Aydınlatma Tarihi

0
Advertisement

Geçmişten günümüze aydınlatma. Aydınlatmanın tarihçesi, kullanılan aydınlatma araçları, gelişimi hakkında bilgi.

AYDINLATMA TARİHİ

Çok eski çağlarda insanlar gecenin karanlığından kurtulmak için bazı çareler aramışlardır. İlk insanlar mağaralarda çıra ve odun parçaları yakıyorlardı. Böylece, hem çevrelerini aydınlatıyorlar, hem de soğuk havalarda ısınıyorlardı.

Çağlar geçtikçe insanlar aydınlatma konusunda birtakım yenilikler yaptılar. Meselâ Eski Yunanlılar sadece reçineli ağaçların dallarını yakmakla kalmıyorlar, aynı zamanda yağ kandilleri, içinde yağ ve balmumu bulunan fenerler de yakıyorlardı. Bu fenerlerin etrafı, cam yerine yarı şeffaf boynuz tabakaları, hayvan mesanesi zarı, yağa batırılıp şeffaf hale getirilmiş bez gibi şeylerle çevrilmişti. Böylece, rüzgârın alevi söndürmesinin önüne geçilmişti. Eski Yunanlılar ve Romalılar’dan bugüne kadar kalan pişmiş topraktan, tunçtan, camdan ve diğer maddelerden yapılmış birçok kandiller, fenerler her sınıf halkın ışık yakıp evini aydınlattığını göstermektedir. O çağların lâmbası içi çukur bir kab biçimindeydi. Bu kaplar, çok ince işlenmiş olabileceği gibi, bazen çok kaba da olabiliyordu. Kabın içinde yağa batırılmış bir fitil bulunurdu.

Hristiyanlığın ilk zamanlarında dini âyinler sırasında aydınlatmaya büyük önem verildi. Haç veya harf biçiminde pek çok lâmbalar ve kandiller yapıldı.

Ortaçağ’da aydınlatma aşağı yukarı bol reçinelî ağaçların dallarını veya balmumuna bulanmış odunları meşale gibi yakmaktan ileri gitmiyordu. Şenliklerde, toplantılarda ışık tutmakla görevli kimseler bulundurulurdu. Sonraları meşaleler elde tutulmayıp duvarlara takıldı. Daha sonra da kandiller, balmumuna batırılmış meşaleler özel şekilde yapılmış şamdanlara yerleştirildi. Bugün XII. yüzyıldan kalma çok güzel bakır, tunç şamdanlar vardır.

Advertisement

Birçok alanlarda yapılan büyük gelişmelerin yanıbaşında aydınlatma konusunda XVIII. yüzyıla kadar pek önemli bir gelişmeye rastlanmaz. O çağlarda aydınlatma için kullanılan bütün vasıtalar yukarıdakilerden pek de farklı sayılamaz.

XIX. yüzyılda teknikte elde edilen ilerlemelerin yanıbaşında aydınlatma alanında da büyük ilerlemeler kaydedildi. Petrol lâmbaları, havagazı lâmbaları, en son olarak da elektrik lâmbaları icat edildi. İlk elektrik cereyanı ile aydınlatma aracı ark lâmbasıdır. Daha sonraları Amerikalı mucit Edison elektrik ampulünü icat ederek aydınlatma konusunda elde edilen en büyük ilerlemeye ulaştı.

Eskiden şehirlerde sokakların, meydanların aydınlatılmasına, karşılaşılan büyük zorluklar yüzünden, pek önem verilemezdi. Havagazı lâmbalarının çıkmasından sonra büyük şehirlerde sokaklara havagazı lâmbaları yerleştirilmeye başlanmışsa da bu çeşit lâmbalar hem pek fazla aydınlık vermiyor, hem de yakıp söndürülmeleri bazı zorluklar doğuruyordu. Ancak elektrik cereyanının aydınlatmada kullanılmaya başlamasından sonradır ki şehirler daha bol ışıkla, daha kolay bir şekilde aydınlatılmaya başlandı.


Leave A Reply