Bulgar Sanatı Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Bulgar sanatı ile ilgili genel bilgiler. Bulgar Mimarlık, resim, müzik sanatları ile ilgili sanatçılar ve eserleri.

Mimarlık. 9. yüzyılda Hıristiyanlığı benimseyinceye kadar Sasanilerin ve Doğu’nun etkisi altında bulunan Bulgaristan sanatında bu dönemden sonra ülkenin siyasal koşullarını yansıtan üç akım ortaya çıktı. 9. yüzyıldan 1393’e kadar, özellikle de 13. ve 14. yüzyıllarda Bizans etkileri güçlüdür. 1393-1878 arasında Osmanlı sanatı ağır bastı. 1878’de Bulgaristan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla sanatta ulusalcılık akımı başladı.

Preslav, Aboba ve Ocrida bazilikaları Bizans döneminden kalan en eski yapılarsa da Doğu sanatının etkilerini de taşırlar. Kilise resimleri Bizans İmparatorluğu sanatını yakından izleyen bir teknikte olup en belirgin örneklerinden biri Bojana Kilisesi’nin (1259) freskolarıdır. Osmanlılardan günümüze camiler, köprüler ve kamu yapıları geldi. Ayrıca ülkede Yunanistan’da Athos Dağı rahiplerinin yaygın olarak kullandıkları bir üslup olan kemerli manastırlar yapıldı. 16. ve 17. yüzyıllara tarihlenen yarısı toprak altındaki kiliselerin dış yüzleri çok yalın olup içleri freskolar, ikonalar ve boyalı tahta kabartmalarla süslüdür.

1830-1878 arasında Bulgaristan sanatının yeniden doğuş dönemi olarak kabul edilir. 1839’da Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile Hıristiyanlara daha geniş haklar tanıması üzerine Bulgaristan’da kilise yapımına girişildi; özel ve kamu yapılarına ağırlık verildi. Bu dönemden günümüze gelen en iyi örnekler Filibe, Koprivshtitsa, Trnova, Tryavna ve Semaköy’dedir. Bağımsızlığını kazandıktan sonra Batı Avrupa’nın etkisine giren Bulgaristan’da kamu yapılarına önem verildi. Almanya ve Habsburg İmparatorluğu örnek alındı. Dinsel mimarlık ise Aleksander Nevski Katedrali’nde (Sofya) de görüldüğü gibi Rus sanatının etkisindeydi. Bu dönemlerde yabancı mimarlar da Bulgaristan’da etkin oldular.

Resim. 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu, tahta oymacılığını, duvar resimleri ve ikona yapımını özendirdi; resim okulları ortaya çıktı. Bezeme sanatları, yapıların içinin ve dışının resimlenmesi, dokumacılık ve el işleri zenginleşti. Bulgaristan’da dindışı resim sanatı Zahari K. Zograph (1810-1853) ile başladı. Onu Nikolay Pavloviç, Stanislav Dospevski ve Dimiter Pehlivanov’un akademi düzeyindeki gerçekçilikleri izledi. 19. yüzyıl sonunda resimde ulusalcılık akımı önem kazandı; Tryavna ve Bansko-Razlog gibi resim okulları bu akım doğrultusunda eserler verdi. 1896’da Devlet Resim Okulu kurularak gerçekçilik doğrultusunda eğitim uygulanmaya başladı. Kısa süren izlenimcilik akımından sonra 1920’de ulusal resme geçildi. 1990’lı yıllara kadar Bulgaristan resim sanatı, SSCB’nin öğretileri etkisinde toplumsal gerçekçi akımda eserler üretti.

Müzik. 19. yüzyıla gelinceye kadar, Bulgarlar halk müziği dışında bir varlık gösteremediler. 1900’de ilk Bulgar operası Emanuil Manolov tarafından bestelendi. Dönemin başlıca bestecileri arasında Manolov’un yanı sıra Bukoroştliev, Pipkov ve Hristov sayılabilir. 1930’larda çağdaş Bulgar müziği önemli bir adım attı: Stainov, Vladiguerov ve Stoyanov gibi besteciler çok sayıda senfoni, opera ve bale müziği bestelediler. Savaş öncesinin en önemli seslendiricileri ise bas Brois Khristoff, soprano Raina Kabivanska ve bariton Nristo Brumbarov’dur.

Advertisement

Sinema. Sinema alanındaki ciddi atılımlar sosyalist rejim döneminde gerçekleşti. 1940’lara kadar amatörce çalışmanın ve ilkel melodramların sınırlarını aşamayan 50 kadar film çevrilmiştir.

1948’de, film yapımı, gösterimi ve dışasatımı ulusallaştırıldı. Başlangıç dönemi sayılabilecek 1949-1955 arasında az sayıda çekilen filmler arasında Boris Borozanov Kartal Kalin, Zahari Zandev Uyarma ve Eylül Kahramanları, Borislav Şaraliyev İnsanın Şarkısı ile dikkati çektiler. Gerek film sayısı ve gerek sanatsal niteliği açısından Bulgar sinemasının gelişmesi 1960’ların başlarında başladı. Konrad Volf’un Yıldızlar (1958) başarısının ardından, sinema anlayışı, yerini, sanat ağırlıklı filmlere bırakmaya başladı. Bunlar arasında Lyubomir Sarlandjiev’in Zincir, Badem Kutusu, Tanıdığım En iyi Adam, Brosilav Şaraliyev’in Elveda Dostlar, Balıkçı, Bekleyiş, Zırhsız Şövalye, Rulo Vadey’in Şeftali Hırsızı, Uzun Gece, Siyah Melek, Rangel Vulkanov’un Aisopos, Güneş ve Gölge, Metodi Andonov’un Keçi Boynuzu, Beyaz Oda, Nikola Korabov’un Tütün, Hristo Hristov’un Çekiç ya da Örs ve Engel gibi filmleri sayılabilir.

Bunun yanı sıra, Lyudmil Staykov, Zako Heskiya gibi ustalar yetişti. Canlandırma filmleriyle başta Todor Dikov olmak üzere birçok sinemacı uluslararası alanda ün yaptı. İki yılda bir Varna’da “Canlandırma Filmleri Uluslararası Şenliği” düzenlenir, ayrıca Varna ve Filibe kentlerinde her yıl başka sinema şenlikleri yapılır. Ülkedeki sinema salonu sayısı günümüzde 3.500’ün üzerindedir. Sofya’da çağdaş bir film yapım sitesi, Bulgar Ulusal Sinematek’ i, sinema ve televizyon eğitimi veren bir yüksekokul bulunmaktadır.


Leave A Reply