Aşk Şiirleri, Aşkına, Sevgilisine Aşk Şiiri Okumak ya da Göndermek İsteyenlere

0
Advertisement

Aşk şiirlerin hoşlananlar için, aşkına sevgilisine aşk şiiri göndermek isteyenler için kısacası aşk şiirlerine ne şekilde olursa olsun ilgi duyanlar için en güzel aşk şiirleri seçkisi.

Aşk Şiirleri

SEVDİM SENİ

Sen damarlarımdaki kana karışıp,
Geldin oturdun yüreğime.
Bir başka yerde olamazsın zaten.
Sen benim en değerli yerimde,
Yüreğimde olmalı,orada kalmalısın.
Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle.
Çiçek çiçek açtın yüreğimde.
Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün.
En çok bu renkle anmayı sevdim seni
Seni severken dünyayı da insanlarıda sevdim ben.
En sinirli, en kızgın,olduğum anlarda bile,
seni anımsamak yetti bana,
içimdeki sevinç yüzüme yansıdı,güldüm sebepsiz,
Beni böylesine güldüren sebep senin sevgindi.
Her halin çekti beni,gülmeni, kızmanı,
Şaşkınlığını,saflığını,kurnazlığını,
Çocukluğunu, olgunluğunu sevdim.
Sesini de sevdim suskunluğunuda,kaprislerini,
Korkularını,sitemleri ni herşeyini.
Sana baktıkça kendimi hiç keşfedilmemiş;
Bir şehrin topraklarında buluyorum.
Adım adım geziyorum seni.
Sana dair ne varsa,keşfetmeye muhtacım
Ancak seninle tamamlanır eksik yanlarım.
Sevdim seni…….. ………
Yazar (Bilinmiyor)


AKŞAM ERKEN İNER MAHPUSHANEYE

Akşam erken iner mahpushaneye.
Ejderha olsan kar etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez, inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.

Akşam erken iner mahpushaneye.
İner, yedi kol demiri,
Yedi kapıya.
Birden, ağlamaklı olur bahçe.
Karşıda, duvar dibinde,
Üç dal gece sefası,
Üç kök hercai menekşe…

Aynı korkunç sevdadadır
Gökte bulut, dalda kaysı.
Başlar koymağa hapislik.
Karanlık can sıkıntısı…
“Kürdün Gelini”ni söyler maltada biri,
Bense volta’dayım ranza dibinde
Ve hep olmayacak şeyler kurarım,
Gülünç, acemi, çocuksu…

Advertisement

Vurulsam kaybolsam derim,
Çırılçıplak, bir kavgada,
Erkekçe olsun isterim,
Dostluk da, düşmanlık da.
Hiçbiri olmaz halbuki,
Geçer süngüler namluya.
Başlar gece devriyesi jandarmaların. ..

Hırsla çakarım kibriti,
İlk nefeste yarılanır cigaram,
Bir duman alırım, dolu,
Bir duman, kendimi öldüresiye,
Biliyorum, “sen de mi?” diyeceksin,
Ama akşam erken iniyor mahpushaneye.
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Seviyorum seni,
Çıldırasıya…
Ahmed ARİF


Hiçbir Pul Hiçbir Zarfa Yakışmıyor

Hiçbir pul hiçbir zarfa yakışmıyor
Hiçbir zarf üçbeş satıra
Ne zaman yanyanayız işte o zaman
Doyamıyoruz tenlerimizin bitmez tükenmez sorgusuna.

Bırakmak bırakılmak demeyelim
Durmadan yer değiştiriyor anlamlar da
Ben ki bir boşluk kadar büyümüşüm bu yüzden
Sanki kış aylarında bir uçurumda.

Anlarım sedir ağacının dilinden
Ve usta bir aslan terbiyecisinin ruhundan da
Hiç anlamaz olur muyum öpüşünü de kalbimi
O öpen sensen bir de dalgaları çekiştiren bir kız çocuğuyla.

Hepsini biliyorum, hepsi aklımda
Hepsi de hiç kımıldamayan bir duman gibi havada.
E. Cansever

Advertisement

AŞK MASALI

Nerde ne zaman bu hava çalınsa

Hoş geldi geçmişteki güzel günler
Nereye gidersen git günlük tasa
Bırak biraz da şad olsun gönüller

Beşiktaş’ta gün görmüş bir bahçede
Nisan akşamlarının en tatlısı
Sevdiceğim on dördünü sürmede
Bende gönüllerin en kanatlısı

Ben delikanlıyım o kız ve dilber
Bahar kokan o yanıp tutuşan ben
Şakadan derken dalmışız beraber
Aşk bahçesine çıkılmaz içinden

Ölüyorum senin için güzelim
Nasıl gülüp sokuluyor sahi mi
Saçlarını okşayan hangi elim
Kollarımda o yarin kendisi mi

Çöl olsa aşar dağ olsa yıkarım
Bizi ayıran kalın duvarları
Bu acı gerçeğe sonradan vardım
Gök çoktan yeşildir,dal çoktan sarı

Bir define var gitsem bulur muyum
Öpüştüğümüz ağaçlar altında
Sevmek devam eden en güzel huyum
İnsan bir kere sever hayatında

Ben değilim söz açan gelecekten
Var mı yok mu alemde bir o akşam
Hiçbir şey istemiyorum felekten
Bir daha seninle beraber olsam
Cahit Sıtkı TARANCI


SENSİZ SENFONİ

Ellerin vardı, sıcak ve masum.
Ellerin, hayal gibi, düş gibi…
O zaman talihime yardı ellerin.
Beyaz bir gecede, iki kuş gibi,
Omzuma nasıl da konardı ellerin?..

Hangi rüzgarlarda şimdi kim bilir?
O değirmen altı, o zümrüt koru,
İlk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer,
Ya o çapkın çapkın kestanecikler!…
Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe,
Kanardı ellerin!
Mendilimi sarardım üstüne,
Avcumda sahici bir hasta gibi
İncecik incecik yanardı ellerin!

Bazan kızar hırçınlaşırdı birden;
Ruhumu kaldırır, kaldırır boşlukta,
Oysa bilmez miyim atamazdı!
Geceler sonsuzdu, geceler derin;
Bir şeyler düşünür anlatamazdı
Kahrından kaskatı donardı ellerin!

Advertisement

İnsan, soyununca hissediyor,
Gittikçe katılaştığını yerin!..
Tanıdık bir film geçiyordu gözlerimden,
Gel gör ki, en güzel yerinde,
Ansızın kopardı ellerin!

Sonra, dört yabancı el,
Dört yorgun omuz,
Mezat kapısında bir kuşluk vakti,
Çekince ipini mesafelerin;
Ayak uçlarıma yığıldı sonsuz!..
Bir tünel gerindi sefil, kapkara!
Bir yokluk hıçkıra hıçkıra güldü!
Büyüdü göz çukurları kırık heykellerin!
Böyle bilmediğim uzak yollara,
Beni bırakmasa ne vardı ellerin!

Romanımız, ne kadar güzel başlamıştı,
Ve işte böyle sonu!..
Şimdi, ışıklar sığ,
Gölgeler derin…
Mor sarmaşıklarla örtük balkonu,
Kafur kokusundan, od ağacından,
Dört arşın geceye sardı ellerin…
Bekir Sıtkı ERDOĞAN


BİR GÜL OLSAYDIM

Bir gül olsaydım
Yaprağım olur muydun
Kırmızı yapraklarıma kan veren
Toprağım olur muydun.

Bir gül olsaydım
Sende bulut olur muydun
Benden uzak olduğun için
Ağlar durur muydun

Bir gül olsaydım
Beni dalımdan koparır mıydın
Odandaki vazoya kor
Her zaman yanımda olur muydun

Eğer bir güle bu kadar değer verirsen
Onu candan çok seversen
Bırak bu gülün bir yaprağı olayım
Ve gözlerinin önünde yavaş yavaş solayım.

Sende benim gibi gül olamayasın
Hasret acısı ile sararıp solamayasın
Güller tek değildir bir birine benzer
Ama sen benim bir tanemsin


AYRILIK

Öpsem şu rüzgarı sana dokunur diye,
Ölüp kalacak mıyım yoksa, ismini diye diye,
Gün boyunca bekledim telefon çalsın diye,
Ama sen aramadın ayrıldım diye…

Bahtsız benim adım, ayrılık ise soyadım,
Her geçen gün yaklaştım ayrılığa adım adım,
Her şeyden ayrılırım ama ayrılıktan asla,
Yoktur benim yarim ayrılıktan başka…

İşte bir şiir daha, yine bir acı,
Yarap dinmeyecek mi, bende ki bu sancı?
O tatlı gülüşün artık benim kaderim,
Gülüyor kaderim, bitmiyor kederim…

Advertisement


Leave A Reply