Fabl Nedir? İlk Fabl Ne Zaman Yazılmıştır? Edebiyatımızda Fablın Yeri

0
Advertisement

Fabl nedir, özellikleri nelerdir? İlk fabl ne zaman, nerede yazılmıştır, fablın edebiyatımızdaki yeri hakkında bilgi.

Fabl

Fabl, kişileri çoğunlukla hayvan, bitki, eşya olan içinde bir ders vermeyi, bir öğütte bulunmayı amaçlayan masallara denir. İnsanların kusurlarını, yanlışlarını düzeltmeye, onlara bir ahlak dersi vermeye yarar. Bunlar bir masal içinde benzetmeler ve simgelerle ortaya konur. Bir fablın ortaya koyduğu olaya “gövde”, o olayın iletisine de “ruh” öğesi denir. İki öğenin yer aldığı, kaynaştığı bir fabl başarılı sayılır. Bunun için de tıpkı bir öyküde olduğu gibi, önce Giriş’te olay ve olaya karışanlar anlatılır. Sonra Gelişme bölümünde verilmek istenen derse götürecek biçimde entrikalarla olaylar düğümlenir. Düğümün ilginç bir biçimde çözülmesiyle sonuçlanır. Böylece de olayla ilişkili bir anafikirle fabl amacına ulaşır. İşte fablın özü buradadır.

Ağustos Böceği ile Karınca

La Fontaine : Ağustos Böceği ile Karınca

Fablın Kökleri

İlk fablın nerede, ne zaman söylendiği, yazıldığı bilinmemekle birlikte Hindistan olduğu sanılıyor. Bu nedenle fabl Doğu kökenlidir, yargısına varılıyor. Ancak en eski fabl örneği olarak bilinen Panjatantra Masallan’nın yazarı, yazıldığı zamanı ve yeri hakkında kesin, ayrıntılı bilgilere henüz ulaşılmış değil. (Doç. Dr. Kemal Çağdaş, Panjatantra Masallan, 1963). Ama M.S. 100-300 olabileceği büyük olasılık. Panjatantra Masallan’nın bir yazan Vişnu-Sarma adlı bir bilgedir. Kendisi hükümdar Mehapur’un birbirinden tembel üç çocuğunun eğitilmeleri için görevlendirilir, o da bu eğitimde yararlı olacağını inancıyla fablları yazar.

Kelile ve Dimne de Panjatantra Masallan’ndan biridir. Çünkü “Panjtantra” “beşparça” anlamına gelmektedir. Ve bu Hint masalı beş parçadan oluşmaktadır.

Batıda ise, ilk fabl yazan olarak Ezop (Aisopos ya da Aesop) gösterilir. Ezop, antikçağ yazarlarındandır. M. Ö. 6. yüzyılda yaşamıştır. Sözlü halk fıkralarını işleyerek 360 kadar fabl yazar. Latinlerde ilk fabl yazan Phedre’dir (M.Ö. 15-50). Fransa’da çoğunlukla Ezop masallarını manzum olarak yeniden yazarak, dünyaya yayılmasını sağlayan La Fontaine (Lâ Fonten) (1621-1695) olur.

Advertisement
Çirkin Ördek Yavrusu

Çirkin Ördek Yavrusu – Ezop (En Tanınmış Fabllardan Biridir)

Edebiyatımızda Fabl

Fabl, Tanzimat döneminde çevirilerle tanınmaya başladı. Recaizade Ekrem, Şinasi, İbrahim Alâeddin, Tevfik Fikret, Muallim Siracettin, Mehmet Faruk, Ali Ulvi, Fuat Köprülü, Vasfi Mahir Kocatürk, Orhan Veli Kanık, Sabahattin Eyüboğlu ve başkalan fabl çevirileri yaptılar. İlk olarak da Şinasi kaleme aldı. Fablı “Eşek ile Tilki“, Kelile ve Dimne’deki “Aslanla Tavşan“ı andırır. (E. N. Gökşen, Örnekleriyle Çocuk Edebiyatımız, 5. bas. Remzi Kitabevi, İstanbul 1985) Ardından İbrahim Alâeddin “Tilkinin Vaadi” yayımlandı. Bu da La Fontaine’in “Yalancısı”na benzer.

Ömer Seyfettin’in “Güneşle Rüzgâr”ı Ezop‘un “Poyrazla Güneş”idir. Dahası Tevfik Fikret’in Şermin kitabında yer alan “Ağustosböceği ile Karınca” şiiri La Fontaine‘in “Cırcırböceği ile Karınca“sidir. Türk Çocuk Edebiyatı, 1970’lerde yeni güçlü imzalara kavuştu. Çocuk şiirleriyle ad yapan Yalvaç Ural (1945), “La Fonten Orman Mahkemesinde” (1983) adlı kitabıyla La Fontaine’i ormanda yaşayan hayvanlara yargılatır. La Fontaine’in hem kimi hayvanlara olabilecek yanlış bakışını eleştirme, hem de hayvan sevgisinin yaygınlaşmasını sağlar. Böylece tür olarak fabl da yeni bir içerik kazandı. Pertev Naili Boratav, Halil Vedat Fıratlı, İlhan Başgöz öncülüğünde 1940’larda Halkevleri aracılığıyla derlenen masallar, bu alanda edebiyatımıza büyük bir zenginlik getirir.


Leave A Reply