Babilliler Kimlerdir? Efsanevi Babil Kulesinin Yapan Uygarlık Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Babilliler kimlerdir? Babilliler nerede, ne zaman ve nasıl yaşamışlardır? Babillilerin kuruluşu, çöküşü, medeniyeti hakkında bilgi.

Babil Şehri İle İlgili Bilgi

Babilliler; Babilliler, Sami ırktan bir milletti. Yeryüzündeki ilk medeniyetlerden birini kurmuşlar, bu arada astronomi ve astroloji ilimlerinde çok ileri varmışlardı. Yıldızların gezegenleriyle durağanlarını ilk ayıranlar, Ay’la Güneş’in hareketlerini ilk önce ayırd edenler onlar olmuştur.

Babilistan denilen memleketlerinin Basra Körfezi’nden Hindistan’a deniz yolu ile yakınlığı bulunduğu için, Babilliler’in, medeniyeti Hindistan’dan almış olmaları ihtimali vardır. Tarihçi Herodotos’un ve çağdaşlarının iddialarına göre, Babil’in çok süslü, çok itinalı binaları Babilliler’in mimarlıkta pek ileri gitmiş bir millet olduğunu gösterir. Gene aynı kaynaklardan bu kavmin mimarlıkla at başı beraber giden daha başka sanatlarda da, devre göre parmakla gösterilecek kadar ilerlemeler kaydetmiş bulundukları anlaşılıyor.

Babil Kulesi

Babil Kulesi

Babilliler gibi Sami ırktan olan Asurluların sonradan Babil’i zaptetmeleri bu iki milletin kaynaşarak bir tek millet vücuda getirmeleri sonucunu doğurmuştur. Asurlular, Babilliler kadar ileri bir medeniyete ulaşmış değillerdi. Ancak, savaşçılık bakımından ve kuvvetçe Babillilerden ileri oldukları için, bu iki kavmin birleşmesi, medeniyetle kuvvetin birleşmesi olmuş, Babibilliler medeniyeti, Asurlular kuvveti temsil ederek, her iki kavim de maddi ve mânevi iki kuvvet unsurunu nefsinde toplayan bir büyük kitle vücuda getirmişlerdi. Bunun sonucu olarak, Babilliler, memleketlerini böylece paylaşmakla bir şey kaybetmiş olmadılar, tersine, kazandıkları kuvvet sayesinde ülkelerini genişletmek imkanını buldular. Buhtunnasr zamanında, Cezire, Şam ve Filistin taraflarını zaptettiler.

Milâttan beş yüz küsur yıl önce, İran hükümdarı Keyhusrev, Babil ülkesi ve Batı Asya üzerine yürüyerek Asur devletine son verince Babilliler büyük bir baskı altında kaldılar, eski medeniyetlerini büsbütün kaybettiler. Ancak, o tarihte memleketleri henüz pek mamur bulunduğundan, İranlıların bu işgali altında da tarım ve ticaretle uğraştılar, zenginliklerini devam etttirdiler.

Advertisement
Babil'in Asma Bahçeleri

Babil’in Asma Bahçeleri

Babilliler’in Çöküşü

İskender’den sonra ortaya çıkan küçük devletler zamanında, sonra Sasanîler devrinde, Babilliler’le Asurlular biribirine karıştı, dilleri de biribirine yakın, biribirinin benzeri olduğundan, bir tek kavim haline geldiler; öte yandan, İranlılarla ve Araplar’la da karıştılar. En sonunda, İslâmlığın doğuşunda, Babil’in İslâm memleketlerine karışması üzerine büsbütün Araplaştılar. Eski devirlerin Babil’i yerine İslâmlığın Bağdat’ı, Basra’sı, Kûfe’si kurulunca, bu şehirler Arap ve islâm medeniyetinin merkezi olunca, Babilliler, tamamen Arap âlemi içinde eridiler, milliyetleri adına hiçbir şeyleri kalmadı.

Babilliler, Doğu dillerinde Keldani diye ele anılır. Bugün o çevrede Irak, Cezire taraflarında Keldani adıyla bir topluluğa rastlanırsa da bu sırf bir mezhep topluluğundan ibarettir; bunlar Hristiyanlığın Nasturi mezhebindendir. Kendi patrikleri, ruhani başkanları varsa da, ayrı dilleri yoktur, Arapça konuşurlar.

Babil Devleti Haritası

Babil Devleti Haritası

Babil Medeniyeti

Babilliler’in yazılı kitapları ele geçmediğinden, kurdukları medeniyet hakkında edinilen fikir, sadece tarihi rivayetlere, mimarlık eserlerinin taştan kalıntılarına ve yazıtlara göre verilmiş hükümlerden ibarettir. Yalnız, Buhtunnasr’ın esir ederek Babil’e götürdüğü İsrailliler, orada öğrendikleri Babil diliyle Tevrat gibi, daha başka kutsal kitaplar gibi eserler bıraktılar. İbrani yazısıyla yazılmış olan bu eserlere bakarak Babil dili hakkında bir fikir edinilebilmektedir. Bu kitapların İbrani yazısıyla Süryani ve Arap dillerindeki tercümeleri karıştırılınca, bu diller arasında yakınlık bulunduğu görülür.


Yorum yapılmamış

Leave A Reply