Belediyenin Tarihsel Gelişimi

0
Advertisement

Belediyeler ilk nasıl doğdu? Belediyenin tarihçesi, tarihsel gelişimi hakkında bilgi.

belediyeBelediyenin Tarihsel Gelişimi;

Belediye müessesesinin tarihi Romalılar çağına kadar uzanır. Romalılar büyük fetihlerde bulundukları için aldıkları yerleri doğrudan doğruya ülkeye katmakta zorluk çekiyorlar, bu gibi yerleri “municipium” dedikleri kısmi bir bağımsızlıkla idare ediyorlardı. Fetihler ilerledikçe bu şekil idare Romalılar’ın kendi topraklarında da yayılmaya başladı. Daha sonraları “municipium” Roma yurttaşlık haklarından faydalanan bütün toplulukların bulundukları yerlere verilen ad oldu. Caesar’dan itibaren de en ücra şehirlerde bile belediye kanunlarının tatbikine başlandı.

Ortaçağ’da, daha çok X. yüzyıldan sonra, küçük şehirlerin iktisadi birleşme temayülleri “komün” denilen yarı bağımsız toplulukları doğurdu. Bu komünlerin hak ve bağımsızlık dereceleri aynı değildi. Bunlar “konsullük şehirleri”, “asıl komünler”, “serbest şehirler” olmak üzere üçe ayrılırdı. Serbest şehirlerde belediye derebeyine bağlıydı, asıl komünlerde belediye başkanı ve yardımcıları vardı, konsüllük şehirlerinde ise belediye başkanı yerine bir konsüller kurulu bulunurdu.

Yeniçağ’da 1835 yılında İngiltere’de yapılan ıslahatla belediye teşkilâtı kurulmaya başlandı.

İslâmlığın ilk devirlerinde belediye hizmetleriyle muhtesipler uğraşırdı. Bunlar sokakları gezer, çarşı, pazarı teftiş ederlerdi. Hz. Ömer’in bizzat belediye işleriyle ilgilendiği söylenir. Tarihte kaydedildiğine göre Hz. Ömer bir gün sokağa taşan bir dükkânı yıktırmış, bir başka gün de devesine taşıyabileceğinden fazla yük vuran bir deveciyi cezalandırmıştır.

Advertisement

Osmanlı İmparatorluğunda Tanzimat’tan önce belediye hizmetleri kadılar ve muhtesipler tarafından idare edilirdi. Kadılar esnafla ilgilenir, ihtisap ağaları da belediye zabıtası vazifesi görürdü. “İhtisap emini” de denilen ihtisap ağaları ölçü ve tartıları kontrol eder, yanlış ölçü kullananlara falaka ve sopa cezası verirdi, daha büyük suçu olanları ise hapse attırırdı. Ağa, işsiz güçsüz kimselerin İstanbul’a toplanmasına da izin vermez, taşradan gelenleri kontrol ederdi. Bu gibi belediye işlerine karşılık da ihtisap resmi alınırdı.

Yeniçeriliğin kaldırılmasından sonra 1825’de ihtisap ağasının unvanı “ihtisap nazırı” na çevrildi. 1855’te nazırlık da kaldırılarak, Şehir Emaneti kuruldu. 1869’da çıkarılan “Dersaadet İdare-i Belediye Nizamnamesi” ile İstanbul’da yeni usul belediye idaresi kuruldu. 1870’ten itibaren de bu usulün başka vilayetlerde de tatbikatına başlandı.

Belediyecilik memleketimizde 1930 yılında yayınlanan 1580 sayılı kanunla bugünkü şeklini almıştır.


Leave A Reply