Asya Kıtası İklim Özellikleri

0
Advertisement

Asya kıtasında görülen iklimler, iklim özellikleri nelerdir? Asya hava kütleleri ve rüzgarlar, topografyanın etkisi hakkında bilgi.

Asya Kıtası İklim Özellikleri

Hava kütleleri ve rüzgârlar. Asya’ nın olağanüstü büyüklüğünün yanında dağ engellerinin ve iç bölgelerdeki çöküntülerin çokluğu da, güneş ışıması, atmosfer dolaşımı ve bir bütün olarak iklim koşullarında büyük değişikliklere yol açmıştır. Geniş kara kütlelerine bağlı olan ve yıl boyunca büyük sıcaklık farklılıklarıyla ayırt edilen kara iklimi Asya’nın büyük bölümüne egemendir. Batıda, Atlas Okyanusundan gelen hava kütleleri Avrupa ya da Afrika’yı geçip Asya’ya ulaştıklarında kara niteliği kazanmış olurlar. Büyük Okyanustan gelen deniz havası, hava kütlelerinin doğuya hareket etmesi ve kıyıdaki dağların oluşturduğu engel nedeniyle kıtanın ancak doğu kıyısına uzanabilir. Güneyde tropik ve ekvator hava kütlelerinin egemen olmasına karşın, enlem doğrultusunda uzanan dağ sırtlarının oluşturduğu kuşak bu kütlelerin kıta içlerine ulaşmasını önler. Kasım ve mart gibi kış aylarında ise iç bölgelerdeki yoğun soğuk hava kütleleri daha büyük bir engel oluşturur.

Mayıs-eylül arasında kara kütlelerinin büyük ölçüde ısınması ile kışın görülen dondurucu hava arasındaki karşıtlık atmosfer dolaşımında mevsimlere bağlı büyük çeşitlilikler yaratır. Kış aylarında, Sibirya, Moğolistan ve Tibet üzerinde kalıcı bir yüksek basınç alanı (antisiklon) oluşur. Bu yüksek basınç alanından kaynaklanan soğuk ve kuru hava doğu ile güneye yayılarak kıtanın bu bölgelerini kış mevsimi boyunca etkiler. Avrupa’dan gelip doğuya ilerleyen alçak basınç kış siklonu ancak Sibirya’nın batısını etkisi altına alarak, burada dönemsel sıcaklık farklılıklarına yol açar. En soğuk bölge olan kuzeydoğuda yer alan Verhoyansk’ta sıcaklığın -68°C’ye kadar düştüğü görülmüştür. Antisiklon kuşağında bulunan korunmalı havza ve ovalarda hava hareketleri daha güçsüzdür, ama sert rüzgârlar yüksek dağlarla geçitleri etkiler. Kıtanın kuzeydoğu sınır bölgesinde ise doğu ve güneydoğudan gelen okyanus havasının dönem dönem etkili olabilmesi iklimdeki aşırılıkları bir ölçüde giderir.

Ilıman ve tropik hava kütlelerinin karşılaştığı kutup cephesi adı verilen kuşak, kış mevsiminde güneye kayar. Bunun nedeni bu mevsimde kara kütlesinin soğumasıdır. Kutup cephesinin güneye kayması Batı Asya yaylalarının güney kesimlerinde Akdeniz ikliminin bir özelliği olan yağışlı kış mevsimlerine yol açar. Yaz mevsiminde ise kutup cephesi kuzeye kayarak Güney Sibirya’daki dağlara siklon yağmurları getirir. Yaz aylarında Batı, Orta ve İç Asya sıcak, kuru ve tozlu tropik kara rüzgârlarının etkisi altındadır. Güney musonları bu dönemde kıtanın güney kıyısını izleyerek, Hindistan Yarımadası, Himalayalar’ın güneyi ve Güneydoğu Asya’ya bol yağış getirir. Doğudaki Büyük Okyanustan gelen ılık ve nemli yaz musonları ise soğuk okyanus akıntılarının üzerinden geçerken soğuduklarından sise ve çisentili yağmurlara yol açar.

Çin’de yaz mevsimi Büyük Okyanusun güneyinden gelen hava kütlelerine göre değişen özellikler gösterir. Okyanusun güneyinden gelen akım güçlüyse, sert yaz musonları Moğolistan’a kadar havanın nemli olmasını sağlar. Akım güçlü değilse, yaz musonları ancak Çin’in doğu kesimine kadar uzanır ve değişken bir hava yaratarak ekinlere zarar verebilir. Özellikle güz aylarında güçlü esen tropik siklonlar ya da tayfunlar Doğu Asya’da güçlü rüzgârlara ve şiddetli yağışlara yol açar. Tayfunlar sonucu düşen yağış miktarı, olağan yaz musonlarının yöreye getirdiği yağışı aşabilir.

Advertisement

Doğu Asya adalarında ise, kışın karadan esen musonlar çevre denizlerin etkisiyle yumuşar. Denizlerin üzerinden geçerken ısınan ve neme doyan kara musonları Doğu Asya adalarının kuzeybatı yamaçlarına yağış getirir. Asya’nın Ekvator’un güneyinde kalan bölümünde kışın tropik kara iklimi, yazın ise Ekvator’da görülen okyanus iklimi egemendir. Yağışsız geçen bahar, yazın musonların başlamasıyla ani ve keskin bir değişime uğrar. Yaz musonları 635 mm’ye ulaşan aylık yağış getirebilir. Ekvatoraltı muson ikliminin geçerli olduğu Küçük Sunda Adalarında haziran-ekim arası kurak bir kış yaşanırken, Sri Lanka’nın güneyi, Malakka ve Büyük Sunda Adaları gibi Ekvator’a yakın bölgelerde yıllık sıcaklık farklılıklarının az olduğu ve her mevsim bol yağış görülen Ekvator iklimi egemendir.

Topografyanın etkisi. Asya’nın çeşitli bölgelerindeki iklim koşulları arasında görülen farklılıklar büyük ölçüde kıtanın topografyasına bağlıdır. Himalayalar’ın güney yamaçlarında oldukça belirgin olan yükseltiye bağlı iklim kuşaklan, en alçak bölgelerdeki Ekvatoraltı ve tropik iklimlerden, doruklardaki karlı iklime geçişi yansıtır. Dış etkilere açıklık da önemlidir. Sözgelimi, güneşli güney yamaçlar ile gölgeli kuzey yamaçlar, nemli okyanus rüzgârlarına açık yamaçlar ile bu rüzgârlardan korunan yamaçlar ısı ve yağış açısından farklılık gösterir. Güçlü bir rüzgârın dağları aşarken nitelik değiştirip aşağıya ılık, kuru, düzensiz ve ara sıra sert eserek inmesiyle ortaya çıkan “fön etkisi” bir başka topografik olgudur. Yüzey şekillerinin oluşturduğu doğal engellerin iklim üzerindeki etkisi Batı Asya yaylaları ile Orta Asya’da en açık biçimde görülür. Bu bölgeleri çevreleyen sıradağlar nem yüklü rüzgârların içerilere ulaşmasını engeller. İç bölgelerdeki yaylaların geniş alanlara yayılması da önemli bir etkendir. Bu özellik kış aylarında yörede antisiklonların oluşmasına elverişli bir ortam yaratır.

Sıcaklık. Sibirya’nın önemli bir bölümünde ortalama sıcaklık ocak ayında -20° C’nin altındadır. Büyük Okyanusa yakın kıyı kesimlerinde yükselen sıcaklık, ocak ayında ortalama -5’ile -15°C arasında değişir. 0° ocak izotermi (eşit sıcaklık noktalarını birleştiren hat) Semerkand, Pekin ve Honşu Adasından geçer. Yengeç Dönencesi’nde 20°C, Ekvator’da ise 25°C’lik bir izoterm saptanmıştır. Ortalama sıcaklığın 30° C olduğu temmuz ayında, en yüksek sıcaklığa Batı Asya ile Büyük Hint (Thar) ve Taklamakan çöllerinde rastlanır. 20°C temmuz izotermi kıtada 55° ve 60° kuzey enlemlerine kadar çıkabilir; ama serin Büyük Okyanus ile karşılaştığında güneye döner. Asya’nın, tipik tundra iklimi gösteren kuzey kıyılarında ortalama temmuz sıcaklığı 10°C’nin altındadır.

Yağış. Kıtanın yaklaşık beşte ikisi (güneybatı ve orta kesimler) kuraktır ve yıllık yağış miktarı 250 mm’nin altındadır. Batı, Orta ve İç Asya’daki çöllerde yıllık yağışın 100 mm’nin de altına indiği görülür. Kıtanın yaklaşık üçte birini oluşturan güneydoğu kesiminde ise yıllık yağış 1.100 mm’nin üstündedir. Ekvator kuşağında yıllık yağış yaklaşık 2.000 mm’dir. Güney ve Doğu Asya’nın rüzgâr etkilerine açık deniz yamaçlarında ise 2-3 bin mm ya da daha çok olabilir.

İklim bölgeleri. Yağış yıl boyunca değişik bir dağılım gösterir. Asya’nın Ekvator kuşağındaki bölgelerinde ise yıl boyu düşen yağış miktarı görece eşittir. Ekvator’un altında yer alan bölgeler ve muson ikliminin geçerli olduğu öteki yerlerde en yüksek yağış yazın, en düşük yağış ise kışın görülür. Nemli kışlar ve kuru yazlar Akdeniz kıyısına özgüdür. Meteorolojik çeşitliliğe bağlı olarak Asya kıtasında şu iklim türleri ayırt edilebilir: Kuzey kutup bölgesine yakın ağaçsız düzlüklerde görülen tundra iklimi; Doğu Sibirya’nın soğuk ve sert kara iklimi; soğuk ve orta derecede nemli Batı Sibirya iklimi; nemli, astropik Kolkhida iklimi; ılıman kuşaktaki çöl iklimi; Asya’nın batı sınırında görülen astropik Akdeniz iklimi; astropik çöl iklimi; Batı ve Orta Asya’daki astropik dağ-bozkır-yayla iklimi; Alp tipi çöl iklimi; Doğu Pamirler, Karakurum Dağlan ve Tibet Platosu iklimi; tropik çöl iklimi; Uzakdoğu’daki Rus toprakları ile Japonya’nın doğusu ve Çin’in kuzeydoğusunda görülen ılıman muson iklimi; Japonya’nın güneyi ile Çin’in güneydoğusuna özgü astropik muson iklimi; Güney Asya, Cava’nın doğusu ve Küçük Sunda Adalarının Ekvatoraltı muson iklimi ve Büyük Sunda Adalarına özgü Ekvator iklimi.

Kentlerde iklim. İnsan topluluklarının ekonomik ve kültürel etkinlikleri sonucu iklim özelliklerinde belirgin değişimler ortaya çıkmıştır. Kentler ve büyük sanayi kompleksleriyle ilişkili mikro-iklimler buna örnektir. Büyük kentlerden yayılan toz ve gazlar sıcaklıkla rüzgârda değişikliklere neden olur. Bu durum özellikle Japonya’daki Küşü sanayi bölgesi, Tokyo, Kalküta, Hindistan Yarımadasının kuzeydoğu kesimindeki sanayi bölgesi ile Rusya’daki Kuznetsk Havzasında bulunan sanayi bölgelerinde geçerlidir.

Advertisement


Leave A Reply