Atatürk’ün İleri Görüşlülüğü

1
Advertisement

Atatürk’ün ileri görüşlülüğü nedir, örneği, ile ilgili yazı, bilgi. Büyük bir lider olan Atatürk’ün ileri görüşlülüğü hakkında bilgi.

Atatürk ve Sabiha Gökçen

Atatürk’ün İleri Görüşlülüğü Özelliği Nasıldı?

İleri görüşlülük, Atatürk’ün en önemli özelliklerinden biridir. Onun büyük bir devlet adamı olma yönünü oluşturan özelliklerinden birisi de bu yönüdür. Tarih bilgisinin siyasette önemli bir yeri olduğuna inanan Atatürk, çok okur ve okuduklarından gerekli dersleri çıkarırdı. Bugünü anlayabilmek ve yarını tahmin edebilmek için dünü bilmek gerektiğine inanan Atatürk, tarih bilgisinin ve dehasının verdiği kavrama ve doğru karar verme gücü sonucunda başarıya ulaşmıştır.

Türk milletinin felaket uçurumuna yuvarlanışını uzak görüşüyle çok önceden sezen ve değerlendiren Atatürk, Yolunda yürüyen bir yolcunun, ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi lazımdır. sözüyle geleceğe bakış açısını ortaya koymuştur. Çanakkale Savaşları sırasında düşmanın amacını ve asıl çıkarma bölgelerini, harekâtın başlamasından önce teşhis etmesi ve gerekli tedbirleri teklif etmesi de onun ileri görüşlülüğünü ortaya koymuştur. Ancak bu tekliflerinin, üst komutanlık tarafından dikkate alınmaması, savaşın uzamasına ve çok sayıda insanın ölümüne neden olmuştur.

Atatürk durumu çok iyi değerlendirebilen ve olacakları tahmin edebilen bir liderdir.

I. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Osmanlı Devleti’nin bir mütarekeye gideceğini, barışa kadar bunalımlı anlar geçireceğini, ordunun dağılacağını, düşmanla milletin karşı karşıya kalacağını ve şimdiden gerekli tedbirlerin alınmasının gerektiğini söylemesi ve uygulamaya geçmesi, onun sezi ve kavrayış gücünün, ileri görüşlülüğünün derecesini açıkça gösterir.

Atatürk’ün ileri görüşlülüğüne iyi bir örnek de II. Dünya Savaşı ile ilgili tahminleridir. 1932 yılında Atatürk; Amerikalı General Mc Arthur (Mac Artur) ile yaptığı görüşmede ‘Versay Antlaşmasının, II. Dünya Savaşı’nın tohumlarını attığını, Almanya’nın bütün Avrupa’yı ele geçirecek bir orduyu kısa bir zamanda kurabileceğini ve savaşın 1940-1945 yılları arasında başlayacağını, çıkacak bir savaşta Amerika’nın tarafsız kalamayacağını, Avrupa’da olacak bir savaşta başlıca galibinin İngiltere, Fransa ve Almanya değil, sadece Sovyet Rusya olacağını söylemiştir. Avrupa’daki olaylar gerçekten 1939 yılından itibaren Atatürk’ün bu tahminine göre gerçekleşmiştir.

Advertisement

Atatürk 1933 yılında yaptığı bir konuşmasında ise, o zaman emperyalist devletlerinin sömürgesi durumunda olan İslam toplumları için şu tahminde bulunmuştu: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız! Şimdi güniin ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş milletler vardır. Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen, her şeyi yenecekler ve kendilerini bekleyen güzel geleceğe kavuşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerlerine, milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir.” İslam dünyasında ve doğudaki diğer bölgelerde ortaya çıkacak devletleri, Atatürk, daha 1933 yılında yukarıdaki sözleriyle haber vermiştir.

Atatürk’ün ileri görüşlülüğüne diğer bir güzel örnek de, Sovyetler Birliği içerisinde yaşayan Türkler için yapmış olduğu yorumdur.

Atatürk, şöyle demiştir: “Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağım kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir, işte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim, bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir, kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprülerini sağlam tutarak, dil bir köprüdür, Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz. Onların (Soydaş Türk kardeşlerimizin) bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gereklidir.”

Her alanda ileriyi görebilen Atatürk için ölümünden sonra General Mac Arthur, şöyle demiştir: “Ölümüyle, dünya büyük bir dahi önderini, Türk milleti en seçkin ve kahraman evladını, insanlık da, ileri görüşlü ve korkusuz bir savaşçısını kaybetmiştir. “


1 Yorum

  1. Siteniz gerçekten hoşuma gitti. İslami bilgiler en doğru şekilde öğretilirken ATATÜRK güzel özelliklerini de koymuşsunuz. Hele ki günümüzde kendine müslüman diyen ve Türk müslümanlığını koruyan ulu önder ATATÜRK’e hakaret eden haysiyetsizler varken. ATATÜRK’ün dinimiz için yaptığı şeyleride yazdığınız için ayrıca teşekkür ederim. İnsanların okuyup , bilgi sahibi olduktan sonra yorum yapması şart.

Reply To Mert Cancel Reply