Bayezid Camii ve Külliyesi Nerededir? Mimari Özellikleri ve Tarihçesi

0
Advertisement

Bayezid Camii ve Külliyesi neredir? Bayezid Camii’nin özellikleri nelerdir? Caminin mimari yapısı, mimari özellikleri ve tarihçesi hakkında bilgi.

Bayezid Camii

Bayezid Camii (Kaynak: wikipedia.org)

Bayezid Camii ve Külliyesi; İstanbul’da, aynı adı taşıyan bölgede Osmanlı Padişahı II. Bayezit‘in yaptırdığı cami, medrese, imaret, sıbyan mektebi, kervansaray, türbe ve çifte hamamdan oluşan külliyedir. Yapımına 1501’de başlandı, 1506’da tamamlandı. İstanbul’un alınmasından sonra yapılan Fatih Camisi daha sonra yıkıldığı ve 18. yüzyılda yeniden yapıldığı için, Beyazıt Camisi İstanbul’un en eski Sultan Camisi kabul edilir. Mimarının Hayrettin ya da Kemalettin adlı sanatçılar olduğu sanılırken son yıllarda bulunan arşiv belgelerinden Yakup Şah bin Sultan Şah adlı bir sanatçı olduğu anlaşıldı.

Caminin ana kütlesi kare planlıdır ve tüm yapı, merkezi kubbenin altındaki mekânın 1/4’ünü birim alan bir sisteme göre tasarlanmıştır. Avlunun ortasındaki şadırvanı örten ve sekiz serpantin sütunla taşınan kubbeyi, IV. Murat yaptırmıştır. Mihrabı ve rumi bezemeli mermer minberi de Osmanlı mimarlığındaki en özenli taş işçiliği örneklerinden sayılır.

Sağdaki minare I. Beyazıt döneminden kalmadır. Soldaki minarenin ise yeniden yapıldığı bilinmektedir. Ancak her iki minarenin de kaide ve şerefeleri aynıdır. Renkli taşlar, silmeler ve gövdenin üç yüzündeki kemerli girintilerle çok zengin bir görünüme sahip olan minare kaideleri, başlı başına bir mimarlık anıtı niteliğindedirler. Cami zaman içinde birçok yangınla deprem geçirmiş ve değişik tarihlerde onarılmıştır. Yapımından 4 yıl sonra, büyük bir depremde kubbesi önemli ölçüde yıkıldı, 1645’te yangın geçirdi, 1746’da da minarelerinden birine yıldırım düştü. Bu hasarları gidermek amacıyla 1682, 1797 ve 1870’te onarımlar yapıldı.

Beyazıt Külliyesi’ni oluşturan yapılardan biri olan medrese, caminin kuzeybatısında yer alır. 1943-1984 arasında İstanbul Belediye Kütüphanesi olarak kullanıldı. Günümüzde Yazı Müzesi’ dir. Avlunun içine doğru girintili bir dershane çevresindeki 16 hücreyle hücrelerin önündeki revaktan oluşan planı, klasik Osmanlı medrese şemasına uygundur. Dershane, bir sıra taş-bir sıra tuğlalı almaşık sistemde, öteki bölümleri ise tümüyle kesme taştandır. Külliyeyi oluşturan öteki yapılar birbirinden oldukça uzak ve bağımsızdır ancak bir çevre duvarı ile dış avlu içine alınmışlardır. Günümüze yalnızca Sahaflar’ın Çadırcılar’a açılan kapısı ve küçük bir bölümü erişebilmiş olan bu dış avlu duvarının sınırlarını kesin olarak belirlemek olanaksızdır. Ancak ikinci avlunun halka açık bir alan biçiminde tasarlandığı anlaşılmaktadır. Konum planına göre caminin hemen yakınında ve solunda imarethane yer alır. Güneyde II. Bayezit ile kızı Selçuk Hatun’un türbeleri ve sıbyan mektebi vardır. Caminin kuzeybatısındaki medresenin oldukça aşağısında hamam yer alır. Bu ana şema sonradan değiştirilmiş; caminin sağ tabhanesi ucuna Veliyüddin Efendi bir kütüphane ekletmiş, hazirenin köşesine Reşit Paşa’ nın türbesi önüne de 1965’te bir sıra dükkân yapılmıştır.

Advertisement

Leave A Reply