Ayakkabının Tarihçesi, Tarih Boyunca Ayakkabının Gelişimi, Yapılışı

0
Advertisement

Ayakkabının tarihçesi ile ilgili bilgiler. Ayakkabı nedir? Ayakkabının tarihsel gelişimi nasıl olmuştur? Ayakkabıların özellikleri nelerdir?

Ayakkabının Tarihçesi

Ayakkabı, pabuç olarak da bilinir, ayağı korumaya yarayan giyecektir. Genellikle deriden yapılır, sert, kalın bir topuk ve tabanı bulunur ve (çizmeden farklı olarak) genellikle ayak bileğini aşmaz.

ayakkabı

Kaynak: pixabay.com

Tarihçe.

İlk uygarlıkların çoğunda yaygın olarak sandal kullanılmakla birlikte ayakkabı da giyilirdi. Örneğin Mezopotamya’da Kassit döneminde (İO y. 1600-1200) İran sınırında yaşayan ve o sıralarda Babil’de egemen olan dağlılar ayakkabı kullanmaya başlamışlardı. Bu ilk ayakkabı türü temelde mokasen yapısında olan ve ham deriden yapılma bağcıklarla tutturulup basitçe ayağa dolanan bir deriydi. Yunan kadınları dışarıda genellikle çıplak ayakla ya da sandalla dolaşırlar ama ev içlerinde bazen yumuşak, kapalı, Helenistik dönemde de daha lüks bir niteliğe bürüyen ayakkabılar giyerlerdi; en çok tutulan renkler beyaz ve kırmızıydı. Yunan etkisinin egemen olduğu İÖ 5. yüzyıla değin Etrüskler uçları yukarıya kıvrık yüksek ökçeli, bağcıklı ayakkabılar giyerlerdi. Ayakkabı loncaları kuran Romalılar sağ ya da sol ayağa göre kalıplanmış ayakkabılar geliştirdiler. Roma’da ayak giysileri insanların cinsiyetine ve toplum içindeki yerine göre farklılaşıyordu.

Ortaçağda Ayakkabı

Ortaçağ boyunca ayakkabılar genellikle basitti; başlangıçta tabaklanmamış deriden yapılma mokasen türü ayakkabılar giyilirdi. Bu ayakkabılar daha sonra toka ile tutturulmaya ya da ayak bileğinin çevresinden bağlanmaya başladı. İngiltere’de ayakkabıların ölçülendirilmesinin, I. Edward’ın 1 inçin (2,5 cm) üç kurutulmuş arpa tanesinin boyuna eşit olduğunu açıkladığı 1305’te başladığı sanılmaktadır. Buna göre, 13 arpa tanesi uzunluğundaki bir çocuk ayakkabısı 13 numara oluyordu. 14 ve 15. yüzyıllarda ayakkabıların burunları aşırı ölçüde uzamaya başladı. III. Edward çıkardığı bir vasayla ayakkabıların uçlarının iki inçi (5 cm) geçmeyeceğini ilan etti. Ama kendisinden sonra gelen II. Richard’ın krallığı sırasında (1337-99) crackows denen ayakkabıların burunları 18 inçi de (45 cm) aşmaya başladı. 15. yüzyılın sonlarında sivri burunlar yerlerini yuvarlak burunlara bıraktı. 16. yüzyılda erkek ayakkabıları aşırı geniş burunlu ve ördek gagası biçimindeydiler. Ayakkabı biçimleri giderek çeşitlendi, tabanı deri ya da mantardan, üstleri kadife, ipek ya da deriden ayakkabılar yapıldı; o dönemde farklı renkteki astarın gözükmesi için giysilere olduğu gibi, ayakkabılara da yırtmaç yapmak modaydı. Kadın ayakkabıları erkek ayakkabılarına benzemekle birlikte, uzun eteklerin altında kaldıklarından daha az göz alıcıydı.

17. yüzyıl Avrupa’sında genel olarak çizme giyilirdi. Ayakkabıların topukları yüksekçeydi ve genellikle dantel ve kurdeleden yapılan büyük rozetlerle süslenirdi. Amerika’da kadınlar ve erkekler yüksekçe topuklu sağlam deri ayakkabılar giyerlerdi. 18. yüzyılda ayakkabılar altın ve gümüş tokalarla ve gerçek ya da sahte değerli taşlarla süslenirdi. Amerika’da kadın ayakkabıları Fransa ve İngiltere’dekileri taklit edilerek brokardan yapılır, Fransız usulü topuk ve tokaları olurdu; ayakkabıyı korumak için patten denen, aynı malzemeden yapılmış bir şoson giyilirdi.

ayakkabici

Kaynak: pixabay.com

1760’ta Massachusetts’te ilk ayakkabı fabrikası kuruldu ve büyük sayıda üretim yapılmaya başladı. Bununla birlikte hızlı ve ucuz ayakkabı üretimi dikiş makinesi gibi modern makinelerin geliştiği 19. yüzyıla değin gerçekleşmedi. 20. yüzyılda sayısız tarzda, çeşitli biçim ve renklerde ayakkabılar yapılmaktadır.

Advertisement

Malzeme.

Çok eski zamanlardan beri ayakkabılar deriden yapılmaktadır. En iyi erkek ve kadın ayakkabılarında kullanılan lüks deri, dana derişidir. Sığır derisinden elde edilen yan derisi, çok çeşitli ayakkabı cinsleri için kullanılan en değişken deridir. Buna yan derisi denmesinin nedeni sığırın geniş derisinin işlenebilmesi için ortasından uzunlamasına iki “yan” olarak kesilmesidir.

Oğlak derisi kadınların elbise altına giydikleri ayakkabılarda ve erkek terliklerinde, koyun derisi ise astar ve terliklerde kullanılır. Sürüngenlerin derileri (timsah, kertenkele, yılan) kadın ve bazı erkek ayakkabılarında kullanılır. Kordovan (at derisinden elde edilen bir kas tabakası) erkek ayakkabılarında kullanılan ağır bir deridir. Genellikle sığır derisinden yapılan rugana sert, parlak bir yüzey kazandırılır. Dana, oğlak, sığır derilerinin içinin cilalanıp dışının tüylü bırakılmasıyla da süet elde edilir.

Ayakkabı üretiminde deri hâlâ en yaygın malzeme olmakla birlikte özellikle ayrı üretilen ayakkabı parçalarında yerini lastik ile yapay lifler ve bileşiklere terk etmektedir. Astar ve ayakkabının yüz bölümü kumaş ya da üstü plastikle kaplanmış dokumadan yapılabilir. Şeritler, topuklar, kenarlıklar ve ayakkabının arkasını sağlamlaştırmak için kullanılan malzeme de plastikten olabilir. Tabanların iç ve dış bölümleri artık büyük ölçüde deriden yapılmamaktadır. Kimyasal bir yüzeyle kaplanan dokumalardan deriyi andıran çeşitli biçimler ve desenler elde edilebilir. Ayakkabı için yapay lifler, sentetik rugan ve sentetik süet üretilmektedir. Bu tür çağdaş malzeme daha ucuza mal olur ve istenen standartların tutturulmasını kolaylaştırır. Aralarında keten, saten ve ipeğin de bulunduğu çeşitli dokumalar ayakkabıcılıkta gittikçe daha yaygın olarak kullanılmaktadır.


Leave A Reply