Advertisement
Bakış ne anlama gelir? Bakış kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?
Bakma işi
“Görenin kanını kaynatan bir tadı vardı duruşunun, bakışının.” – Y. Kemal
“Görenin kanını kaynatan bir tadı vardı duruşunun, bakışının.” – Y. Kemal
kısa bir süre bakıp geçmek
“İki yanından bağrışanlara anlamadığı bir dilden konuşuyorlarmış gibi birer bakış attı.” – N. Cumalı
“İki yanından bağrışanlara anlamadığı bir dilden konuşuyorlarmış gibi birer bakış attı.” – N. Cumalı
Bir olay, konu veya düşünce incelenirken izlenen belirli yön, görüş açısı, açılım, perspektif
“Bu üslubu ve bakış açısı yüzünden arka plana kaymış.” – T. Buğra
“Bu üslubu ve bakış açısı yüzünden arka plana kaymış.” – T. Buğra
1. Yan gözle bakma
2. Ters bakma
2. Ters bakma
Bön bön bakan, budala, şaşkın
Boynunu yana çarpıtarak bakan
Dik ve ters bakış
“Onlar tezgâh makineleri gibi süratle gidip geliyorlar ve her karşılaşmada horoz bakışlarıyla bizi süzüyorlar.” – R. N. Güntekin
“Onlar tezgâh makineleri gibi süratle gidip geliyorlar ve her karşılaşmada horoz bakışlarıyla bizi süzüyorlar.” – R. N. Güntekin
Algılama ve değerlendirme biçimi
“Fikir adamları, insanların dünyaya bakış tarzlarını değiştirmek suretiyle cemiyete tesir ederler.” – M. Kaplan
“Fikir adamları, insanların dünyaya bakış tarzlarını değiştirmek suretiyle cemiyete tesir ederler.” – M. Kaplan
Deneğin bilincinde olanları izleyerek ruhsal süreçlerin özellik ve nitelikleri hakkında bilgi vermesi durumu
1. Yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakış
“İstanbul’un kuş bakışı ile bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum.” – P. Safa
2. Genel olarak
“Zaman içinde bir an geri dönelim ve geçmiş yüzyıllara şöyle kuş bakışı bir bakalım.” – N. Araz
“İstanbul’un kuş bakışı ile bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum.” – P. Safa
2. Genel olarak
“Zaman içinde bir an geri dönelim ve geçmiş yüzyıllara şöyle kuş bakışı bir bakalım.” – N. Araz
Sert ve keskin bakışlı (kimse)
Görür görmez
“Zaten ilk bakışta benim iyi bir insan olduğumu anlamıştı.” – K. Bilbaşar
“Zaten ilk bakışta benim iyi bir insan olduğumu anlamıştı.” – K. Bilbaşar
Süzgün ve tatlı bakışlı
“Elini koynuna sokup ceylan bakışlı bir Çingene kızı resmi çıkardı.” – O. C. Kaygılı
“Elini koynuna sokup ceylan bakışlı bir Çingene kızı resmi çıkardı.” – O. C. Kaygılı
Üst göz kapakları biraz kapalı bir biçimde nazlı, işveli bakış
“Kendini o süzgün bakışların en süzgününe kaptırmıştı.” – Y. K. Karaosmanoğlu
“Kendini o süzgün bakışların en süzgününe kaptırmıştı.” – Y. K. Karaosmanoğlu
