Bebeklik Döneminde Fiziksel Gelişim

0
Advertisement

0-2 yaş arası bebeklik döneminde fiziksel gelişim nasıldır? Bedensel gelişim, psikomotor gelişim ve duyuların gelişimi hakkında bilgi.

Bebek

BEBEKLİK DÖNEMİNDE FİZİKSEL GELİŞİM (0-2 YAŞ)

Doğum öncesi gelişimden sonra, bedensel gelişimin en hızlı olduğu dönem, doğumdan sonraki ilk yıldır. Fiziksel gelişim, bedensel ve psikomotor (devinsel) gelişim olmak üzere iki alanı kapsar.

a. Bedensel Gelişim

Baş: bebeğin başı doğuşta öteki organlarına göre büyüktür. (başın vücuda oranının bir yetişkininkinden daha büyük olduğu saptanmıştır.) Başın uzunluğu bedenin toplam uzunluğunun yaklaşık 1/4 ü oranındadır. Bebeğin başının büyümesi beynin büyümesini-gelişimini- yansıtır ve beyin gelişimi fiziksel gelişimin temelini oluşturur. Doğumda baş çevresi normalde 33-37 cm olması gerekir. Bebeğin baş kemikleri arasında, doğumu kolaylaştıran boşluklar vardır. Doğumda 6 adet olan bu boşluklara fontenal (bıngıldak) denir. Bu bıngıldağın çökük ya da kabarık olması bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Boy ve Ağırlık: Yeni doğan bir bebek ortalama 48-53 cm uzunluğunda ve 2,5-4,0 kg. ağırlığındadır. (bu sınırın altında olan çocuklara Prematüre-olgunlaşmamış çocuk denir) Yapılan araştırmalar, kız bebeklerin doğuştaki boy uzunluğu ve ağırlığının erkek bebeklere göre daha az olduğunu göstermiştir.

Advertisement

Kemik ve Dişler: Yeni doğanın bebeğin kemikleri kıkırdak biçimindedir ve kıkırdak doku zamanla sertleşir, (esnek olduğu için çabuk kırılmaz.) Ancak yanlış duruş veya tutma ile biçimleri bozulabilir.

Yeni doğan bebeğin dişleri hiç yoktur. (Çok ender görülür. 1/2000) Süt dişler, doğumdan sonra 5-8. aylarda çıkmaya başlar.

Sistemler ve Organlar

Sindirim sistemi: Yeni doğan bir bebek sadece anne sütü ve onun bileşimine yakın gıdaları sindirebilecek durumdadır. (doğuşta midenin hacmi 30-90 cm3’dür. 2 yaşında 500 cm3’e ulaşır.)

Solunum sistemi: Bebeklerin solunum yolları, yetişkinlerinkinden daha dar ve kısadır. Yeni doğan bir bebek dakikada ortalama olarak 40-60 kez soluk alıp verir, (yetişkinlerin 16-20’dır) Ayrıca bebekler nefes alıp verirken göğüs yerine daha çok karınlarını kullanırlar.

Kalp ve dolaşım sistemi: Bebeklerde dakikada 120-140 olan kalp atışı yetişkinlerde 70-80’dır. Ayrıca kalp doğuşta bedene oranla biraz büyüktür.

Advertisement

Beyin ve sinir sistemi: Yeni doğan bir bebeğin beyninin ağırlığı yaklaşık 350 gramdır, (yetişkinin yaklaşık %25’i oranındadır.) Beyin tam olarak olgunlaşmadığı için bebekler refleksleriyle hareket ederler.

Sinir sisteminin gelişimi merkezden uçlara ve içten dışa doğrudur. Örneğin, baştaki sinirler ellerdeki sinirlere göre daha fazla gelişmiştir.

Bebeğin beyni ve sinir sistemi geliştikçe, refleksler yerini bilinçli ve iradeli davranışlara bırakır.

Bağışıklık sistemi: Doğumdan sonra bebeklerde mikroplarla mücadele etmesine yardımcı olabilecek antikor yapımı yeterince gelişmemiştir. Bu nedenle, enfeksiyonlar yeni doğan bebeği ölüme kadar götürebilir. Bununla beraber, anne sütü veya plasenta yoluyla anneden bebeğe geçen antikorlar (Hastalığa neden olan etkenleri, zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı maddeye antikor denir.) kızamık, difteri gibi hastalıklara karşı bir ölçüde korunma sağlayabilir.

Boşaltım sistemi: Böbrekler vücuttan zararlı maddeleri atacak güçtedir. Ancak, idrar torbası bu olgunluğa erişmemiştir. (12-30 aylar arasında işlevini gerçekleştirir)

b. Devinimsel (Psikomotor) Gelişim

Bebek doğduğunda, vücudunu kontrol edecek güçte değildir. Vücudun denetim altına alınması, büyüme, olgunlaşma ve öğrenmeyi gerektirir. Bebek başlangıçta iki tür hareket yapmaktadır. Bunlar; refleksif hareketler ve denetimsiz genel vücut hareketleridir. Ancak bebek, vücudunu çok hızlı bir şekilde kontrol altına alır ve iki yaşında psikomotor gelişimde büyük bir ilerleme meydana gelir.

Refleksler: Bebeklerin doğumdan sonraki ilk tepkileri (psiko-motor) çevreye istemsiz(irade dışı) olarak verilen bedensel tepkilerdir. Bunlara refleksler denir. Bebeklerde çoğunlukla göz kırpma, izleme, moro (sıçrama), yakalama (palmar) ve kavrama, emme ve arama, yürüme, yüzme, tonik boyun babinski refleksleri görülür. Bu reflekslerin önemli bir işlevi bebeği istemli tepkilere hazırlamaktır. Örneğin yüzme refleksi bebeği istemli olarak yüzmeye hazırlar.

* Göz kırpma refleksi; Bebeğin parlak ışık veya yakınında cereyan ani gürültüye karşı gözlerinin kapatmasıdır. Bu refleks, bebeği güçlü uyarıcılara karşı korur.

* İzleme (arama) ve emme refleksi; Bebeğin yanağı veya dudağının kenarı okşandığında başını o tarafa çevirmesidir. Bu refleks, emme esnasında meme başını bulmasına yardımcı olur. Emme refleksi, bebekler uyanıkken 4. aya kadar, uyurken 7. aya kadar sürer.

* Yakalama (Palmar) ve kavrama refleksi; Bebeğin avucuna herhangi bir nesne konulduğunda kendiliğinden kavramasıdır. Bu refleks, bebeği ilerleyen süreçte istemli kavramaya hazırlar. Yakalama refleksi, 4. aydan itibaren kaybolur.

Advertisement

* Yürüme (adım atma) refleksi; Bebeğin, ayakları düz bir zemine konulduğunda bir ayağını ötekinin önüne atmasıdır. Bu refleks, bebeği ilerleyen süreçte istemli yürüme davranışına hazırlar. Adım atma refleksi, 6. haftaya kadar sürer.

* Yüzme refleksi; Bebeğin suya konulduğunda kolları ve bacaklarıyla suyu itmesidir. Bu refleks, bebeği ilerleyen süreçte istemli yüzme davranışına hazırlar.

* Moro (Sıçrama) refleksi; Bebeğin ani ve beklenmedik durumlarda korkma ve sarılma tepkisini göstermesidir. Bu refleks, bebeğin ani ve beklenmedik durumlar karşısında annesine sarılarak, kendisine zarar verebilecek durumlardan korunmasına yol açar. Moro refleksi, 3. aydan itibaren azalır ve 5. aydan itibaren tamamen kaybolur.

Babinski Refleksi; Bebeğin ayak tabanına dokunulduğunda, ayak parmaklarını dışa doğru ve açması ve bükmesidir. Bu refleks, bebeği dış uyarıcılara karşı korur.

Tonik boyun refleksi; Bebek sırtüstü durumda iken ve başı yana çevrilmişken görülür. Bebek, vücudunu yüzünden uzaklaştıracak şekilde gerilir, yüzünün tarafında bulunan kolu uzarken diğer kolu kasılır ve bacakları yukarı çekilir. Bu refleks, bebeği uyarıcılara, korur. (4-5 ay sürer)

0 – 2 YAŞ ARASI DEVINIMSEL HAREKETLER
Birçok refleks davranış sergiler
Nesnelere ulaşır.
0-6 ay Sırtüstü yatar durumda iken yüz üstü duruma geçer.
Yüz üstü yatarken, başını yukarı kaldırır.
Biberonu tutabilir.
Çok az refleks davranış gösterir.
6-12 ay Desteksiz oturur.
Yerde sürünür ve yavaşça ilerleyebilir.
Bir yere tutunarak ayağa kalkar.
Yürümeye başlar
12-18 ay Merdivenlerden emekleyerek çıkabilir.
Bir şeyler çiziktirir.
Koşmaya başlar.
Bir sandalyeye ya da koltuğa tırmanabilir.
Korkuluğa tutunarak merdivenleri çıkabilir.
Tekerlekli oyuncakları itip çekebilir.
18-24 ay Dengesini yitirip düşmeden yerdeki bir oyuncağı alabilir.
Basit (3 parçalık) yap bozları tamamlar.
Sayfaları birer birer çevirebilir.
4-6 bloklu kule yapabilir.
El tercihini gösterir.
Bağırsakların denetimini kazanır.

c. Duyuların Gelişimi

İŞİTME
Oldukça gelişmiştir. Gebeliğin 6.-7. Ayından itibaren fetüs anne karnında yüksek seslere kol ve bacaklarıyla tepki verebilir.  Doğumdan hemen sonra insan seslerini ayırt etmeye başlar.(tanıdık-yabancı) 3 günlük bir bebek tanıdığı seslere tanımadığı seslere göre öncelik tanır.  2 yaşına doğru sözcüklerin ve hecelerin ses farklarını oldukça doğru anlar.
GÖRME
Görme duyusunun diğer duyulara göre daha az gelişmiş olduğu düşünülmekle birlikte, doğumdan sonra on gün içinde gözünün önünde geçen objeyi izleyebilir. Smolak, yeni doğan bebeğin annesinin yüzünü görebildiğini belirtir. 6 aya kadar renkleri ve şekilleri, ana-babanın yüzü ile yabancı yüzleri ayırt edebilir.
TATMA
Birbirinden farklı tat ve kokuları hemen ayırt edebilir.(1-2 günlük) Tatlı besinleri ekşi ve acı besinlere yeğlerler. Tuzlu besinlere karşı ise kayıtsızdırlar.
DOKUNMA
Yeni doğanlar dokunmaya karşı tepki verirler. Fakat bu tepki refleksler yoluyla olur. Örneğin yeni doğanın yanağına dokunulduğunda emme hareketi yapmaya başlar. Dokunma duyusu hızlı gelişir. Bebekler doğumdan birkaç hafta sonra acı duymaya başlar. Örneğin, bir bebek 2 aylıkken yapılan aşıda yeni doğduğunda yapılan aşıda ağladığından daha çok ağlayabilir. 5. aydan itibaren dudak ve dil bölgesindeki dokunma duyuları gelişir.  Dokunma duyusu bebeklerin çevrelerindeki nesneleri tanımaları açısından çok önemlidir. 7-8 aylık bebekler yeni karşılaştıkları nesneleri ağzına götürmek yerine elleriyle dokunarak tanımaya çalışırlar.  Dokunma duyusu bebeklerin insanlarla iletişim kurmalarını da sağlar. Başlarının okşanması ve bedene masaj yapılması onları çok rahatlatır ve sevildiklerini hissederler. Anne kucağında onun beden ısısını hisseden bir bebek güvenli bir yerde olduğunu düşünür.
KOKU
Yetişkinlerin hoşlandığı kokulardan hoşlandıklarını gülümseyerek, yetişkinlerin hoşlanmadığı kokulardan hoşlanmadıklarını da burunlarını kıvırıp yüzlerini başka yöne çevirerek belirtirler. Koku duyusu ilişkilerde önemli bir rol oynayabilir. Örneğin, anne sütüyle beslenen bebekler annelerinin kokusunu, anne sütü veren başka kadınların kokusunu da ayırabilir.


Leave A Reply