİ BAŞLICA ARGO KELİMELERİ

  1. Açmaz: Hile, desise
  2. Afilli: Gösterişli
  3. Ağzı dört köşe olmak: Keyiflenmek, neşelenmek
  4. Alengirli: Gösterişli
  5. Boğuntuya getirmek: Parasını almak, soymak
  6. Bozum etmek: Mahcup etmek, utandırmak
  7. Cavlağı çekmek: Ölmek
  8. Cızlam: Kaçma, sıvışma
  9. Dikiz etmek: Seyretmek, gözetlemek
  10. Düdük makarnası: Aptal, sersem.
  11. Dümen: Hile, dalavere
  12. Erketeci: Gözcü, kollayıcı .
  13. Fasulye mi dedin?: Manasız bir söz söyledin.
  14. Ferteği çekmek: Kaçmak, sıvışmak.
  15. Hacamat etme: Hafif yaralama
  16. Harcamak: Öldürmek
  17. Kaşalot: Aptal, budala .
  18. Kereste: Anlayışsız, terbiyesi kıt kaba adam
  19. Kesilmek: Çok hoşlanmak
  20. Kıl çekmek: Dalkavukluk etmek
  21. Kız gibi: Yepyeni, gıcır gıcır.
  22. Klark çekmek: Reddetmek, yüz vermemek.
  23. Macar: Bit
  24. Madara: Adi, fena, sevimsiz şey
  25. Mandepsi: Tuzak, dalavere
  26. Mangır: Para
  27. Mantar: Yalan
  28. Martaval: Yalan, uydurma
  29. Matrağa almak: Alaya almak,
  30. Masal okumak: Kandırmaya çalışmak
  31. Mektebe başlatmak: Satmak, elden çıkarmak
  32. Muşmula: İhtiyar
  33. Nalları dikmek: Ölmek
  34. Numara: Dalavere
  35. Ötmek: Gevezelik etmek; kusmak
  36. Palas: Kolay, rahat nesne veya yer.
  37. Palazlanmak: Karşı gelmek, bağlı olmaktan kurtulmak.
  38. Pandispanya gazetesi: Uydurma, inanılmıyacak sözler yazan hayali gazete
  39. Papaz uçurmak: Tam manasıyla eğlenmek, içki alemi yapmak.
  40. Parlatmak: Birkaç kadeh içmek
  41. Pasaportunu vermek: Kovmak
  42. Pas geçmek: Aldırış etmemek, vazgeçmek.
  43. Pas vermek: Müsait davranmak, ümit vermek
  44. Pekmez: Kan
  45. Perdahçılık: Palavra atma, yalan söyleme
  46. Pilaki: Aptal, sersem
  47. Piyastos olmak: Yakalanmak
  48. Piyazlamak: Yüze gülmek, kompliman yapmak
  49. Posya koymak: Birisinin işine mani olmak, aleyhinde çalışmak
  50. Potas: Üstü, başı dökük, sünepe insan
  51. Racon kesmek: Gösteriş yapmak, muhakeme edip hüküm vermek
  52. Rampa etmek: Yanaşmak, bir masaya davet edilmeden sokulmak
  53. Röntgen: Gizlice seyretme
  54. Saloz: Aptal, sersem, budala
  55. Sepetlemek: Kovmak
  56. Sıfırı tüketmek: Tahammülü kalmamak
  57. Sıfır numara: En mükemmel
  58. Tahtalı köy: Mezarlık
  59. Tapon: Değersiz şey
  60. Tereyağı: Bön, saf adam
  61. Tıraş: Gevezelik, yalan
  62. Vatanı kurtarmak: Vaziyeti idare etmek
  63. Volta: Bir aşağı, bir yukarı dolaşmak
  64. Yandan çarklı: Şekeri bardağın kenarında gelen çay
  65. Zil: Karnı aç ve iştahlı kimse
  66. Zoka: Tuzak, hile
  67. Zom: Çok sarhoş kimse
  68. Zula etmek: Çalmak, aşırmak


Leave A Reply