Aruz Ölçüsünde Met (Kabartma) Nedir?

0
Advertisement

Aruz ölçüsü ile yazılan şiirlerdeki ölçü sorunlarını yenebilmek için kullanılan yöntemlerden / kurallardan birisi olan Met (Med = Kabartma) hakkında bilgiler.

Meddin imaleyle karıştırılmaması gerektir. İmaleyi kavramak medde göre daha kolaydır. Aruzun en önemli sorunlarının başında Met gelir. İmale, aruzun kusurları arasındadır. Fakat met, ritim denen iç ahengi sağlayan bir seslendirme sanatıdır.

Met, iki heceyi bir hece durumuna getirmek, yani bir tam sesi bir buçuk sese çıkarmak, böylece ses tartısını kabartmaktır. Bunun nasıl olduğunu, bir uygulama ile anlamaya çalışalım :

Tutsaydım o ruh gitmeseydi
A. Hâmit Tarhan

Bu mısraın ölçüsü Mef’ûlümefâ ilünfeûlün’dür Bu ölçüye göre mısranın taktiği yapılınca şöyle olur :

Tut say dı mo ruh / git me sey di

Advertisement

Mef’ û lü me fâ / lün fe û lün

Görülüyor ki ikinci kalıbın ilk hecesi olan «i» hecesi ortada yok. Çünkü ikinci kalıp lünfeûlün değil ilünfeûlün’dür. Mısranın ikinci parçası olan «gitmeseydi» sözcüğünün kalıbı Fâilâtün’dür. Halbuki aruzda Mef’ûlümefâ fâilâtün şeklinde bir ölçü yoktur. Öyleyse bu mısrayı başka türlü taktik etmek gerekiyor :

Tut say di mo ru / h git me sey di

Mef’ û lü me fâ/i 1ün fe û lün

Bu şekildeki taktide, ikinci kalıbın ilk «i» hecesi ortaya çıkmış oldu. Şu duruma göre ruh sözcüğünün ru kısmı, birinci kalıbın sonundaki uzun fâ hecesine uyarak rû şeklinde uzamış ve tam ses durumuna gelmiştir. Bu böyle olurken rûh sözcüğünün «h» sesi de ikinci kalıbın ilk kısa hecesi olan «i» ye karşılık olmuş, böylece yarım ses kazanmıştır. (Uzun hecelerin tam, kısa hecelerin de yarım ses olduklarını biliyoruz). Bu durumda ruh hecesi, birinci kalıptan tam ses, ikinci kalıptan da yarım ses aldığı için bir buçuk sese çıkmış, rûh şeklinde kabarmış. İşte aruzda tam sesli bir hecenin bir buçuk sese çıkarılmasına yani kabartılmasma met denir.

Met, şiirde ahenk ve ses zenginliği meydana getirdiği için çok makbul tutulmuştur. Met, daima bir uzun hece ile oııu izleyen kısa hece arasında yapılır. Şu örneğe dikkat ediniz :

Advertisement

Me fâ î lün me fâ î 1ün me fâ î lün

Bu ölçünün birinci ve ikinci heceleri arasında met yapılamaz. Fakat her kalıbın son hecesiyle kendinden sonra gelen kalıbın ilk hecesi arasında «met» yapılır. Med’di daha iyi kavrayabilmek için, Yahya Kemal’in şu beytinin ikinci mısramdaki «med»di de bulalım :

O şûh ağlar bugün kasr-ı Şerefâbâde geldikçe

O nûşânûş demler hâtır-ı nâşâde geldikçe

O nû şâ nû / ş dem ler hâ/tı r-ı nâ şâ/de gel dik çe

Burada nûş hecesinde met vardır. Çünkü birinci kalıbın son hecesinden tam ses, ikinci kalıbın da ilk hecesinden yarım ses almıştır.


Leave A Reply