Avusturya’nın Tarih Boyunca Girdiği Savaşlar, Tarihinde Yaşananlar

0
Advertisement

Avusturya’nın tarihi. Türkler içinde oldukça önemli bir ülke olmuş olan Avusturya’nın tarihi ve tarihi boyunca olan olaylar hakkında bilgiler.

viyana

18.Yüzyıl Viyana Kaynak: commons.wikimedia.org

Avusturya’nın Tarih

Avusturya 800 yıllarında Büyük Karl İmparatorluğunun bir sınır eyaletiydi. Bu imparatorluğun parçalanmasından sonra Germen İmparatorluğumun bir parçası oldu. O zaman «Osterreich» (Doğu Devleti) diye biliniyordu. Zaten Avusturya adı da bu «Osterreich» kelimesinden gelir. 1282’de Avusturya Habsburg Hanedanı’nın eline geçti. Habsburglar Avusturya’nın çevresinde birçok toprak kazandılar veya kaybettiler, fakat asıl Avusturya’yı daima ellerinde tutmasını bildiler. Bir Habsburg hemen hemen daima Mukaddes Roma İmparatorluğuna imparator seçilirdi. Bu bakımdan Avusturya Orta Avrupa politikasında gittikçe artan önemli bîr yer kazandı.

• Türklerle Savaş:

Almanya İmparatoru ve İspanya Kralı V. Karl’ın Avusturya’ya vâris olan kardeşi I. Ferdinand hayatının büyük bir kısmını gittikçe Orta Avrupa’ya yayılan Türkler’le savaşmakla geçirdi. Bohemya ve Macaristan Kralı II. Lajos (Türk tarihlerinde Laoş diye geçer) Türklerle yapılan Mohaç Meydan Savaşı’nda öldü, bunun üzerine bazı anlaşmazlıklar oldu, Macaristan’a hem I. Ferdinand, hem de Erdel Voyvodası Zapolya Janos kral seçildi. Zapolya Janos bu durumu kendi lehine çevirmek için Türkler’den yardım istedi, Kanunî Sultan Süleyman da 1529’da Viyâna’ ya kadar gelerek bu şehri kuşattı. Türkler Viyana’yı alamadılar, I. Ferdinand da onların Macaristan’a yerleşmesini önleyemedi.

1540’ta Zapolya’nın ölümü üzerine yeniden savaş başladı, Osmanlılar gene Avusturyalılar’ı yenerek Macaristan’ın daha büyük bir kısmını ele geçirdiler. 1547’de ise I. Ferdinand Macaristan’ın Türkler tarafından ilhakını kabul ettiği gibi, padişaha da yıllık 30.000 duka altını vergi vermeye razı oldu.

1556’da Mukaddes Roma İmparatorluğuna V. Karl’ın yerine imparator seçilen I. Ferdinand yeniden Türklerle savaşa başladı. Fakat 1562’de İstanbul’da imzalanan barış antlaşması ile gene vergisini vermeyi, Erdel’ deki iddialarından vazgeçmeyi, Türklerin kazandıkları yerleri de kendilerine bırakmayı kabul etti.

• Otuz Yıl Savaşları:

1500’ün sonları ile 1600’ün başlarında Macaristan ve Bohemya’nın din ve siyasî bağımsızlıkları bakımından mücadeleler oldu. Protestan olan Bohemya, Katolik Habsburglar’ın krallığını kabul etmiyordu. Bunun sonuncu olarak, Otuz Yıl Savaşları çıktı.

Advertisement

I. Leopold zamanında İspanya Kralı II. Karl’ın vâris bırakmadan ölmesi hem Leopold’un, hem de Fransa Kralı XIV. Louis’ nin İspanya tahtı üzerinde hak iddia etmelerine yol açtı. İngiltere ise Fransa’nın da, Avusturya’nın da bir hükümdarın emri altında İspanya ile birleşmesine müsaade etmiyordu. Bunun üzerine veraset savaşları çıktı. Bu devrede Avusturya hükümdarı I. Jcseph’ti. I. Joseph savaşın bitmesinden önce yerini kardeşi VI. Karl’a bırakarak öldü. Bu savaş sonunda yapılan antlaşma Avusturya’ya İspanyol Hollanda’sını, Milano, Napoli ve Sardinya’yı kazandırdı. Ancak, 1720 yılında Sicilya’ya karşılık olarak Sardinya Savoie hanedanına verildi, 15 yıl sonra da hem Sicilya, hem de Napoli kaybedildi. Buna karşılık Kuzey İtalya’da daha çok toprak kazanıldı.

• Yedi Yıl Savaşları:

VI. Karl tahtını kızı Maria Theresia’ya bırakmak istiyordu. Bir veraset kanunu hazırladı ve bunu birçok krallıklara kabul ettirdi. Maria Theresia 1740’ta veraset kanununa göre babasının yerine tahta geçti.

Beş yıl sonra kocası I. Franz’ı imparator seçtiren Maria Theresia’nın zamanında Avusturya veraset savaşları çıktı, Maria Theresia aynı zamanda Rusya ve Fransa ile birleşerek Prusya’yı ezmeye çalıştı. Bunun sonunda Yedi Yıl Savaşları çıktı. Memleketi akıllılıkla idare eden Maria Theresia Polonya’nın paylaşılmasında da en büyük payı almayı bildi.

• İsyan ve İhtilâller:

Maria Theresia’ nın ölümünden sonra oğlu II. Joseph 1780′ de tahta geçti, on yıl sonra da Joseph’in ölümü üzerine kardeşi II. Leopold idareyi ele aldı. Fakat onun hükümranlığı ancak iki yıl sürdü. 1792’de yerine oğlu II. Franz geçti. Onun zamanında Fransa ile vuku bulan savaşlar Avusturya’nın birçok toprak kaybına sebep oldu. Napoleon’la yapılan Austerlitz Savaşını Avusturya kaybetti. 1806′ da II. Franz Roma İmparatoru unvanından vazgeçti. Ancak kızı Maria Louise’nin Napoleon’la evlenmesi üzerine Fransa ile ittifak akdettiyse de Napoleon’un yıldızının sönmesiyle 1813’te bu ittifak bozuldu.

1815’ten 1848’e kadar Avusturya’nın başta gelen siması Prens Metternich’tir. Ancak, onun iktidarının sonlarına doğru isyanlar çıktı, 1848’de patlak veren ihtilâl üzerine de Metternich memleketten kaçmak zorunda kaldı. Avusturya idaresindeki memleketler ayaklanmaya başladılar. 1866’da İtalya ve Prusya aynı anda Avusturya’ya hücum ederek bazı toprakları aldılar.

• Avusturya-Macaristan İmparatorluğu:

1867 yılından itibaren Avusturya ile Macaristan ikiz bir devlet haline geldi. Avusturya İmparatorluğu ile Macaristan Krallığı’nın birleşmesinden meydana gelen bu imparatorluk bir hükümdarın idaresi altındaydı. 1918’e kadar yaşayan imparatorluk Avrupa’da oldukça büyük bir yer tutmakla beraber dünya ölçüsünde bir önem kazanamadı. Adriya Denizi’ndeki küçük bir kıyıdan başka denizle ilgisi yoktu. Ahalisi fakirdi. Kuruluşundan kısa bir müddet  sonra kuvvetli ve ihtiras sahibi komşusu Almanya’nın etkisi altına girdi, bütün hayatı boyunca da bundan kurtulamadı. Bosna-Hersek’i de içine alan imparatorluğun sınırları en geniş zamanında 700.000 km” yi buldu. Bu, aynı devredeki Alman İmparatorluğundan 100.000 km. kare daha büyük bir yüzölçümüydü. İmparatorluğun nüfusu da 51.000.000’du.’

Advertisement

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu çeşitli halkların yaşadığı bir devletti. Bunlar birbirleriyle kaynaşmış bir kitle değildi. İmparatorluk sınırları içinde yaşayan her millet kendi özelliklerini muhafaza ediyordu. Ahalî İmparatorluktan ziyade kendi mensup oldukları millete bağlıydılar.

• İki savaş ve sonrası:

Sırplar ve Slavlar arasında çıkan anlaşmazlık 1914’te Arşidük Franz Ferdinand’ın öldürülmesine yol açtı. Bu, görünürde I. Dünya Savaşı’nın sebebi oldu. Bu savaştan sonra da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu parçalandı.

Savaştan yenilmiş çıkan Avusturya Almanya ile birleşmek istiyordu. Savaşı kazanan devletler Versailles Antlaşması’na bilhassa bunu önleyen bir madde koydular. Bunun üzerine Avusturya’da cumhuriyet ilân edildi.

Bundan sonraki yıllar Avusturya’nın kalkınma gayretiyle geçti. Hitler iktidara geçtikten sonra Nazi etkisini Avusturya’ya kadar uzatmayı bilmişti. 1934’te dört gün süren bir iç savaş çıktı, yeni bir anayasa kabul edildi ve aynı yılın temmuzunda Nazi ihtilâlcileri Başbakan Engelbert Dolfuss’u öldürdüler. Nihayet 1938’de Hitler Avusturya’ yı Almanya’ya kattı. İkinci Dünya Savaşında Almanya’nın yenilmesi üzerine Avusturya A. B. D., İngiltere, Fransa ve Rusya’nın kontrolü altına girdi. Fakat savaştan hemen sonra 1945 yılında Avusturyalıların bir hükümet kurmalarına müsaade edildi, 1920-1929 anayasası esas alınarak yeni bir Avusturya cumhuriyeti kuruldu.


Leave A Reply