Bozoklu Mehmet Akif Paşa Kimdir? Osmanlı Dönemi Fikir Adamımızın Hayatı

0
Advertisement

Bozoklu Mehmet Akif Paşa kimdir? Bozoklu Mehmet Akif Paşa hayatı, biyografisi. Osmanlı dönemi fikir ve devlet adamının dönemi ve hayatı hakkında bilgiler.

Bozoklu Mehmet Akif Paşa

Bozoklu Mehmet Akif Paşa

AKİF PAŞA, Bozoklu Mehmet (1797-1845), İkinci Mahmut zamanında yaşamış fikir adamlarımızdandır. Nazırlık unvanı o devirde ihdas olunmuş, ilk defa «Hariciye Nazırı» ve gene ilk defa «Dahiliye Nazırı» ünvanını Akif Paşa almıştır. Yozgat’ta doğdu. Tahsilini memleketinde yaptıktan sonra 1814 te İstanbul’a geldi. Divan-ı Hümayun kalemine girdi. Hem büyük kabiliyeti, hem de Reisülküttap olan amcası Mustafa Efendinin himayesi sayesinde hızla yükseldi. Sırasıyla Ametçi, Beylikçi ve nihayet Reisülküttap oldu. Üç yıl sonra da reisülküttaplık mevkiinin adı Hariciye Nazırlığına çevrilince Akif Paşa da vezir rütbesi ile Osmanlı Devleti’nin ilk Hariciye Nazırı oldu.

O sırada İngiliz tabiiyetinde olup İstanbul’a yerleşerek «Ceride-i Havadis» gazetesini çıkarmakta olan Churchill adında biri, Kadıköy’de avlanırken kazara bir çocuğu vurmuştu. Bunun üzerine Akif Paşa rakibi Mülkiye Nazırı Pertev Paşa’nın padişah üzerinde tesiri neticesinde azledildi. Bir buçuk yıl kadar boşta kaldı, bu arada «Tabsıra» adlı bir eser yazdı. Burada kaza hadisesini anlatarak Pertev Paşa’yı gayet zekice kötülemiştir. Bunun neticesinde Pertev Paşa 1837 de azledilerek Edirne’ye sürüldü.

Bunun üzerine Akif Paşa ilk defa «Dahiliye Nazırı» ünvan ile Pertev Paşa’nın yerine getirildi. Bundan sonra da gene rakibi aleyhinde çalışmaktan geri kalmadı, verdiği jurnallarla, Pertev Paşanın İngiltere menfaatine çalıştığını ileri sürerek onun Edirne’de idamına sebep oldu. Fakat bir zaman sonra bütün bunların uydurma olduğu meydana çıkınca, ayrıca Pertev Paşanın iyiliklerini görmüş olan Mustafa Reşit Paşanın da nüfuzu artınca, işler Akif Paşanın aleyhine dönmeye başladı. Bunun neticesinde, Kocaeli mutasarrıflığına gönderildi, bir yıl sonra da halkın şikayeti üzerine rütbesi alınarak Edirne’ye sürüldü. Orada yapılan muhakemesi sonunda iki yıl sürgüne mahkum edildi. Cezası bittikten sonra Hicaz’a gitti. Dönüşünde İskenderiye’de öldü.

Eserleri arasında «Tabsıra» dan başka şiirleri de vardır. Bunlardan «adem» redifli kasidesiyle, torunu için «Tıflı nazeninim unutmam seni» diye başlayan hece vezniyle yazdığı mersiye o zaman için çok güzeldir.

Advertisement

Leave A Reply