Baskı (Müdahale) Yoluyla Toplumsal Değişme Nedir? Açıklaması, Örnekler

0
Advertisement

Müdahale yoluyla toplumsal değişme çeşidi olan baskı yoluyla toplumsal değişmenin açıklaması, konu anlatımı

toplum

Kaynak: pixabay.com

Baskı Yoluyla Toplumsal Değişme

Toplumu insan özgürlüklerini kısıtlayıp insanlara baskı yaparak değiştirmek, demokratik olmayan toplumlarda görülen bir uygulamadır. Baskı yoluyla değiştirme, genellikle merkezî planlama yoluyla gerçekleştirilir. Burada plan, demokratik planlamadaki gibi yol gösterici değil, zorlayıcıdır.

Baskı yoluyla değiştirme, değişmelerin kısa sürede gerçekleşmesini sağlar. Fakat beraberinde çeşitli olumsuzluklar da getirir. İnsan özgürlüklerinin büyük ölçüde kısıtlanması bu olumsuzlukların başında yer alır. Özgür olmayan ortamlarda bir örnek kişilik tipleri ortaya çıkar. Bireylerin kişilikleri özgürce gelişemez; yaratıcı olmayan, sağlıksız nesiller yetişir.

Baskı yoluyla yapılan değişiklikler kalıcı değildir. Baskı ortadan kalktığı zaman her şeyin eski hâlini alma olasılığı yüksektir. Bunun nedeni, değişikliğin insanlara benimsetilmeden yapılmasıdır. Örneğin; Orta Çağ boyunca kral hangi dini kabul etmişse ülkedeki halkın da o dini benimsemesi gerekiyordu. Böylece de zorunlu bir kültür değişmesi, din kullanılarak uygulanıyordu.

Türk tarihinde II. Mahmut döneminde hız kazanan ve Avrupa örneğine göre yapılan düzenlemeler de baskı yoluyla kültür değişimini amaçlıyordu.

Yabancı Bir Kültürün Baskısı

Baskı yoluyla değiştirmenin bir şekli de yabancı bir kültürün baskısı yoluyla kültür değişiminin sağlanmasıdır. Bireysel planda ve zorla yapılan kültür değişmesine zorla kültürleme (trans kültürasyon) denir. Bir toplumun kültürünün baskı yoluyla diğerini sindirmesine, yok etmesine ise özümseme (asimilasyon) diyoruz. Örneğin; Osmanlı Devleti’nin devşirme sisteminde çok küçük yaşta ailelerinden alınan yabancı çocukların, Osmanlı kültürü içine girmeleri zorla kültürlemedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde Kızılderili kültürünün yok edilip eritilmeye çalışılması çabalarıysa özümsemedir.

Advertisement

Uygarlık, insanlığın elde ettiği bilimsel, teknolojik, düşünsel ve sanatsal başarılarının belli bir zaman noktasındaki düzeyidir. Örneğin, insanların toprağa yerleşmesi sonucu avcı ve toplayıcı kültürden tarım kültürüne geçmesi bir uygarlık aşaması olarak kabul edilir. Bu durumda insanların yeme, giyinme biçimlerinde, değer ve normlarında, dini ve sanatsal etkinliklerinde önemli değişimler meydana gelmiştir. Kültür değişmesi; uygarlık aşamasına ulaşmış olunmasından da kaynaklanabilmektedir.

Uygarlık aşamasına ulaşılmasının kültür değişimine neden olmasıyla ilgili farklı görüşler ileri sürülmüştür. Örneğin; Oswald Spengler (1880-1936)’e göre kültür, yaşayan bir organizmaya benzer. Belirli aşamalardan sonra yok olur. Uygarlık, kültürün ölümünü ifade eder. Tarih boyunca sekiz kültür egemen olmuştur. Bunlar; Mısır, Babil, Çin, Hint, Yunan-Roma, Arap, Meksika ve Batı kültürleridir. Bu kültür çevrelerinden her biri kendi içinde bir bütün oluşturur. Normal ömürlerini tamamladıktan sonra da ortadan kalkar. Uygarlık, canlılığını yitirmiş olan kültürlerin son evresi ve kendisinden sonraki kültüre doğru bir uzantısıdır. Uygarlık, kültürün önlenemez kaderidir.

Oswald Spengler’e göre Batı kültürünün uygarlığa dönüşmesi 19. yüzyılda tamamlanmıştır. Bu nedenle, organizma olarak yaşamının ihtiyarlık dönemine girmiş olan Batı kültürü de sona erecektir. Yerini bir başka kültür alacaktır.


Leave A Reply