Boşanma çocuklar üzerinde ne gibi etkiler yapar? Boşanan anne ve babalar çocuklarına nasıl davranmalıdır, neler yapılabilir hakkında bilgi.
BOŞANMA VE ÇOCUK
Günümüzde boşanmaların arttığı açıktır. Boşanmış anne babaların bilmesi gereken, çocuklarını hâlâ sevdiklerini onlara söylemeleri ve davranışlarıyla göstermeleri gerektiğidir. Çocuk için anne baba arasında seçim yapmak çok zordur. Anne babalar çocuğu yan tutmaya, arabuluculuk yapmaya zorlamamalıdırlar.
Bazen anne babalar çocuğu diğerine göstermeyerek öç almaya çalışırlar. Bu çok tehlikelidir. Bu durumdan çocuk çok zarar görür. Çocuk kimde kaldıysa öbür eş tarafından görülmeye devam etmesi çocuğun ruh sağlığı açısından gereklidir. Bazen babanın anneye olan öfkesi ve kırgınlığı çocuğu görmesini engellemektedir. Bu da yapılmaması gereken yanlış bir yoldur.
Bazen de çocuktan ayrı kalan eş, çocuğu aşırı hediyelere boğarak rahatlamaya çalışır. Her iki eş de çocuğa onu hâlâ sevdiklerini ve daima seveceklerini söyleseler bu hediyelerden daha fazla işe yarar. Çocuk bu tavrı anne babaya karşı kullanmaya başlayabilir.
Çocuk boşanmadan önce evdeki tatsızlığın farkındadır. Bu tatsızlığa kendisinin neden olduğunu düşünebilir ve bu durumdan kendisini suçlayabilir. Kendisinin yaptığı bir yaramazlık sonucu bu durumun ortaya çıktığını sanabilir. Böyle durumlarda çocuklar ya yaramazlıklar yaparlar ya da bedensel şikâyetler ortaya çıkarabilirler.
Okul öncesi dönemlerdeki çocukların boşanmadan anladıkları anne veya babayı tamamen kaybettikleridir. İlkokul döneminde ise boşanma çocuğun gözünde ayıplanacak bir durum olarak düşünülür. Ve herkesten saklanır. Özellikle okulda arkadaşlarına bu durumu anlatmaz. Yalan üzerine yalan söylemek zorunda kalır, arkadaşlık ilişkileri bozulur. Çocuk için acı verecek sorunlar çıkabilir.
Bazı çocuklarda evde kalan ebeveyne aşırı yapışkanlık geliştirirler. O ebeveynin de gideceği paniğini yaşarlar.
Boşanmaya rağmen anne babasının ilgisinden ve sevgisinden yoksun kalmayan çocuğun yine de ruh sağlığının bozulacağı düşüncesi yanlıştır.
BOŞANMALARDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR
Boşanma kararı ve boşanmanın nedenleri, çocuğa en yakın olduğu ebeveyn tarafından, boşanmanın kesinleşmesinden önce, çocuğun anlayabileceği biçimde anlatılmalıdır. Ayrıntıya girilmemeli, anlatılanlar açık ve basit olmalıdır. Her iki eş bu durumda, çocuğa birbirlerini kötülememeye dikkat etmelidir. Yeniden biraraya gelme umudu yoksa çocuk umutlandırılmamalıdır.
Çocuklar boşanma olayında kendilerini suçlayabildikleri için anne baba çocuğa bunda rolü olmadığını söylemelidir. Çocuktan üzgün olduklarını saklamaya çalışmamalıdırlar. Çocuğun bu konuda sorular sorması, konuşması teşvik edilmelidir. Yani çocuk üzülür diye konuşmaktan kaçınılmamalıdır.
Çocuk, eşler arasındaki anlaşmazlığın dışında tutulmalı, eşlerin arasında kalmamalı çocuktan eşleri barıştırması beklenmemelidir. Her iki taraf da çocuğu kendisine çekmeye çalışmamalıdır. Bu uğurda alınan hediyeler, gösterilen aşırı tolerans çocuğun kafasını karıştıracaktır.
Boşanmadan sonra çocuğun kalacağı ev belirlenmelidir. Hangi ebeveynde kalacağını çocuk bilmelidir. Onun için iyi olan, ayrı yaşayan anne ya da babanın sık görülmesi değil, düzenli aralarla sürekli görülmesidir.
ÜVEY ANNE BABA VE ÜVEY ÇOCUK OLMA
Bütün toplumlarda kötü üvey anne üzerine yazılmış pek çok şey vardır. Bu olumsuz bir önyargıdır. Bu kadar önyargı içinde her üvey anne zorlanacaktır. Üvey babalar için olumsuz bir önyargı pek söz konusu değildir.
Üvey anneden gerçek annenin yerini tutması istenir. Bu mümkün değildir. Üvey anneler sabırlı olmalıdırlar. Çocuk annesini kaybetmenin tedirginliği ve güvensizliği içindedir. Ayrıca üvey anneye yaklaşır da onu severse kendi annesine haksızlık etmiş olacağını düşünmektedir. Bundan dolayı üvey anneden uzak durmaya çalışır. Çocuklar üvey annelerinin iyi davranışını bile kötüye yorarlar. Üvey annelerini devamlı sınar, kendisine nereye kadar katlanacağını, sevgisinin gerçek olup olmadığını denemek isterler. Babada kaygılıdır. Kime nasıl destek olacağını bilemez. Evde öz ve üvey çocuklar birlikte yaşıyorsa durum daha zordur. Sürekli taraf tutma sorunu gündeme gelmektedir.
Anne ölmüşse, üvey anneye uyum daha kolay olabilmektedir, öz anne yaşıyorsa ve de çocuklar zaman zaman onu görüyorlarsa çocukların yeni ortamlarına uyum sağlama süreleri daha uzayacaktır. Bu durumda eşler birbirlerini desteklemeli, durumun zorluğunu kabul etmeli çocuğun duygularını anlamaya çalışmalıdırlar. Üvey anneler öz annenin yerini tutmak için uğraşmamalıdırlar. Çocukla aralarındaki güven ilişkisini pekiştirmelidirler. Çocuğa kendisiyle işbirliğine girmenin öz anneyi sevmemek anlamına gelmediğini anlatmalıdırlar. Üvey anne sabırlı olmalı, çocuktan kendisine anne demesini beklememelidir. Üvey çocuk okul öncesi dönemde ise uyum daha kolay olur. Ancak bu, ergenlik dönemindeki çocuklarda daha zordur.