Kutsal Emanetler Nelerdir? Nerededir, Özellikleri, Hırka i Saadet Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Kutsal emanetler nelerdir? Kutsal emanetler nerede bulunur, özellikleri nelerdir? Hırka-i Saadet hakkında bilgi.

kutsal emanetler

Kaynak: wikipedia.org

Kutsal Emanetler

Kutsal Emanetler; Hz. Muhammed ve İslâm büyüklerine ait eşyalardır. İslâm göreneklerine göre, halifelik makamını devralan her devlet yöneticisi kendisinden önceki halifenin kutsal kabul edilen eşyalarına da sahip oluyordu. Kutsal Emanetler olarak bilinen bu eşyalar, Halifeliğin Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’e geçmesi üzerine (1517) İstanbul’a getirildi. Bu görenek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra saltanat ve hilafetin kaldırılmasıyla birlikte sona erdi.

Kutsal Emanetler ise Topkapı Sarayı Müzesi’ne konarak sergilenmeye başlandı. Topkapı Sarayı’ndaki başlıca Kutsal Emanetler şunlardır: Hz. Muhammed’in sancağı (Sancak-ı Şerif); Kâbe’nin altın olduğu ve anahtarları; Hz. Muhammed’in kızı Hz. Fatma ile Hz. Ebubekir’in seccadeleri; Hz. Muhammed’in gönderdiği mektuplar, gusul suyu konan şişe parçası; Hz. Muhammed’in hırkası (Hırka-i Şerif); Uhut Savaşı’nda kullandığı kabza, ok, yay ve kınları dişinin parçası; ayak izi; Hz. Nuh’un tenceresi; Hz. Yusufun gömleği; Hz. Davut’un kılıcı, Hz. Musa’nın asası, Hz. Muhammed’in teyemmüm taşı olduğu kabul edilen eski Asur tapınağından alınmış bir tablet, Hz. İbrahim’in kazanı vb.

Hırka-i Saadet

Hz. Muhammed’in hırkasıdır. I. Selim’in Mısır’dan elde ettiği Kutsal Emanetler arasında bulunan hırka, Topkapı Sarayı’nda özel, Hırka-i Saadet Dairesi’nde saklanır. Sanıldığına göre Hz. Peygamber hırkayı ashaptan şair Kâab İbnî Züheyr’e hediye etmişti. Mısır’ın zaptı üzerine Mekke Şerifi tarafından Yavuz Sultan Selim’e verildi. Saraydaki Hırka-i Saadet Dairesini yaptıran da Yavuz Sultan Selim’dir.

Hırka keçi kılından yapılmıştır; geniş kolludur. Yeşil ipek kadifeden som sırma ve inci işlemeli yedi bohçaya sarılı altın bir sanduka içinde bulunur. Bu sanduka da daha büyük bir gümüş sanduka içinde saklanır.

«Hırka-i Saadet» diye anılan bu hırkayı her yıl, ramazanın 15’inde padişahla hükümetin ileri gelenleri ziyaret ederlerdi. Sandukayı padişah kendisi altın bir anahtarla açar, gene kendisi kapatırdı. Ziyaret sırasında en güzel sesli müezzinler Kuran okurken, önce padişah, sonra da padişahın işaretiyle öteki büyükler hırkanın eteğine yüz sürerdi. Ayrıca, padişah üzeri yazılı tülbentleri hırkaya sürüp orada bulunanlara dağıtırdı. Hırkanın eteği su dolu bir kazana batırılır, sonra bu su şişelere konarak devlet ileri gelenlerine dağıtılırdı.

Advertisement

Hırka-i Şerif.

İstanbul’daki Kutsal Emanetler arasında Hırka-i Saadet’ten başka bir hırka daha vardır. «Hırka-i Şerif» diye anılan bu hırkayı Hz. Peygamber’in Veysel Karani’ye gönderdiği söylenir. İstanbul’a 1027’de Şükrullah Efendi adında biri getirmiştir. Onun ölümünden sonra, Hırka-i Şerif’i çocukları saklamışlardı. Kutsal hırkayı saklayan zatlar «Hırka-i Şerif Şeyhleri» diye anılırdı.

Şimdi, Hırka-i Şerif Camisi’nde bulunan hırka, her yıl ramazanın on beşinden kadir gecesine kadar halkın ziyaretine açık bulundurulur.

BİZANS’TAKİ KUTSAL EMANETLER

Bizans İmparatorları Hz. İsa’ya ve Meryem’e ait kutsal eşyaları İstanbul’a toplamışlardı. Sarayın ve halkın büyük bir saygı ve inanç gösterdiği bu eşyalar şunlardı:

  • Hz. Meryem’in elbisesi
  • Hz. İsa’nın Havarilerle beraber son yemeğini yediği mermer sofra
  • Hz. İsa’nın ayakkabıları
  • Hz. Meryem’ in ve Hz. İsa’nın el kalıpları
  • Bazı Azizlerin el ve ayak kalıpları
  • Hz Yahya’nın kafatası kemikleri ve eli

Bunlardan mermer sofra Hipodrom yakınlarındaki Hz. Meryem Kilisesinde  yer almaktaydı.

BİR BİZANS EFSANESİ

Bizans efsanelerinin en ilgi çekeni şudur: Fetih sıralarında, Balıklı manastırında bulunan Rum papazları balık kızartmakta idiler. Şehrin alındığı haberini duyunca  inanmadılar.

— Tavadaki bu balıklar şu havuza fırlarsa İstanbul’un alındığına o zaman inanırız  dediler. Bunun üzerine balıklar, yarı pişmiş olarak tavadan sıçrayıp havuza düştüler.

Advertisement


Leave A Reply