Asur Nerededir? Asur Tarihi

0
Advertisement

Asur Krallığı başkenti Asur nerededir? Asur ilinin coğrafi konumu, özellikleri, tarihi, tarihçesi nedir, hakkında bilgi.

Asur Nerededir? Asur Tarihi

Asur; bugün Kal at Şarkat, Asur Krallığı’ nın dinsel başkentidir. Dicle Irmağının batı yakasında, Kuzey Irak’taki Ninive ilinde (muhafaza) yer alır. Yörede ilk arkeolojik kazılar, W. Andrae’nin başkanlığında bir Alman grubu tarafından 1903-13 arasında yapılmıştır. Asur, hem kente, hem ülkeye, hem de eski Asurların en büyük tanrısına verilen addır.

Kentin bulunduğu yere ilk kez İÖ y. 2500’de, Suriye’den ya da güneyden Dicle Irmağına ulaşan bir kabile yerleşti. Kent, Asur Krallığı’nın öteki belli başlı kentleri eski adı Kalah olan Nimrud ve Ninive’den daha küçük olduğu gibi, stratejik bakımdan da daha elverişsiz konumdaydı. Ama dinsel nedenlerle kutsal ve dokunulmaz sayılması, İÖ 614’te Babilliler tarafından yıkılana değin ayakta kalmasını sağladı. Kentin iç kesimi, yaklaşık 4 km uzunluğunda surlarla çevriliydi. Doğuşundan geçen Dicle Irmağının kıyısında, İÖ y. 1307-1275 arasında hüküm süren I. Abadnirari’nin yaptırdığı geniş rıhtımlar vardı. Dicle’nin kollarından biri ve dik kayalıklar kenti kuzeyden koruyordu; kuzeyde ayrıca payandalı surlar ve muşlalu denen, kaba taşlarla örülmüş yarım daire biçiminde güçlü bir huruç kapısı vardı. Sinahheriba’nın (Sanherib) yaptırdığı kapı. bu tür yapıların belki de en eski örneğidir. Kentin güney ve batı cepheleri güçlü bir istihkâm sistemiyle korunuyordu.

Sinahheriba döneminde (İÖ 704-681) hazırlanan Asur yapıları listesinde 34 tapınak sayılırsa da. bunların üçte birinden azı ortaya çıkarılmıştır. Aralarında Asur-Enlil, Anu-Adad, Sin-Şamaş, İştar ve Nabu tapınaklarının da yer aldığı bu yapılardan tarihsel bakımdan en ilginç olanları, Tanrıça İştar’ın (Sümer dilinde: İnanna) adına yapılanlardır.

Kazılar sırasında tapınaklardan başka üç de saray bulunmuştur. Bunların en eskisinin I. Şamşi-Adad’ın (İÖ y. 1813 – İÖ y. 1781) sarayı olduğu sanılmaktadır. Bu yapı sonradan mezarlık olarak kullanılmıştır. Kentin kuzeybatı kesiminde yer alan, özel kişilere ait evlerin çoğu geniş alanlarda kurulmuştur ve altlarında aile mezarları vardır. Kentin düzensiz planı, mülkiyet ve toprak tasarrufu haklarına titizlikle saygı gösterildiğini ortaya koyar. Asur hukukunun öteki yönleri, özellikle de kadınlarla ilgili yasalar, İÖ 1450-1250 dönemine ait tabletlerden öğrenilmiştir. Asur kenti büyük bir yağmaya uğramış, Partların Mezopotamya’yı fethi (IÖ 140) sırasında bir bölümü yeniden eski canlılığına kavuşmuştur.

Advertisement

Leave A Reply