Arrhenius Denklemi Nedir? Arrhenius Teoremi Nedir?

1
Advertisement

Svante Arrhenius tarafından yapılan çalışmalarda elde edilen Arrhenius denklemi ve Arrhenius teoremi nedir ve ne anlatır, hakkında bilgi.

Svante Arrhenius

Svante Arrhenius

Arrhenius Denklemi

Arrhenius denklemi, sıcaklığın, kimyasal tepkimelerin hızı üzerindeki etkisini gösteren matematiksel tanımdır. Tepkime hızı sabitlerini hesaplamakta yararlanılan bütün tahmini anlatımların temelini oluşturan Arrhenius denkleminde, tepkime hızı sabiti k, tepkimeye giren maddelere ilişkin karakteristik sayısal Sabitler A ve E, termodinamik gaz sabiti R, mutlak sıcaklık T ile gösterilir. Genellikle,

\displaystyle k=A{{e}^{\frac{-E}{RT}}}

biçimindeki üstsel fonksiyonla gösterilen bu denkleme göre, tepkime sıcaklığındaki küçük bir artış, tepkime hızı sabitinde büyük bir artışa yol açar.

Arrhenius denklemi ilk kez, kimi tepkimelerin hız sabitlerinin sıcaklığa bağlı değişmesiyle ilgili çalışmalardan yararlanan J. J. Hood tarafından ortaya atıldı. Denkleme adı verilen İsveçli kimyacı Svante Arrhenius da, bu bağıntının hemen her tür tepkime için geçerli olduğunu gösterdi ve denkleme, termodinamik denge sabitiyle benzerliğinden yararlanarak, kuramsal bir temel kazandırdı. Sonraları, kimyasal tepkimelerin doğasını açıklamaya yönelik çarpışma ve geçiş durumu kuramları yardımıyla, A ve E sabitlerinin, kimyasal tepkimenin temel süreçlerini belirten nicelikleri simgelediği anlaşıldı; örneğin E etkinleşme enerjisini, A da atom ve moleküller arasındaki tepkime doğurucu çarpışmaların sıklığını simgeler.

Arrhenius Teorisi

Arrhenius teorisi, asitlerin ve bazların suda, iyon adı verilen elektrik yüklü atomlara ya da moleküllere ayrıştığını öne süren kuramdır. 1887’de İsveçli fiziksel kimyacı Svante August Arrhenius’un geliştirdiği bu kurama göre, ayrışma sonucunda hidrojen iyonları \displaystyle \left( {{H}^{+}} \right) veren maddeler asit, hidroksil iyonları \displaystyle \left( O{{H}^{-}} \right) veren maddeler ise baz yapısındadır. Günümüzde, hidrojen iyonunun sulu çözeltide tek başına değil, ancak su molekülüyle birleşmiş halde, hidronyum iyonu \displaystyle \left( {{H}_{3}}{{O}^{+}} \right) biçiminde bulunduğu biliniyorsa da, günlük kullanımda hidronyum iyonun gene de hidrojen iyonu olarak anılır.

Advertisement

Sülfürik, hidroklorik, nitrik ve asetik asit gibi belli başlı asitlerin asit özelliği çözeltiye hidrojen iyonları verme eğilimleriyle, sodyum, potasyum ve kalsiyum hidroksit gibi iyi bilinen hidroksitlerin baz özelliği de hidroksil iyonları verme eğilimleriyle açıklanır. Ayrıca asitler ve bazlar, çözeltideki hidrojen ve hidroksil iyonlarının derişikliğine göre güçlü ya da zayıf olarak sınıflandırılır. Bir asit ile bir baz tepkimeye girdiğinde bir tuz ve su oluşur; bu su, hidrojen ve hidroksil iyonlarının birleşmesinden doğar.


1 Yorum

Leave A Reply