Avrupa Kıtası Önemli Tarihi Olaylar (18. Yüzyıldan 20. Yüzyıl Sonuna Kadar)

0
Advertisement

Avrupa Kıtasında gerçekleşen önemli tarihsel olaylar, Fransız devrimi, sanayi devrimi, birinci ve ikinci dünya savaşı ve sonrası hakkında bilgi.

Fransız Devrimi:

17. ve 18. yüzyıllarda pek çok düşünür, yöneticilerin mutlak egemenliklerini eleştirmeye başladı. Politik ve toplumsal kurumların sağduyuya aykırı işleyişlerini eleştiren Montesquieu, Voltaire, Jean Jacques Rousseau ve Adam Smith değişimlerin kuramsal temelinin yaratılmasına öncülük yaptılar.

Avrupa uygarlığının odak noktası durumuna gelen Fransa’da 1789’da burjuvazi, çökmekte olan soylular sınıfının ayrıcalıklarını ortadan kaldırmak için krallığın karşı karşıya kaldığı parasal çıkmazdan yararlandı. Gücünü zenginliğinden ve dönemin felsefi düşüncelerinden alan burjuvazinin çabasıyla mutlak krallığın egemenliğine son verildi. Halk böylelikle özgürlüğüne kavuştu, ancak krallar her türlü reform düşüncesine karşı çıktılar. Aristokrasi, “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sloganıyla savunulan dünya görüşüne karşı sarayın çevresinde toplanmaya başladı. Fransa’nın her yerinde uygulanabilecek tek bir yasa ve yönetim sisteminin getirilmesiyle ayrıcalıklara son verildi.

Fransız İhtilali

Ancak Fransız devrimcileri arasında en uygun politik düzenin niteliği konusunda anlaşmaya varılamadı. 1792’de öteki Avrupalı güçlerle savaş başladı. Jacobenler ideolojisi, Robespierre’in düşüşüyle 1794’te gerilemeye başladıysa da Napolyon Bonapart düzeni sağlamlaştırdı. Bazı gerilemelerden sonra tüm orduları yenilgiye uğratan Napolyon, 1799’dan 1815’e kadar Fransa’ya parlak bir çağ yaşattı. Fransa’nın yararına Avrupa’yı birleştirmek isteyen Napolyon, milliyetçilik akımının uyanmasına yol açtı. İlk kez 1813′ te Leipzig’te yenilen Fransız Ordusu, 1815’te Waterloo’da bozguna uğradı.

Sanayi Devrimi ve Sosyalizm:

Fransa’da politik alanda ortaya çıkan gelişmeler, eski düzene darbe indirirken, İngiltere’de de üretim yöntemlerinde sağlanan yenilikler aynı işlevi görüyordu. Buhar makinesinin kullanım alanına girmesi, makineleşme ve emeğin yoğunlaşması verimi büyük ölçüde artırdıysa da el emeğine gereksinimin azalması çok sayıda zanaatkârı işlerini sürdüremez duruma getirdi. 18. yüzyılda İngiltere’de başlayan Endüstri Devrimi kısa sürede tüm Avrupa’ya yayıldı. Avrupa’nın demir ve kömür bulunan bölgelerinde endüstri hızla gelişti.

Advertisement
Karl Marx

Karl Marx

19. yüzyılda bu yenilikler Avrupa’nın görünümünü değiştirdi. Yeni endüstri kentleri kurulup, demiryolları yapılırken, kimya ve elektrik endüstrilerinde ilerlemeye önemli katkısı bulunan ürünler üretildi. Kırsal kesimden kentlere yapılan göçler sonucu her ülkede bir kentli işçi sınıfı doğdu. Avrupa toplumunun içine girdiği hızlı değişim süreci, düşünce alanına da yansıdı. Alman idealizmi ve Darwin ampirizminin yanı sıra Karl Marx ve Friedrich Engels’in biçimlendirdikleri sosyalist öğreti, toplumda geniş yankılar uyandırdı. Yaşam koşulları giderek ağırlaşan işçi sınıfı sosyalizmi benimsedi. Sosyalizmin yaygınlık kazandığı bu ortamda 1848 Devrimi ve 1871 Paris komünü önemli olaylar olarak tarihe geçti.

Birinci Dünya Savaşı:

19. yüzyılda milliyetçilik akımı gelişirken, ekonomi alanındaki gelişme de özgürlük yanlısı düşüncelerin yayılmasına elverişli bir ortam hazırladı. Çalışanlar örgütlenerek hakları için mücadele vermeye başladılar. Uluslararası düzeyde de sömürgeciler bazı sömürgelerden çekilmek zorunda kaldılar. 1871’den sonra Almanya’ nın hızla gelişmesi Büyük Britanya, Fransa ve Rusya’yı Asya ve Afrika’daki sömürgelere ilişkin anlaşmazlıklarını bir yana iterek birleşmeye yöneltti.

Birinci Dünya Savaşı Propaganda Haritaları

Almanya’nın da kendisini tehlikede görerek karşıt tavır geliştirmesi Avrupa’yı savaşın eşiğine getirdi. Duyarlı bir bölge olan Balkanlar’da Saraybosna olayının patlak vermesi Birinci Dünya Savaşı’nı başlattı 1914-1918 arasında süren savaş 10 milyon kişinin ölümüne yol açarken büyük maddi zarar yarattı. Savaş sonunda Ekim 1917’de Çarlık Rusyası’nın yıkılmasıyla Avrupa’nın doğu kesiminde ilk sosyalist düzen kurulmuş oldu (SSCB). 1918’de Almanya savaştan yenilgiyle çıkarken, Avrupa’nın üstünlüğü sarsılmıştı.

İki Dünya Savaşı Arasındaki Dönem:

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, ekonomik alanda birer büyük güç olan ABD ve Japonya, savaştan yararlanarak zenginleştiler. 1917’de kurulan SSCB, baskı altında bulunan ülkeleri egemen Avrupa uluslarına başkaldırmaya yönelterek onlara destek sağladı. Fransa, Büyük Britanya ve ABD, Avrupa’ya kararlı bir yapı kazandırmaya çakşırken Almanya ve SSCB de silahlanmaya hız veriyorlardı. 1929’da ekonomi alanıinda baş gösteren bunalım, ulusların kalkınma çabalarını olumsuz yönde etkiledi; 1933’te Nazilerin Adolf Hitler önderliğinde yönetimi ele geçirmelerine yardımcı oldu.

Adolf Hitler

Advertisement

Ülke içinde Yahudilere büyük baskı uygulayan Naziler, dışarıda da sınırları genişletmeye yönelik saldırgan bir politika izlemeye başladılar. İtalya’da iş başına gelen faşist yönetimin önderi Mussolini, Hitler ile ittifak kurdu. 1936-1939 arasındaki İspanya İç Savaşı sırasında Almanya ve İtalya Falanjistleri, SSCB de Cumhuriyetçileri destekledi. Hitler bu dönemde pek çok zafer kazandı. Avusturya ve Çekoslovakya’yı tepkiye yol açmadan ele geçirmesine karşın, Almanya’nın 1 Eylül 1939’da Polonya’ yı işgal etmesi savaşı başlattı.

İkinci Dünya Savaşı:

1939’da başlayan İkinci Dünya Savaşı, kıtaya ikinci kez büyük zarar verdi. Savaş, Almanya ve müttefikleriyle Büyük Britanya, Fransa ve İngiliz Uluslar Topluluğu’na üye ülkeler arasında gerçekleşti. 1941′ e kadar Avrupa’nın büyük bölümünü ele geçiren Almanya, bu tarihte SSCB ve ABD güçleriyle çarpışmaya girince gerilemeye başladı. Toplama kamplarında milyonlarca insanı öldüren Nazi yönetimi, Fransız Direniş Hareketi’nden büyük zarar gördü. SSCB ordularıyla Anglosakson orduları arasında sıkışıp kalan Almanya 8 Mayıs 1945’te teslim oldu. İkinci Dünya Savaşı, Ağustos 1945’te ABD’nin Japon kentlerinden Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası atmasıyla son buldu.

Normandiya Çıkarması

Normandiya Çıkarması

Savaş Sonrası Dönemde Avrupa:

Savaşın büyük yıkıma uğrattığı Avrupa’ nın dünya haritasındaki konumu tümüyle değişti. SSCB, sınırlarını batıya doğru genişletirken; Polonya, Demokratik Almanya, Çekoslovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk ve Yugoslavya’da halk demokrasileri kuruldu. Ezilen uluslar başarıya ulaşan ayaklanmalarla bağımsızlıklarına kavuşurken sömürgeci devletler denizaşırı ülkelerdeki sömürgelerinden kaldılar. Büyük Britanya, Batı dünyasının önderliğini ABD’ye bırakmak zorunda kaldı. Avrupa, dünyanın öteki bölgelerine yatırmış olduğu sermayesinin çoğunu yitirmiş, pek çok kaynağa gereksinimi önemli ölçüde artmıştı.

Dış yardıma başvurmaksızın toparlanamayacak duruma düşen birçok Avrupa ülkesi 1947’de Marshall Planı’nı kabul etti. Sistemli yardım programlarıyla ekonomi ve toplum yaşamına ilişkin uzmanlığa dayalı yönlendirmeler, Avrupa’da durumun hızla düzelmesini sağladı. Ancak doğuda SSCB, batıda ABD çevresinde oluşan karşıt ittifak sistemleri Avrupa’nın da bloklara ayrılmasına yol açtıysa da 1948’de kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kıtada birleşme yolunda atılan ilk adım oldu. Politik ve ekonomik alanlarda Avrupa’nın bütünleşmesini sağlayacak girişimler günümüzde de sürdürülmektedir. 1989’da, SSCB ve öteki Doğu Avrupa ülkelerinde başlayan ekonomik ve politik değişimler sonucunda Doğu Bloku ülkeleri sosyalist sistemden serbest pazar ekonomisine geçerken 1991 sonlarında SSCB dağıldı ve bu imparatorlukta yer alan 15 devlet bağımsızlıklarını kazandı.

İki Almanya birleşti, Yugoslavya’ daki iç savaş sonunda yeni bağımsız devletler ortaya çıktı (Yugoslavya, Hırvatistan, Slovenya, Bosna-Hersek, Makedonya). Bu arada 1918’den beri bir arada yaşayan ve Çekoslovakya’yı oluşturan Çek ve Slovaklar barışçıl yollardan iki ayrı devlete bölündüler (Çek Cumhuriyeti, Slovakya, 1993).


Leave A Reply