Babıali Nedir? Osmanlı İmparatorluğunda Babıali ve Özellikleri

0
Advertisement

Babıali ne demektir? Osmanlı Döneminde Babıali, Babıali özelikleri, tarihçesi, Babıali tarihçesi hakkında bilgi.

Babiali

Kaynak: commons.wikimedia.org

Babıali

Babıali; Osmanlı İmparatorluğu’nda devletin en yüksek yönetim yeri olan sadrazamlık dairesine verilen addır. Sözcük anlamı Yüksek Kapı demektir.

19. yüzyılda tümüyle hükümet ve devletin simgesi durumuna geldi. Önceleri padişahın sarayı ve halkın işlerini gördüğü daire anlamında kullanılırken daha sonra, bu işlerle görevlendirilen sadrazamların dairesi anlamına gelen Paşa Kapısı biçimiyle anlamı daha da genişleyen sözcük, giderek tüm devlet dairelerini içine alıp Osmanlı yönetiminde çeşitli dairelerin oluşmasına neden oldu: Defterdar Kapısı, Ağa Kapısı, Bab-ı Fetva, Bab-ı Zaptiye. Bu arada bazı memurluklar da oluştu: Kapıkulu askeri, kapı ağası, kapı oğlanı, kapı kethüdası, kapıcıbaşı, kapı çuhadan vb.

Devlet işleri önceleri, Topkapı Sarayı‘nda ya da Divan-ı Hümayun‘da görülürken Kanuni Sultan Süleyman‘dan sonra sadrazamın başkanlığında yapılan toplantılar, 18. yüzyıldan başlayarak sadrazam konağında yapılmaya başlandı. 1650’den sonra Köprülü Mehmet Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesiyle bazı önemli konular sadrazam sarayında ya da Paşa Kapısı’nda ele alındı. Süleyman Peygamber’in vezirinin adı olan asaf sözcüğü padişah vekillerinin lakabı olduğundan sadrazamla ilgili bazı şeylere de bu sıfat eklenerek sarayına Bab-ı Asafi, Saray-ı Asafi gibi adlar verildi. 18. yüzyıl ortalarından sonra da Paşa Kapısı, Saray-ı Sadr-ı Ali ve Divanhane-i Babıali, bir süre sonra da kısaca Babıâli adını aldı. Bu ad daha sonra Osmanlı Devleti’nin karşılığı kullanıldı.

İlk iki başkent olan Bursa ve Edirne’de kapı adı verilen paşa konakları, İstanbul’un alınmasından sonra da varlığını sürdürdü. Vezir Kapısı genellikle Mamut Paşa, Gedik Paşa, Atmeydanı ve Yerebatan saraylarının bulunduğu kesimlerde yer alırdı. 1600’lerden başlayarak bugünkü Alay Köşkü’ne yakın bir yere taşındığı ve sadrazamların zamanlarının çoğunu burada geçirdikleri bilinmektedir. Babıâli’nin ilk çalışanları sayılan tevkîi (reisülküttap), kethü-dayı sadr-ı ali ile çavuşların çalıştığı daireleri içine alan yapı 1755’te yandı; yeniden yapılıncaya kadar Kadırga’daki Esma Sultan Sarayı, Paşa Kapısı olarak kullanıldı. 1810’da Alemdar Mustafa Paşa Vakası’nda yıkılan binanın temeli yeniden atıldıysa da 1826’da ünlü Hoca Paşa yangınında yine yanması üzerine devlet daireleri yeni bina yapılıncaya kadar Bab-ı fetva olarak kullanılmaya başlanan Ağa Kapısı’na taşındı.

Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra

Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra da Babıâli, sadrazam sarayından çok devlet işlerinin görüldüğü dairelerin merkezi durumuna geldi. Babıâli’de devlet işleri içeride ve dışarda olmak üzere iki yönde görülürdü. Bu görüşmelere sadrazam, şeyhülislam, kaptanıderya, kethüda, defterdar, reis efendi ile öteki yüksek rütbeli görevliler katılırdı. 1826’da nazırlıkların kurulmasıyla Babıâli, yeni bir kimliğe kavuştu. Bu arada hükümete yardımcı olarak, Meclis-i Valayı Ahkam-ı Adliye ve Dâr-ı Şurâyı Babıâli gibi iki büyük kuruluş oluşturuldu. Abdülmecit döneminde ve özellikle Ali Paşa ile Fuat Paşa’nm sadrazamları sırasında Babıâli, padişahın otoritesinden daha üstün duruma gelerek tüm yönetim yetkisini ve politik etkinliği eline geçirdi. Ancak Ali Paşa öldükten sonra yönetim yetkileri, yeniden saraya geçti ve II. Meşrutiyet’e katar bu böyle sürdü. 1835’te II. Mahmut’un devleti yöneteceklere bilgi vermek üzere kurduğu Babıâli Hocalığı’nda Mustafa Reşit Paşa ve Mithat Paşa gibi ünlü kişiler yetişti.

Advertisement

Tanzimat’ın ilan edildiği yıl yangın tehlikesi atlatan Babıâli binası, 1878 ve 1911de iki kez daha yandı. Balkan Savaşı sırasında İttihat ve Terakki Cemiyeti, Babıâli’yi basıp Sadrazam Kâmil Paşa Kabinesi’ni düşürerek Harbiye Nazırı Nazım Paşa ile Kıbrıslı Tevfik Bey’i öldürdüler. Semt olarak İstanbul’un önemli basımevleriyle gazeteler burada bulunduğu için Babıâli, İstanbul basınının adı oldu. Günümüzde İstanbul Valiliği olarak hizmet veren bina sonraları yapıldı.


Leave A Reply