Atatürkçü Düşünce Sistemi ve İlkeleri

0
Advertisement

Atatürkçü düşünce sisteminin oluşması ile ilgili genel bir yazı ve Atatürkçü düşünce sisteminin açıklaması

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk1789 yılındaki Fransız İhtilali dünyaya eşitlik, milliyetçilik, özgürlük gibi kavramları tanıtmış ve dünyayı derinden etkilemiştir. Osmanlı İmparatorluğu bu olay yaşandığında, önce Fransa’nın kendi iç işleri olarak düşünmüş fakat zaman geçtikçe çok uluslu yapısının tehdit altında olduğunu anlamıştır. Zaten sekteye uğrayan imparatorluktaki çatırdamalar daha güçlü hale gelmiştir. II. Mahmut’un başlattığı Osmanlıcılık fikri bu akıma karşı gelmeye çalışmış, hatta Tanzimat ve Islahat fermanlarıyla pek çok aydın tarafından desteklenmiş fakat yaraya merhem olmamıştır. İsyanlar tüm Rumeli’de devam etmekte, Avrupalılar birleşik ordular kurmakta ve isyancılara açıkça destek vermektedir.

İmparatorluğun yıkılışına zemin hazırlayan olaylar bununla da bitmemektedir. Ekonomiyi çökerten kapitülasyonlar, akli bilimleri durduran yanlış eğitim sistemi, borçlar yüzünden 1881’de iflas eden bir devlet… Tüm bu yaşanan olaylar Mustafa Kemal’in düşünce hayatını ve attığı her adımı etkilemiş, onu “Osmanlı nasıl kurtulabilir?” sorusu etrafında düşünceye sevk etmiştir.

Şüphesiz düşünürken yalnız değildi. Ülkede bulunan pek çok aydın fikir adamı aynı amaç için düşünmekteydi. Atatürk bunlardan etkilenmişti. Bunlardan Osmanlı aydınları Tevfik Fikret, Namık Kemal, Ziya Gökalp’tir. Bunların dışında yabancı yazarlardan Jan Jak Roussea, Voltaire onun düşüncelerine etki eden kişilerdir. Tüm bu edinilen fikirlerin olgunlaşması Atatürkçü düşünce sistemini oluşturmuştur. Bunların dışında Atatürkçü düşünce sistemi, yaşadığı dönemdeki olayları akılcı bir bakış açısıyla değerlendirmesi ve tarih bilincini doğru bir şekilde kullanmasıyla oluşmuştur.

Herkesin umutsuzluğa kapıldığı ve her şeyin bittiğinin sanıldığı bir ortamda Mustafa Kemal, “Ya istiklâl, ya ölüm!” diyerek Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik inancını harekete geçirdi. O, bu kararı verirken gücünü engin tarihinde daima bağımsız yaşamış büyük Türk milletinden aldı. Ona göre vatanın ve milletin kurtuluşu, ancak millet egemenliğine dayalı, bağımsız yeni bir Türk Devleti’nin kurulmasıyla mümkündü, işte, ülkemizin içinde bulunduğu siyasi, askerî, ekonomik ve kültürel durum ile Osmanlı padişahı ve hükümetinin, olaylar karşısındaki kayıtsızlığı ve tutarsızlığı “Atatürkçü Düşünce Sistemi” nin oluşmasını sağlayan başlıca etmenlerdir.

Bu açıdan bakıldığında Atatürkçülüğün temelinde, Türk kültürü ve insanlığın binlerce yıllık yüksek değerleri olan bağımsızlık, özgürlük, insan ve vatan sevgisi vardır. Atatürk, bu değerleri göz önünde bulundurarak Osmanlı Devleti’nin yıkıntıları üzerinde millî bir devlet kurmuştur. Türk devletinin güçlenmesini ve halkın mutluluğunu sağlamak, ülke gerçeklerinden ayrılmamak, halka saygılı olmak “Atatürkçü Düşünce Sistemi“nin başlıca gayeleridir.

Advertisement

Leave A Reply