Ateş nedir? Ateş Hakkında Bilgiler

0
Advertisement

Ateş nedir ve nasıl tanımlanır? Ateş nasıl doğar? Ateş niçin ve neden söner? Alev çıkarmayan ateşler ile ilgili bilgiler.

Ateş

Odun, kömür, ot gibi maddelerin yanması ile ısı ve ışığın birlikte belirmesi ateşi meydana getirir. Eski insanlar ateşten çok korkmuşlar, onu gökten inen bir şey sanarak tapmaya başlamışlardı. Eski Yunan filozofları bütün kâinatın ateş, hava, toprak ve su gibi dört ana maddeden meydana geldiğini ileri sürmüşlerdi.

İlk insanların ateşi yıldırım düşen bir ağacın yanmasından veya alev püsküren yanardağlardan görüp öğrendikleri sanılmaktadır. Uzun araştırmalar sonucunda, insanların çok eski zamanlardan beri ateşi bildikleri, ısınmak, yiyeceklerini pişirmek, vahşi hayvanları korkutup kaçırmak için ateşten faydalandıkları anlaşılmıştır. Taş Çağında, balta yapmak üzere çakmaktaşını kestikleri zaman taştan ateş çıkarılabileceğini, odunları birbirine sürtmekle ateş elde edilebileceğini görmüşlerdir. Daha sonraları güneş ışınlarına cam mercek tutmakla ateş elde etmenin mümkün olduğunu bulmuşlardır.

İnsanlar ateşi faydalı bîr şekilde kullanmakla beraber esasını, neden ileri geldiğini anlıyamamışlardı. Sonradan yapılan araştırmalar ateşin bir nevi oksitlenme olduğunu ortaya çıkardı. Bu bakımdan, ateşin oksijene ihtiyacı vardır. Kapalı bir yerdeki alev, etrafındaki oksijeni yakıp bitirdikten sonra kendiliğinden söner. Bunun için, ateşin daha hızlı yanmasını sağlamak üzere, yelpaze veya körük kullanılır.

Ateş Nasıl Doğar

Advertisement

Ateşin meydana gelmesi için sıcaklığa ihtiyaç vardır. Bir maddenin yanmaya başlaması onun kimyasal özelliklerine, hava veya diğer gazların basıncına bağlıdır Meselâ çok eskiden insanlar kuru odunları birbirine sürterek ateş yaktıkları zaman odunun yana-bilecek hale gelebilmesi için çok zamana ve kuvvete ihtiyaç bulunduğunu görmüşlerdi. Bunun yanıbaşında kibritin yanma derecesine gelmesi odundan daha kısa bir sürtünmeye ihtiyaç gösterir.

Bitkisel ve hayvansal yağlardan birçoğunun yanma derecesi çok daha düşüktür. Bunlar hızla oksitlenip çok miktarda ısı meydana getirirler. Bundan dolayı uzun müddet kapalı yerlerde bırakılırsa birdenbire parlayıverirler. Yağa batırılmış paçavra, kâğıt, yünlü parçalar vs. “gibi maddelerin ani olarak yanmaya başlamaları çok görülmüştür. Taşkömür, mangal kömürü, ot gibi cisimler, büyük yığınlar halinde bırakıldıkları takdirde, bazan, meydana gelen ısıdan ötürü* yangına sebep olurlar.

Ateş Niçin Söner

Maddelerin yanmasından meydana gelen ısı derecesi o cismin yanma derecesine eşit veya ondan fazla ise ateş yanmakta devam eder. Meselâ abapoz gibi sert ağaçlar yanmak için yüksek ısıya ihtiyaç gösterirler. Böyle bir ağacın dalı ateşe sokulunca dalın ucu yanmaya başlar, fakat ateşten çekilince kendiliğinden söner. Çünkü dalın ucundaki ısı derecesi, abanozun yanma derecesinden düşük olduğu için ateş devam edemez.

Yanan kibritin üfleyince sönmesini de aynı şekilde izah edebiliriz. Üflediğimiz zaman nefesimiz ısıyı alır, kibritin ısı derecesini yanma derecesinin altına düşürür. Gene aynı sebepten, yanan bir ateşin üzerine boşaltılan su, ateşi söndürür.

Bir ateşin ısısı kimyasal maddelerin oksijenle birleşmesindeki hızına bağlıdır. Bu hız da mevcut oksijen miktariyle ilgilidir. Eğer bir demir teli bir kibrit alevine tutarsak demir tel yanmaz. Fakat kibriti demir tele bağlayıp kibriti yaktıktan sonra demir ve kibriti bir kavanozdaki saf oksijen gazına tutarsak demir telin parlak kıvılcımlarla yandığını görürüz.

Advertisement

Alev Çıkarmayan Ateşler

Bazı cisimlerin ateşleri alevli, bazılarının alevsizdir. Alevin bulunuşu ısının yanmakta olan cisimden gaz çıkardığını ve bu gazın havadaki oksijenle birleştiğini gösterir. Isınan mumdan çıkan gazlar parlak bir alev meydana getirir. Bunu ispat etmek için, bir müddetten beri yanmakta olan mumu üfli-yerek söndürünüz. İnce bir duman şeridinin çıktığını görürsünüz. Yanmakta olan bir kibriti sönmüş bulunan fitilin bir iki parmak kadar üstünde dumana tutarsanız küçük bir alevin aşağıya uzayıp fitili yeniden yaktığını görürsünüz.

En parlak alevlerin en sıcak alevler olması gerekmez. Su meydana getirmek için oksijenle birleşen hidrojen alevî, normal şartlar altında gözle görülmeyecek kadar zayıftır, fakat ısı derecesi çok yüksektir.


Leave A Reply