Ayıkla Pirincin Taşını ne demektir? Ayıkla pirincin taşını deyiminin anlamı ve hikayesi nasıldır? Ayıkla pirincin taşını ile ilgili örnek cümleler.
Ayıkla Pirincin Taşını
Çok karışık olan işin içinden çık
bir işin pek karışık ve içinden çıkılmaz durumda olduğunu anlatmak için kullanılan bir söz
Deyimin Hikayesi;
Deyimin hikâyesi, Osmanlıya dayanır, Yavuz Sultan Selim, Yemen’i Osmanlı topraklarına kattıktan bir süre sonra, Yemen’de isyan çıkmış, uzun uğraşmalar sonunda Yemen fatihi Sinan Paşa, duruma hâkim olmuş; Yemen bundan sonra 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Rivayete göre, Sinan Pâşa’nın askerleri bir gün çölde konaklamış. Yemek pişirmek için pirinçlerini yere serdikleri büyük bir çadırın üstüne dökmüşler, çok taşlı diye söylene söylene pirincin taşlarını ayıklamaya başlamışlar.
Bu sırada bir fırtına çıkmış ve rüzgârın savurduğu kum bulutu, pirinçlerin üstüne inerek, ufak bir tümsek halinde yığılmış.
Kumların altında kalan pirinçlere baka kalan yeniçeriler arasından şakacı bir asker, arkadaşlarına:
– Biz Allah’ın nimetini taşlı diye beğenmiyorduk, bizim gibi günahkâr kullara üç beş taş az bile gelir. Asıl şimdi ayıklayın bakalım pirincin taşını. Ulu Rabbimiz, Kâbe’ye hücum eden fil sahiplerinin başına Ebabil kuşlarından taş yağdırmıştı. Bizim başımıza da daha büyük taş yağdırmadan hemen tövbe edelim, diyerek arkadaşlarını güldürmüş.
Bir zorluğu çözümlerken, bir engeli ortadan kaldırmaya uğraşırken, bazen bir sürpriz olur ve daha büyük engeller ortaya çıktığında “ayıkla pirincin taşını” deyimi kullanılır.
Rivayet edilir ki; Sinan Paşa’nın komutasındaki Osmanlı askerleri, Yemen’de çıkan isyanı bastırmak üzere yola çıkmış. Askerler bu çöl yolculuğunda haliyle hem yorulmuş hem de acıkmışlar. Bu yüzden ordu bir yerde konaklamış. Yemek yapmak için getirdikleri pirinçleri bir hasır üzerine dökmüşler. Sonra da oturup taşlarını ayıklamaya başlamışlar.
Askerler pirincin taşlarını ayıklarken aniden bir rüzgâr çıkmış. Tozu dumana katarak konak yerine kadar gelmiş. Taşlarından ayıklanan pirinçler bu sefer de kum yığını içinde kaybolmuş. Askerler, kumlara karışan pirinçlere şaşkınlıkla bakakalmış. Sessizliği bir asker bozmuş:
– Biz Allah’ın nimetini taşlı deyip beğenmedik. Aslında bizim gibi günahkârlara üç beş taş az gelir.
Hadi bakalım, ayıklayın pirincin taşını, demiş.
Ayıkla Pirincin Taşını Deyimi İle İlgili Cümleler
- Eğer bilgisayarını bozarsak ayıkla artık pirincin taşını.
- Ablasının başına açtığı sıkıntılar yüzünden sürekli ayıkla pirincin taşını durumuna düşerdi.
- Bu konuştuklarımızı Ferit Bey duyarsa sen o zaman ayıkla pirincin taşını.
- Yaptıklarından sonra pirincin taşını ayıklamak, ortamı düzeltmek hep bana düşüyor.
- Mahkemeyi kazanırsam o zaman işler hepten karışır. O zaman ayıklasınlar artık pirincin taşını.
- Yanlış anlamalar silsilesi yaşanmış, ayıkla artık pirincin taşını.
- İşleri bu kadar çıkmaza soktuktan sonra ayıkla artık pirincin taşını.
- Her zaman ortalığı karıştırıyor ve pirincin taşını ayıklamak da bana düşüyor.
- Baban gerçekleri öğrenmiş, ayıklasın bakalım pirincin taşını.
- Babama annemin hakkında söylediklerini söylemiş, şimdi ayıkla bakalım pirincin taşını, barışmaya artık asla yanaşmaz.
- Kaynanası hakkında konuşulanları duymuş, artık gelin ayıklasın pirincin taşını.
- Patron işleri içinden çıkılmayacak hale getiriyor ve pirincin taşını ayıklamak hep bize düşüyor.
